Önlem alınmazsa 100 bin bina hasar görür!
17 Ağustos depreminin 17. yılında uzmanlar uyarıyor: Deprem unutmaya gelmez. Önlem alınmazsa, olası bir depremde 100 bin bina hasar görürken, 1.2 milyon aile evsiz kalacak.
17 Ağustos depreminin 17. yılında uzmanlar uyarıyor: Deprem unutmaya gelmez. Önlem alınmazsa, olası bir depremde 100 bin bina hasar görürken, 1.2 milyon aile evsiz kalacak.
Büyük Marmara Depremi'nin bugün 17'nci yılı. Peki 17 Ağustos depreminin 3 bin binaya hasar verdiği İstanbul, 7 ve üzerinde bir şiddetle meydana gelebilecek muhtemel bir depreme hazır mı? Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) de dün bir rapor yayımladı. Beklenen büyük Marmara depremine İstanbul'un ne kadar hazır olduğunu ortaya koymak amacıyla yayınlanan rapora göre olası bir depremde 140 ila 180 bin kişinin ölmesi, 100 bin binanın ağır hasar görmesi ve 1 milyon 200 bin ailenin evsiz kalması bekleniyor. Jeoloji, jeofizik ve inşaat mühendislerinden oluşan uzmanlar gelinen noktayı SABAH'a değerlendirdi.
TMMOB Raporu
Olası depremde 90 bin ölüm bekleniyor
Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından yapılan hesaplara göre, olası bir İstanbul depreminde, 50 bin ağır hasarlı bina, 500 bin civarında evsiz aile, 70 bin ila 90 bin civarında ölüm, 120 bin ağır yaralı, 40 milyar ABD doları civarında maddi kayıp olacak. Bu vahim tablo İstanbul nüfusunun 9 milyon, bina sayısının 750 bin, konut sayısının 3 milyona yakın olduğu varsayımından yola çıkarak hesaplanmış. Halbuki İstanbul'un günümüzdeki nüfusu 14.5 milyon, bina sayısı 2 milyonun üzerinde, konut sayısı ise 4 milyon dolayında. Bu koşullardaki senaryo elbette daha kötü. En basit hesaplamalarla bilanço 100 bin ila 120 bin ağır hasarlı bina, 1 milyon ila 1 milyon 200 bin civarında evsiz aile, 140 bin ila 180 bin civarında can kaybı anlamına geliyor.
Cemal Gökçe / İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı
2 milyon kişi sokakta kalacak
İstanbul merkezli depremde binaların yüzde 25'i kullanılamaz hale gelecek. Bu durumda ortalama 2 milyon kişi sokakta kalacak. Bu Türkiye için İstanbul için büyük bir risktir. Devletin tüm kurumları bunu dikkate alarak işini yapmalıdır. 1999'dan sonra İstanbul'un yapı stokunu güçlendirme gerekliliği tüm şiddetiyle ortaya çıktı. 2004'te Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, 1'inci Deprem Şurası'nı topladı. Türkiye çapında yapılması gereken her şey satır satır yazıldı. 2009'da ise Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Kentleşme Şurası yaptı. Burada da birçok önemli karar alındı. Ancak uygulamada bazı sıkıntılar yaşandı. Bu konuda bir an önce harekete geçilerek tüm eksikler giderilmelidir. Herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Prof. Dr. Okan Tüysüz / Jeoloji uzmanı
17 Ağustos hassasiyeti unutuldu
Hükümetin çıkardığı Kentsel Dönüşüm Yasası Türkiye'de büyük bir ilgiyle karşılanmıştı. Ancak süreç ilerledikçe binasal dönüşümün yapıldığı ortaya çıktı. Bu çözüm değil. İmar planları yenilenirse tüm çevreyi düzenler yeşil alanlar artar. İhtiyacımız olan bu. İstanbul olası depremde Gölcük'ten daha fazla hasar alır. Çünkü bu deprem daha büyük bir nüfusu ve yerleşimi vuracak. Can kaybı ve maddi hasar daha fazla olacak. 17 Ağustos depreminden sonra oluşan hassasiyet unutuldu. Deprem kesinlikle unutmaya ve ihmal edilmeye gelmez. Denetim işi daha sıkı tutularak yapılmalı. Denetim kamunun görevi olmalıdır.
Prof. Dr. Naci Görür / Deniz jeolojisi uzmanı
Rantı yüksek yer dönüşüyor
Şu anda depremle ilgili ne yapılıyorsa büyük ölçüde kentsel dönüşüm şemsiyesi altında yapılıyor. Ama önemli olan depremden en çok etkilenecek yerlerde dönüşüm yapmak. Bunun yerine rantı yüksek yerlerde yapılıyor. Kentsel dönüşüm depreme hazırlamada önemli ama tek faktör değil. Depremin en büyük tahribatı altyapıya olacak. Ama bu aşamada bir zafiyet görünüyor. Depremle birlikte çevre de geri dönülmez bir kirlilik yaşayacak.
Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu
Binaların yönetmeliği yok
Yüksek binalar kentsel dönüşüm değil. Bu yapıların yönetmeliği yok ve deprem anında bizlere ne yaşatacağı meçhul. Çözüm topyekûn kentsel dönüşümdür, yapısal dönüşüm değil.
Sabah