Genel

Remzi Gür, Adabank planını hazırladı, müze için düğmeye bastı!

TMSFnin ihaleye çıkardığı Adabanka Bahreynli ortağıyla teklif veren Ramsey markasıyla bilinen Gürmenin kurucusu Remzi Gür, önümüzdeki günlerde İstanbulun Anadolu yakasında bir müze açmaya hazırlanıyor...

ADABANKı Bahreyn merkezli Gulf Finance House (GFH) ile ortak kurduğu G Capital Danışmanlık adına 75 milyon dolara satın almak için adım atan ve Ramsey markasıyla öne çıkan Gürmen Tekstilin Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür, Adabank için iş planımızı ve büyüme stratejimizi yaptık. İhaleyle ilgili onay süreci devam ediyor. Onay ve devir işlemleri tamamlandıktan sonra stratejimizi ve iş planımızı açıklayacağız dedi. Gür, bugünlerde ağırlıklı olarak İstanbulda Anadolu yakasında bir müze açmak için yoğun çalışmalar yürüttüklerini açıkladı.

Osmanlı eserleri müzesi

Kurucusu olduğu Remzi Gür Eğitim, Kültür, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı aracılığıyla kuracakları müzenin yerini satın aldıklarını belirten Remzi Gür, şunları anlattı: Müze için aldığımız yerin neresi olduğunu şu anda açıklayamam, sadece yerinin Anadolu yakasında olduğunu söyleyebilirim. Osmanlı eserlerini sergileyeceğimiz bir müze olacak. Zaman içinde bizim tarihimizi yansıtan Osmanlı padişah fermanlarından oluşan bir koleksiyonum var. Bu koleksiyonu da burada sergileyeceğim. Müzenin adını şimdilik Remzi Gür Kültür Eğitim Vakfı olarak planlıyoruz.

Tarihimizi yansıtıyor

Gür, sahip olduğu Osmanlı Padişah Fermanları ve Beratları Koleksiyonunu ilk yurtışı sergisini Vodafone ve Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda Londrada açtıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: Padişah fermanları bizim tarihimizi ve kültürümüzü anlatan, bugüne kadar gelmiş çok önemli eserler, belgeler. Ferman ve beratlarda bizi yansıtan çok önemli bilgiler yer alıyor. Bunlara neden biz sahip olmayalım diye bir merak uyandı içimde ve zamanla bu merak bir koleksiyona dönüştü. Şimdi bunu 20 gün için Londrada sergileyeceğiz.

150ye yakın eser

Padişah fermanları biriktirmeye 1999 yılında başladığını kaydeden Gür, şu bilgileri verdi: Osmanlıda 400 yıllık bir Padişah fermanları birikimi var. 36 padişahın bugüne kadar gelen ferman ve beratları dünyanın çeşitli ülkelerinde yer alıyor. Benim şu anda koleksiyonumda 150ye yakın eser var. Ama bunun sonu yok. Halen almayı istediğim, aradığım bazı fermanlar var, bazı eksiklerimiz var. Bunların hangileri olduğunu söyleyip fiyatının artmasını istemiyorum. Hem yurtiçinde hem yurtdışında olduğunu bildiklerim var.

Osmanlı fermanları Brezilya Fransa ve Avusturya yolcusu

LONDRAdaki Yunus Emre Enstitüsünde Uluslararası Kültür Sanat Derneği (UKSD) işbirliği ile 10 Aralıka kadar açık kalacak olan Mucibince Amel Oluna Remzi Gür Koleksiyonundan Padişah Fermanları ve Beratları sergisi Londradan sonra diğer Avrupa başkentlerinde de sergilenecek. Remzi Gür, Londradan sonra Viyana ve Pariste sergilenmesi düşünüyor. Koleksiyonumuzu Brezilyaya kadar götürmek gibi bir planımız var. Bu eserlerin özel bir dili var. Tarihteki çok özel bazı gelişmelere ilişkin ipuçları var. Tarihi kararları anlatıyorlar. Bu mirasımızı tüm dünya ile paylaşmak istiyoruz diye konuştu. Serginin açılışına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlunun yanı sıra Türkiyede ve İngilterede aktif çok sayıda işadamı katıldı.

