Recep Tayyip Erdoğan: Yüksek faize yatırımcımızı ezdirmemeliyiz!
Faizin yatırım ve istihdamı olumsuz etkilediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yüksek faizin nelere mal olduğu ortada. Yüksek faize yatırımcımızı ezdirmememiz lazım" dedi.
Faizin yatırım ve istihdamı olumsuz etkilediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yüksek faizin nelere mal olduğu ortada. Yüksek faize yatırımcımızı ezdirmememiz lazım" dedi. Recep Tayyip Erdoğan, "Artık vites yükseltmenin bile yeterli olmadığı, araç değiştirmenin gerektiği bir dönemdeyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.
TOBB Türkiye Ekonomi Şurası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin üçüncü çeyreği güçlü bir büyüme ile kapatacağının kesinleştiğini belirterek, "Ülkemiz hazırlık devrini geride bırakıp artık şahlanış dönemine giriyor" dedi.
Sputniknews'de yer alan habere göre; en büyük önceliklerinin enflasyonla mücadele olduğunu dile getiren Erdoğan, "Mali disiplini koruyarak, büyüme ve istihdam odaklı bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Enflasyonla mücadele en önemli önceliğimiz. Hedefimiz bir an önce tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşmaktır" diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, kendisini ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi "Kapalı Maraş’ta piknik yaptılar" diyerek eleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Daha Kıbrıs meselesinin ne olduğunu, Maraş'ın açılmasının ne anlama geldiğini bilmeyen birine ekonomiyi izah etmek mümkün değildir. Ömrü boyunca devletten aldığı maaş dışında tecrübesi olmayanların kürsülerden esip gürlemesi teneke tıngırtısından öte anlama sahip değil" sözleriyle seslendi.
'Biz buralara gökten zembille inmedik, vesayetin paraşütüyle de gelmedik'
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz buralara gökten zembille inmedik, vesayetin paraşütüyle de gelmedik, dededen, babadan miras, aristokratik kanallardan da vasıl olmadık. Hayatın merpenlerini teker teker tırmanarak, milletimizin her kesimi ile hemhal olarak, zorlukları ve imkanları bizzat tecrübe ederek buralara geldik. Ömrü boyunca devletten aldığı maaş dışında bir iş, üretim, istihdam tecrübesi olmayanların kürsülerden esip gürlemeleri teneke tıngırtısının ötesinde bir anlama sahip değildir. Bunların önlerine konan kağıtlardaki rakamların ne anlama geldiğine ilişkin en küçük bir fikirleri olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz.
Daha Kıbrıs meselesinin ne olduğunu, Maraş'ın açılmasının ne anlama geldiğini bilmeyen, orada Türkiye'nin Cumhurbaşkanının başkanlığındaki heyetle verdiği görüntünün diplomatik mesajını anlamamış birine ekonomiyi izah etmek de mümkün değildir. Kaldı ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı bunları davet ediyor ve bu davete icabet etmiyor, ben oraya gittim 'e niye bizi de yanında götürmedi' havasına girerek yine beni eleştirmeye kalkıyor. Ya, bununla sana ekmek çıkmaz, boşuna uğraşma. Senin bir defa Kuzey Kıbrıs diye bir aşkın var mı? Bu bir. İki, Kapalı Maraş bölgesini açmak diye bir tezi savunmak böyle bir anlayışın var mı? Yok. Aynı şeyleri bunlar Azerbaycan'da yapmadı mı, aynı şeyleri bunlar Suriye'de yapmadı mı, aynı şeyleri bunlar Libya'da yapmadı mı? Yaptı ve şimdi de kalkmışlar bunları konuşuyorlar. Kendisini ait doğru yanlış hiçbir fikri, hiçbir projesi, hiçbir hayali olmayan dışarıdan ve içeriden yazılan senaryoların tetikçiliğini yapmak dışında müktesebatı bulunmayanların ekonomiyle ilgili ahkam kesmesi gerçekten gülünçtür. Azıcık bir samimiyet görsek herkes gibi onlarla da çok daha farklı bir şekilde oturur, konuşuruz. Ama bizim milletimize sözümüz ve saygımız gereği proje kişiliklerle, proje kadrolarla, proje siyasetlerle, bilhassa da yalanları ve iftiraları önlerine konduğu halde yüzleri kızarmayan siyaset bezirganlarıyla işimiz olmaz."
