Genel

Remzi Kozal: İstanbul'a iki yeni şehir kurulsun!

Remzi Kozal, "Bu şehirler, alışılagelmiş mevcut şehirlerin çok dışında tamamen otomasyona bağlı birer akıllı ve yeşil şehir olarak konuşlanman ve de birer teknoloji harikası olarak planlanmalı" dedi....

 Anadolu ve Avrupa'da kurulacak iki ayrı şehirle ilgili değerlendirmelerde bulunan Remzi Kozal, kurulacağı söylenen iki ayrı şehrin dünyaya açılan yüzümüz olabileceğini söyledi. Kozal, "Bu şehirler, alışılagelmiş mevcut şehirlerin çok dışında tamamen otomasyona bağlı birer akıllı ve yeşil şehir olarak konuşlanman ve de birer teknoloji harikası olarak planlanmalı. Türkiye'nin 2023 ve sonrası yüzünü dünyaya tanıtacak ve dünyaya her açıdan örnek olacak şehirler olmalı. Bir bakıma uzay üssünü andıran bir şehir dokusu ile de dünyanın gıpta ettiği yapılanmayı gerçekleştirmeliyiz. Kıtaların buluştuğu, çağların buluştuğu, kültürlerin buluştuğu ve kısaca gelmiş geçmiş ve de gelecek dünyanın buluştuğu, bulaşacağı bir proje olmalıdır" dedi.

Yapılanma düzenlenmeli
2023 hedefi doğrultusunda özellikle İstanbul'daki yapılanmalarla ilgili düzenleme getirilmesi gerektiğini dile getiren Kozal, "İstanbul'daki, depreme hassas bölgelerdeki yerleşimler süratle kaldırılmalı ve daha güvenli bölgelere kaydırılmalı. İşin en kritik noktası bu. Bu işlem yapılırken, aynı zamanda bir deprem anında İstanbul'a acil yardım sağlayacak yerleşim yerleri oluşturulmalıdır. Böylece istanbul'da herhangi bir zaman diliminde meydana gelebilecek depreme karşı adım adım hazırlık yapılmış olacaktır. Her adım atıldığında, İstanbul daha güvenli konuma , gelmiş olacak" dedi.

Zarar görürüz

İstanbul'da 2.5 milyon dolayında bina bulunduğunu, bu binaların yüzde 90 kadarının proje müellifinin bulunmadığım ifade eden Kozal, şöyle konuştu:, "Yani bu binalar, öngörülen şartnamelere göre hazırlanmış projeler ve teknik kontroller altında inşa edilmemişler. Yine, İstanbul'daki binalarda betonarme malzemesi olarak, yaygın bir şekilde tuzlu deniz kumu-çaküı kullanılmış. Kullanılan inşaat demirleri de çoğu zaman istenen niteliklerden oldukça uzak bulunuyor. Diğer taraftan, doğru dürüst temel dahi atmadan, teknik şartnamelere uyumdan uzak, seçim dönemlerinde gece karanlığında inşa edilen binaların, depreme dayanıklı sağlam binalar olması mümkün değildir. Böyle bir yapı stokuyla İstanbul'un, 7 ve üzerindeki bir depremle karşı karşıya kalırsa; milyonlarca insan zarar görür. Elimiz kolumuz bağlı, çaresiz bir şekilde beklemek doğru olmadığı gibi, üstüne üstlük hala alelacele kaçak yapılar inşa etmek, yangına benzin dökmekten başka birşey değil."
 
Sağlam yere bina yapmakla iş bitmiyor

SAĞLAM yerlerde güvenli binalar inşa etmekle de işin bitmediğini ifade eden Kozal, "İnsanlar, adeta kaleyi andıran dört duvarın araşma hapsedilmiş varlıklar gibi yaşayamazlar. İşin sosyal, kültürel, çevresel vb. yanlarının da olduğunu unutmamalıyız. Yeni inşa edeceğimiz şehirlerde bu hususları dikkate almamız gerekirken, mevcut yerleşimlerde de bazı düzenlemelerle yaşadığımız yerlere derinlik ve aktivite kazandırmalıyız. Yine, geçmiş kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılması için de eserler bırakmalıyız" diye konuştu.

Karadeniz kıyıları turizme kazandırılır

BAŞBAKAN'ın 'çılgın' projesinin özellikle Karadeniz kıyılarının Trakya bölümünün düzenlenmesini ve bir proje dahilinde turizme kazandırılmasını gündeme getireceğini vurgulayan Remzi Kozaş, "Yine, İğneada gibi limanların aktivitesini arttıracak ve Türkiye ekonomisine olumlu katküarı olacaktır. Nüfus ve sanayi, önemli ölçüde Kırklareli bölgesine doğru kaydırüırsa, İstanbul'daki riskler de büyük ölçüde azalmış olacaktır. Karayollarındaki ulaşım ve Boğazlar'daki tehlikeli trafik de böylece belli oranlarda azalacaktır. İstanbul, daha güvenli ve daha çağdaş-yaşanabilir bir şehir konumuna gelecektir" dedi.

Marmara rahatlayacak

REMZİ Kozal, "Hem Anadolu yakasında ve hem de Avrupa yakasında kurulması düşünülen iki şehir İstanbul'un gelişen Kartal ve Silivri ilçeleri merkezli kanatlarla da irtibatlı ancak mutlaka 'Karadeniz sahilini kapsayacak şekilde konuşlanmak. Bu şehirlerle birlikte Karadeniz sahilinde oluşacak limanlar İstanbul'u nefes aldıracak ve nüfusun kaymasını ve merkezin rahatlamasını sağlayacak. İstanbul, Karadeniz'in yanı başında ancak Karadeniz'den yararlanamayan bir konumda. Kurulacak iki yeni yerleşimle birlikte Karadeniz'in nimetlerinden çok daha fazla yararlanılacak ve İstanbul deprem fay hattı boyunca Marmara kıyılarına sıkışmaktan kurtulacaktır" dedi.
Hürriyet