Ramazan Arslan: Gaziantep'te arazi bitti, konut sektörü de durgun!
Gaziantep'te kısa bir süre öncesine kadar en karlı işlerden biri olarak görülen arazi alım satımı durdu. Bir anda yükselen konut ve arazi fiyattan yatay seviyede seyretmeye başladı..
Gaziantep'te kısa bir süre öncesine kadar en karlı işlerden biri olarak görülen arazi alım satımı durdu. Bir anda yükselen konut ve arazi fiyattan yatay seviyede seyretmeye başladı ve araziye yatırım yapanlar ellerindeki arazileri satamaz hele geldi, bu konuyu gazetemize değerlendiren Gaziantep Emlakçılar Odası eski Başkanı Ramazan Aslan, "Elinde arazisi olanlar uzunca bir süre beklemeyi göze alsınlar. Konut sorununa çözüm üretmek için ise belediyelerin bir an önce şehrin içindeki boş alanlan imara açması gerekiyor" dedi.
Gayrimenkul sektöründe bir durgunluk yaşandığını, ancak konut alım satımı konusunda bu durgunluğun biraz daha az hissedilir okluğunu dile getiren Ramazan Aslan, "Gaziantep'te çok astronomik rakamlara daireler satılıyor Metrekaresi 4-5 bin TL"ye konut satılır hale geldi, bunlar her ne kadar lüks olarak geçen konutlar olsa da konu herkesi ilgilendiriyor. Lüks dairelerin fiyatları 2 milyon TL sınırına dayandı. Kamuoyu bunu hazmedemiyor. Çünkü insanlar bu paralara İstanbul'dan daire alırız diye bir kıyaslama içine giriyor Gaziantep farklı bir lokasyon, İstanbul farklı bir lokasyon ama Gaziantep kendi lokasyonunda değerli bir konumda Değerli konumda oluşu aslında bu rakamları gerektirmez ama arz talep dengesi, arsa maliyetlerindeki ciddi artışlar konut fiyatlarını bu rakamlara taşıdı" ifadelerinde bulundu.
İBRAHİMLİ'DE KONUT FİYATLARI DÜŞMEZ
Gaziantep'te en pahalı dairelerin İbrahimli bölgesinde bulunduğunu söyleyen Aslan, "İbrahimli'de şu anda inşaat yapacak alan kalmadı. İbrahimli-2 var ama buranın da alt yapısı tamamlanmadı henüz. Belediyeler orada ciddi bir hazırlık aşaması var ama İbrahimli-2'de inşaatlar başlamadığı sürece İbrahimli'de kimse konut fiyatlarında düşüş beklemesin. Belki artış olmaz ama düşüş olmaz. Küçük ve orta ölçekli konut piyasasında ise ciddi bir durgunluk var. Karataş, Beykent ve Gazikent'te orta ölçekli konutlar yapıldı. Ülkede ve kentimizde insanlann alım gücü zayıfladı. İnsan lann borçlanma ve ödeme kabiliyeti kalmadı. Bu semtlerde konut alan insanlar daha çok küçük esnaf diye tabir ettiğimiz vatandaşlar ama bu insanlar artık borçlanamıyor. Özellikle bu klasmandaki konutlarda durgunluk var Gaziantep'te ortalama üretilen konutlann yüzde 10'u lüks konutlar Aslında diğer yüzde 90lık kısımdır konut piyasasını belirleyen Her ne kadar durgunluk yaşadığımızı dillendirmek istemesek de gerçek şu ki, orta kesime hitap eden konutlarda durgunluk yaşanıyor" diye konuştu.
DANA FAZLA KONUTA İHTİYAÇ VAR
Suriyeli vatandaşların Gaziantep'e gelmesiyle birlikte konut ve kira rakamlarının tavan yaptığını belirten Aslan, "Hem Büyükşehir Belediyesi'nin hem de ilçe belediyelerimiz konut konusunda ciddi çalışmalar yapıyor. Ancak Gaziantep öyle bir şehir oldu ki bu çalışmalar yeterli değil. Gaziantep'te kira fiyatlarının yüksek olmasını ve düşmemesini şöyle değerlendirmek lazım. Suriyeli vatandaşlar Gaziantep'e girdi ve kira fiyattan tavan yaptı. Suriye'den gelen insanların gidebileceği bir yer var mı bilmiyoruz. Ama o insanların yeniden bu şehirden ayrılması kısa vadede çok zor. Hadiseye objektif bakanlar Suriyeli vatandaşlar daha Gaziantep'e ilk geldiğinde bu işin neticesinin Gaziantep'te konut fiyatlarını çok yukarılara çekeceğini öngördü. Biz de bu konuda gerekeni söyledik, bugün Suriyeli vatandaşlara yüksek fiyatlara konut kiralayabilirsiniz ama oluşan piyasayı geri döndüremezsiniz dedik zamanında. Bu söylediklerimiz gerçekleşti. Bu sorun ev sahibi-kiracı sorununu beraberinde getirdi. Umuyoruz ileride daha büyük sorunlarla karşılaşmayız. 4-5 yıl önce Gaziantep çok daha huzuru bir kentti. Kiralar ve konut fiyattan da uygundu. Ama şimdi durum böyle değil. Kiralar yüksek rakamlarda seyrediyor ve kiralık ev bulma sorunu var. Belediyelerimiz buna alternatif olarak yeni imar alanlan açmak için çalışmalar yapıyor ama yeterli değil. Uydu kentler konusunda ciddi çalışmalar var. İnşallah gerçekleşir. Bu kentin çok fazla konuta ihtiyacı var. Çünkü kentimizin çoğunluğu gecekondularda yaşıyor. Bu insanlık onuruna çok yakışan bir durum da değil.
