Philippe Starck, Le Monceau Oteli'ni yeniden yorumladı

Mobilyadan aksesuara, rezidanstan otele tasarımın her alanında at koşturan Philippe Starck, şimdi de 1928'den kalma bir Paris klasiğini yeniden yorumladı. Raffles grubu tarafından işletmesi devralınan Le Royal Monceau, Starck'ın otel tasarım portföyünde yeni bir sayfa. Daha önceden, otelcilik duayeni lan Schrager ile 14 yıl süren bir işbirliği boyunca tam tam sekiz otel tasarlayan Starck (hemen sayarsak: Royalton, Paramount, Delano, Mondrian, St. Martins Lane, Sanderson, Hudson ve Clift), sonra da otelcilik ve eğlence menajeri Sam Nazarian ile SLS Hotels zinciri için bir dizi otel yapmak üzere anlaşma imzalamıştı.

İki yıldır tadilatta olan geçtiğimiz ekim ayında, Şanzelize yakınlarında, Arc De Triomphe ile Pare Monceau arasındaki bir noktada kapılarını yeniden açan Le Royal Monceau, Starck'ın deyim yerindeyse fazla yaramazlık yapmadığı ve mekanın ruhuna sadık kaldığı bir proje olmuş. Burası, Starck'ın Paris'te Meurice Oteli ve Mama Shelter'dan sonraki üçüncü otel tasarımı. Her odaya bir akustik gitar yerleştirilmesi gibi çılgınlıkları saymazsak, adım attığınız anda kendinizi, çok da üzerinize gelmeyen, sade ve içinde yaşanılabilir bir atmosferde buluyorsunuz. Zaten otelin 85 odasına ek olarak, 54 süiti ve 10 adet apartman dairesi de bulunuyor.
Starck, otelin Fransız restoranı La Cuisine'in duvarları boyunca dizdiği vitrinlerin içine, farklı sanatçılara boyattığı porselen tabakları dizmiş. II Carpaccio adlı küçük italyan restoranının ise bir ucunu bir mağara gibi karanlık, diğer ucunu ise üç yanından ışık alacak şekilde, apaydınlık tasarlamış. Otelin şık kapı görevlilerinin kıyafetlerinden, odalardaki terliklere ve kafedeki espresso fincanlarına kadar da hemen her şey onun eseri. Kısacası Starck, adeta bir Rönesans adamı gibi bitmez tükenmez görünen yaratıcı enerjisini daha uzun süre koruyacak gibi görünüyor.
İn Center Lıfe