Philips, 2010'un başkenti İstanbul'u aydınlatmaya talip
Aydınlatmada dünya lideri olan Philips, İstanbul 2010 Kültür Başkenti kapsamında İstanbul'un aydınlatmasına talip
Philips'in dünyanın en büyük havaalanlarının yüzde 65'ini, Eyfel Kulesi, Sidney Opera Binası ile Mısır Piramitleri gibi yapıları aydınlattığını söyleyen Philips'in Türkiye ve Kafkaslar CEO'su Anton Booij, "Boğaziçi Köprüsü'nü de ışıklandırarak neler yapabildiğimizi gösterdik. İstanbul 2010 kapsamında Ayasofya, Sultanahmet gibi onlarca tarihi eser ışıklandırılacak. Bunu da en iyi biz yaparız" dedi.
Aydınlatmada dünya lideri olan Philips, İstanbul 2010 Kültür Başkenti kapsamında İstanbul'un aydınlatmasına talip. Philips'in dünyanın en büyük havaalanlarının yüzde 65'ini, ofis ve hastanelerin yüzde 30'unu, Eyfel Kulesi, Sidney Opera Binası ile Mısır Piramitleri gibi önemli yapılarını aydınlattığını söyleyen Philips Türkiye ve Kafkaslar CEO'su Anton Booij, "Biz Boğaziçi Köprüsü'nü de ışıklandırarak bu alanda bir numara olduğumuzu bir kez daha gösterdik. İstanbul 2010 kapsamında bu yıl ve önümüzdeki yıl önemli bir iş hacmi olacak. Ayasofya, Sultanahmet gibi onlarca tarihi eserin ışıklandırmasının da yer aldığı 36 büyük proje belirlendi. Toplamda proje sayısı 100'ü geçecek. Bir dizi projenin Philips aydınlatma ürünleriyle yapılmasını umuyoruz. Referansımız da Boğaziçi Köprüsü" diye konuştu.
İstanbul 2010 kapsamında tüm tarihi binaların modern LED ışıklandırma ile farklı bir görünüme kavuşturulacağını kaydeden Booij, "İstanbul pırıl pırıl olacak. Şu anda binalar listeleniyor. Çarpıcı bir mimari etki yaratılacak" dedi.
Türkiye'ye odaklandık
Türkiye'deki diğer çalışmalarına da değinen Anton Booij, bir yıl önce geldiği bu görevde en önemli hedefinin Türkiye'nin her bölgesine aynı önemle odaklanmak olduğunu vurguladı. Booij, "Türkiye Philips'te tüm çalışanlara da kesinlikle tüm Türkiye'ye odaklanacaksınız dedim. Burası muhteşem bir yer. 70 milyonluk nüfus var. Sadece İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara'ya odaklanamayız. Neden Kayseri'ye veya başka bir yere gitmiyoruz? Dolayısıyla benim yapmak istediğim tüm Türkiye'ye odaklanmak. Çünkü Türkiye buna değer" diye konuştu.
Bundan sonra işleri İstanbul veya Ankara'dan yönetmek yerine geniş alanlara yayacaklarını kaydeden Booij, "Türkiye'de çok daha güçlü bir varlığımız olacak. İnsanların hayatını nasıl kolaylaştıracağımızı anlatacağız, çevreye ve eğitime yatırım yapacağız" değerlendirmesini yaptı.
Türk ekonomisi sağlam
Küresel kriz ve Türkiye'ye yansımalarını da değerlendiren Booij, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana göre kriz değil dalgalanma var. Türk meslektaşlarım daha önce 1994 ve 2001 krizlerini yaşadı. Bu sefer kriz Türkiye'den kaynaklanmıyor. Üstelik Türkiye'nin çok çok güçlü bir bankacılık sektörü var. Bu da türbülansın etkisini asgariye indirmede etkili oluyor. Türkiye ekonomisi son derece sağlam. Mortgage sistemi fazla gelişmediği için ödenmesi gereken bu tip borçlar çok değil. Ayrıca her alanda dalgalanma var diyemeyiz. Örneğin Türkiye'de düz ekran TV pazarı dalgalanma döneminde de büyüdü. Umuyorum bu yıl içinde düzelme olacak. Dolayısıyla Türkiye'nin pozitif unsurları var ve geleceğe bakarken bunlara odaklanmalıyız."