Varoşlardaki vatandaşlarımızı imarlı alanlara taşımalıyız. Çalışmalar da bu yönde ama çok yetersiz. Kentsel dönüşümlerde evi yıkılan insanların parası ödenerek değil de onlara daire vererek değerlendirilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
BOŞ ARAZİLER İMARA AÇILMIYOR
Beylerbeyi Gazikent ve Bağlarbaşı'nda boş arazilerin imara açılması gerektiğini kaydeden Aslan, "Şimdi İbrahimli-2 imara açıldı. Yamaçtepe imarlı hale geldi gibi. Ama şu anda Beylerbeyi ve Gazikent unutuluyor. Beylerbeyi'nin arka kısmı imara açılıyor. Ama şehre bakan tarafı açılmıyor. O bölgenin kesinlikle imara açılması gerekiyor. Şehrin içinde kalan alanlann imara açılması gerekiyor.
Bağlarbaşı'nın bir kısmı da şehrin içinde kalmasına rağmen imara açılmadı. Buraların imara açılması gerekmektedir. Şehrin içinde imara açılması gereken yerler konut ihtiyacına büyük cevaplar verecektir. Otogar kavşağından Gazikent'e kadar olein alan bomboş bekliyor. Artık burası şehrin içidir ve imara açılması gerekmektedir" açıklamalarında bulundu.
DAHA ÇOK BEKLEYECEKLER
Bilinçsiz ve hiçbir mantıklı gerekçeye dayandırılmadan arazi alım satımı yapanların arazilerinin ellerinde patladığını da dile getiren Aslan, "Arazi sahipleri uzun süre bekleyecekler. Bunu göze alsınlar. Arazide doğru ticaretler yapılmadı. Tamamen speküle hareketler ve ticaretler yapıldı. Herkes borçlandı ve araziye yatırım yaptı. Bu çok yanlış bir uygulamaydı. Asgari ücrete çalışan 4 vatandaş bir araya gelerek 100 bin TL borçlanıp araziye yatırım yaptı.
Yani parası olan çok, olmayan da az borçlanarak arazi aldı. Bu sağlıklı bir ticaret anlayışı olmadığı için şimdi o araziler tıkandı ve araziye yatırım yapanların elinde kaldı. Bu vatandaşlar şimdi uzun süre beklemek durumundalar. Çünkü tarım yasası ile birlikte arazi piyasası tamamen durdu. İnsanlar aldığı araziyi satamayacak duruma geldi. Ticaretin doğru gerekçelere dayanması gerekir. Arazi piyasası doğru gerekçelere dayanmayan ticarete sahne oldu. Siz şehrin uzağında, araziyi dahi görmeden arazi alırsanız o arazi elinizde kalmaya mahkumdur" dedi.
TARIM YASASI ÇOK MANTIKLI VE YERİNDE
Bilinçsiz arazi alım satımının tarımsal üretimi durdurma noktasına geldiğini ve bu anlamda çıkarılan yeni Tarım Yasasının çok mantıklı olduğunu vurgulayan Aslan bu konuyla ilgili şu şekilde konuştu; Tarım yasası çok doğru bir yasadır. Gaziantep'teki yerel arazi ticareti Türkiye'nin hiçbir kentinde yok.
tabi bu süreç çok fazla uzamadı.
Doktor, avukat, esnaf, öğretmen, tüccar, memur ve daha aklınıza gelen her kesimden birçok insan işini gücünü bıraktı arazi ticareti yaptı. Böyle bir şey olamaz. Şimdi o arazi alıp satanlar en son aldıkları arazileri elinden çıkaramıyor. Artık o arazi sahipleri uzun süre bekleyecek. Arazi piyasasındaki bu gerekçesiz ticaret anlayışı köylü vatandaşın dahi üretmesinin önüne geçti, çünkü köylü vatandaşlar ürettiğinin hiçbir kazanç sağlamadığını ve esas paranın arazi alıp satmada olduğunu düşünür hale getirdi. Böyle olunca tarımsal üretim durdu. Ama tarım yasası bu durumun önüne geçecek. Çünkü araziler parçalanamıyor artık. Üretmeyen tolum her türlü mağlubiyete mahkumdur.
Üretmeden kazanılan bir sektör çökmeye mahkumdur. Şimdi arazi piyasası çöktü diyebiliriz. Hayali arazi ticareti arazi ticaretini bu hale getirdi. Daha mayıs ayında dahi arazilere güç yetmiyordu ve insanlar arazi alıp satıyordu. Şimdi ekonomide değişen bir şey yok ama bu iş durdu. Çünkü mantıklı bir gerekçesi olmayan ticaret anlayışı bir yerde biter. Şimdi o arazi alıp satanların hepsinin elinde arazileri kaldı. Onlar uzunca bir süre beklemeyi de göze almalılar diye düşünüyorum."
Gaziantep Güneş