'Babayiğit aradığımda hemen sizler çıkıp bu işe talip oldunuz'
Her zaman söyledikleri gibi muhataplarının millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Milletimizin bağrından çıkıp gelen tüm kesimlerle bizim iş dünyamızdır. Her husus gibi ekonomi de sanayi de ticaret de bir gönül işidir, bir adanmışlık işidir. Biz kendisi de esnaflıktan, ticaretten gelen bir siyasetçi olarak daima girişimcilerimizle, sanayicilerimizle, ticaret erbabımızla, esnafımızla, sanatkarımızla bir arada olduk" diye konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin genel kurullarına, şuralarına ve çeşitli etkinliklerine katılmaya özel önem verdiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Ülkemizin asırlık rüyası olan yerli otomobil için babayiğit aradığımda hemen sizler çıkıp bu işe talip oldunuz. Milletimizin huzurunda verdiğiniz sözü yerine getirerek adım adım Türkiye'nin otomobili projesini hayata geçirdiniz. İnşallah bu güzel projeyi yine sizlerle birlikte neticeye ulaştıracağız. Aynı şekilde şehit Başbakan Adnan Menderes'in acı hatırası sebebiyle adı yaslı adaya çıkan Yassıada'yı sizlerle birlikte demokrasi ve özgürlükler adası haline getirdik" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, bu sene koronavirüs salgını sebebiyle her konuda olduğu gibi iş dünyasıyla hasbihallerinde de farklı bir dönem geçirdiklerini belirterek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin bu yılki genel kurulunun ertelendiğini hatırlattı.
'Yüksek faizin nelere mal olduğu ortada'
Ekonominin kalbinde faaliyet gösteren oda ve borsa temsilcilerinin 81 il ve 160 ilçede iş dünyasının nabzını en güzel şekilde yansıttıklarına inandığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu arada özellikle yüksek faiz sebebiyle üretimin, ticaretin, ihracatın, istihdamın temsilcileri olan sizler sahada yaşananların tercümanı olarak karar vericilere yol gösteriyor, ışık tutuyorsunuz. Zira yüksek faizin nelere mal olduğu ortada. Yüksek faizle bizler gerçek anlamda yatırım yapabilir miyiz? Sizler bu işin içindesiniz. İstihdam üretebilir miyiz? Mümkün değil. Peki üretim yapabilir miyiz? O da mümkün değil. Peki ihracata yönelik ciddi adımlar atabilir miyiz? O da mümkün değil. Öyleyse bizim bu noktada çok daha dikkatli olmamız lazım ve yüksek faize yatırımcımızı ezdirmememiz gerekiyor. Bunun için ekonomiyle ilgili her konuda iş dünyamızla ve onların temsilcileri olan sizlerle istişare etmeye özel önem veriyoruz. Aldığımız tüm kararlarda, attığımız tüm adımlarda sizlerle birlikte oluşturduğumuz ortak akıldan faydalanıyoruz. Sektörlerimizin ve şehirlerimizin sorunlarını, taleplerini, beklentilerini sizlerle birlikte konuşuyor, tartışıyor ve birlikte çözüm yolları geliştiriyoruz."
Türkiye'nin son 18 yıldır büyük mesafe kat ettiği demokrasi ve kalkınma yolculuğunda 365 oda ve borsanın lokomotif vazifesi gördüğünü vurgulayan Erdoğan, "Her oda ve borsamız kendi üyelerine çağın gerektirdiği en ileri hizmetleri vermenin yanında Türk ekonomisine de çok önemli katkılarda bulundu. Ben birçok sanayici, birçok iş adamlarımızla oturup konuştuğumuzda hepsi nasıl battığını, nasıl bittiğini anlatırken hep bana şunu söylerlerdi, neydi o? 'Beni faiz batırdı, beni faiz bitirdi, şu kadar faiz ödedim, şu kadar faiz ödüyorum' bunu söyleyen insanlara zulmetmek var mıdır. İnşallah biz bunları da tersine çevireceğiz, bundan sonra da sizlerin azmi, çalışkanlığı, dirayeti ve kabiliyetiyle önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak hedeflerimize doğru yürümeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarının devamında şunları söyledi:
18 yılı geride bıraktık. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamında her bir haneye, her bir insana dokunan hizmetler gerçekleştirdik. Şeffaf ve öngörülebilir politikalarla ülkemizi kalkındırdık, güçlendirdik.
Değerini salgın döneminde daha iyi anladığımız şehir hastaneleri ile genel sağlık sigortası sistemimiz başlı başına bir başarı hikayesidir.
Maruz kaldığımız saldırılar sebebiyle istiklal ve istikbal mücadelemize yoğunlaşırken yatırımları ve ekonomiyi de ihmal etmedik.
'Ülkemiz hazırlık devrini geride bırakıp artık şahlanış dönemine giriyor'
Artık vites yükseltmenin bile yeterli olmadığı, araç değiştirmenin gerektiği bir dönemdeyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız.
Gerçekleştirdiğimiz reformlarla ülkemizi iş yapma kolaylığı endeksinde 27 basamak yükselterek 190 ülke arasında 33. sıraya yerleştirdik. Eylül ayına ilişkin öncü verilerle üçüncü çeyreği güçlü bir büyüme ile kapatacağımız artık kesinleşmiş oldu.
Mali disiplini koruyarak, büyüme ve istihdam odaklı bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Enflasyonla mücadele en önemli önceliğimiz. Hedefimiz bir an önce tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşmaktır.
Ülkemiz hazırlık devrini geride bırakıp artık şahlanış dönemine giriyor. İnşallah önümüzdeki yıl tüm bu zorlukları geride bırakmış olarak bugünleri acı bir tebessümle yad edeceğiz.