Tür Philips'in pazardaki pozitif veya negatif gelişmelerden bağımsız olmadığını da vurgulayan Booij, inşaat sektöründeki durgunluk nedeniyle aydınlatma ürünlerinin satışlarında yüzde 25-30'luk bir düşüş olduğunu söyledi. Booij, bu dönemde dalgalanmayı gerekçe göstererek işçi çıkarma yoluna gitmediklerini ancak maaşlara zam yapmadıklarını da kaydetti.
Gebze'deki fabrika kapansın istemezdim, karar krizle ilgili değil
Geçen yıl Gebze'deki Philips fabrikasının kapatılmasının tamamen uluslararası stratejiler doğrultusunda alındığını söyleyen Anton Booij, şunları kaydetti: "Philips, 5 aydınlatma şirketini satın alınca üretim yerlerini gözden geçirdi. Türkiye'deki fabrika ile ilgili çok toplantı yapıldı ve 2007'de kapatma kararı alındı. Ben 2008'de Türkiye'ye geldim ve kararı öğrendim. İnceleme yaptım, açık kalması için güçlü bir argüman bulamadım. Tabii ki Türkiye CEO'su olarak fabrikayı açık tutmayı çok isterdim ama uluslararası işler farklı yürüyor. Fabrikanın kapatılması tamamen satın almalarla ilgiliydi, kesinlikle krizle ilgisi yok."
2008 cirosu 26.3 milyar euro
* 1891 yılında kurulan Philips'in 28 ülkede üretim tesisleri, 150 ülkede satış noktası bulunuyor.
* Dünyada 60'tan fazla ülkede toplam 121 bin çalışanı var.
* 2008 yılında 26.3 milyar euroluk satış yaptı.
* 2007 yılında Sağlık Bakım, Aydınlatma ve Tüketici Yaşam Tarzı stratejilerine yoğunlaşma kararı aldı.
* Aydınlatmada dünyada birinci sırada, medikal hasta izlemede birinci, teşhis ve görüntülemede üçüncü sırada, kişisel bakım ve iyi yaşama yönelik yaşam tarzı ürünlerinde pazar lideri.
* 60 bin patente sahip, dünyanın en değerli markaları sıralamasında 43'üncü sırada.
* Philips 1930 yılından beri Türkiye'de faaliyet gösteriyor.
* Türk Philips'in sağlık bakım, aydınlatma ve tüketici yaşam tarzı alanlarında pazarlama, satış ve hizmet organizasyonları bulunuyor. Şirkette 320 kişi çalışıyor.
Türkçe öğreniyorum cebimde akrep var!
MAYIS 2008'de Türkiye'deki görevine başlayan Anton Booij, Hollandalı. Çok renkli bir kişiliğe sahip. Eşi Türk olan Booij, haftada 2 gün Türkçe dersi alıyor. Çalıştığı ülkenin dilini konuşmayanlardan nefret ediyor. İstanbul'a hayran. "Klasik İngiliz arabamla Sarıyer'den Teşvikiye'ye geliyorum. Orada kafede menemen yiyip portakal suyu içiyorum. 10 lira ödüyorum. Çok ucuz... Cebimde akrep var!" diyerek Türkçe'yi öğrenmeye başladığını kanıtlıyor.
Boğaziçi Köprüsü 3 milyon euroya yeniden ışıklandırıldı
Türk Phillips, dünyanın ilk asma köprü ışıklandırmasına Boğaziçi Köprüsü ile imza attı. Philips LED teknolojisiyle aydınlatılan Boğaziçi Köprüsü, ortalama 72 kilowatt/saat enerji harcıyor. Önceki aydınlatma sistemine göre yüzde 60 enerji tasarrufu sağlayan yeni sistemde lambalar Türk dağcılar tarafından yerleştirildi. Halatlarda 1.760 adet ışık kaynağı, ana halat üzerinde 166 adet, kulelerde 850 adet, korkuluklarda 478 adet ışık kaynağı var. Köprü üzerindeki toplam LED ışık kaynaklarının sayısı 3 bin 250 adede ulaşıyor. Philips Türkiye ve Kafkaslar CEO'su Anton Booij, projenin finansmanını kendilerinin yaptığını belirterek, "Dünyada bir ilk olan köprü için cebimizden 3 milyon euro harcadık" dedi.
Necla DALAN/Vatan