Koleksiyonculuk ayakkabı almak gibi para mühim değil

SAHİP olduğu Padişah Fermanları koleksiyonunun parasal değeri konusunda bilgi vermekten kaçınan Remzi Gür, şunları söyledi: Bu tür eserlere değer biçmek çok doğru değil aslında. Bugüne kadar yaptığım yatırımı paylaşmam da pek doğru olmaz. İstediğiniz, aradığınız bir eseri satın almak, ayakkabı almak gibi. Bir ayakkabıyı görürsünüz, beğenirsiniz. Fiyatı fazla gelir ama eğer çok isterseniz yine de onu alırsınız. Koleksiyonculuk da biraz böyle. Eğer çok istediğiniz, koleksiyonunuzda mutlaka olması gerektiğini düşündüğünüz bir eseri bulduysanız fiyatı neyse onu veriyorsunuz. O noktada para mühim değil. Dolayısıyla bu tür konularda değer biçmek, fiyat vermek doğru değil.

Sanata bulaşmamış güç, gelecek nesle ulaşmaz

150 parçalı koleksiyonunda her bir eserin ayrı değeri olduğunu belirten Remzi Gür, şunları söyledi: Ancak aralarında bir kaç tanesi var ki, hem kullanılan dil hem de içerik açısından son derece önemli. Yazıldıkları dönemin devlet idaresi, devletin dış politikasına ilişkin önemli bilgiler yer alıyor. Örneğin Sultan 3üncü Selimin 12 Ağustos 1790 tarihli fermanında önemli bir detay görebiliyorsunuz. Bu fermanda Medine Şehrindeki Hazret-i Peygamberin mescidinin bakım ve temizliği ile ilgili görevli olan Hafız İbrahimin vefatı ile bu görevin Sahila Hanıma devredilmesi emrediliyor. Bir diğer fermansa Kanuni Sultan Süleymana ait. 1562 tarihli fermanda, Şam Sancağında, Beni Kenan Nahiyesindeki bir toprağın işle hakkının Abdi Ağaya verilmesi ifadeleri kullanılıyor. Fermanlar, dönemin siyasi ekonomik ilişkilerinin yanı sıra sanatsal estetiğini de yansıtıyor. Tarihin ironik bir döngüsü içinde gördüğümüz değişmez bir gerçek var. Bir biçimde sanatla buluşmamış hiç bir siyasal güç, gelecek nesillere ulaşmıyor. Fermanlarda gelişen yazı ve dil o dönemin ihtişamını da yansıtıyor.

Toprak, iddia ettiği paranın 10da birini getirsin köşkü veririm

TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) satışa çıkardığı Toprak Grubuna ait Aslanlı Köşkü 23 milyon 800 bin lira ihale bedeliyle satın alan Remzi Güre müzeyi Aslanlı Köşke kurup kurmayacağını sorduk. Gür, Aslanlı Köşk kapalı alan büyüklüğü olarak müze için yeterli büyüklükte. Ancak içinde kurulu olduğu arazi çok büyük. Dış mekanı müze için epeyce büyük kalıyor. Köşkte kendim oturabilirim dedi. Gür, Halis Toprakın köşkün değerlemesinin yanlış yapıldığı iddiasıyla açtığı ihalenin iptal edilmesi davası için ise, Ortaya atılan fiyatlar çok yüksek. O fiyatların 10da birini getirsin, Halis Topraka köşkü geri veririm değerlendirmesini yaptı. Halis Toprak, açtığı davada köşkün değerinin yabancı alıcı için 600 milyon dolar, Türk alıcı için ise, 140 milyon dolar değerinde olduğunu iddia etmişti. Gürün geçtiğimiz günlerde tapu tescil belgesini teslim aldığı Aslanlı Köşk İstinyade 10 bin 500 metrekare alana sahip.
Hürriyet