Restorasyon teknikleri!
Restorasyon teknikleri, sağlamlaştırma, bütünleme, yenileme, yeniden yapma, temizleme ve taşıma olarak ayrılıyor. Bu teknikler yapılacak restorasyonda çoğu zaman bir arada kullanılıyor. Onarımın derecesi sağlamlaştırmadan yeniden yapıma doğru artar...
Restorasyon teknikleri!
Kültür varlıklarının korunmasındaki temel yaklaşım sürekli bakımlarının sağlanması oluyor. Restorasyon uygulamalarına geçmeden önce yapılan araştırmalar ve belgeleme çalışmaları binanın ayrıntılı olarak tanınmasını sağlıyor. Ön araştırmalar sonucunda elde edilen bilgiler hasar nedenlerini ortadan kaldıracak veya etkilerini azaltacak koruma tekniklerinin seçilerek uygulanmasına temel oluşturur. Restorasyon teknikleri;
- Sağlamlaştırma
- Bütünleme
- Yenileme
- Yeniden yapma
- Temizleme
- Taşıma
Çoğu kez bir kültür varlığının restorasyonu için yukarıda sıralanan restorasyon tekniklerinin birkaçı bir arada uygulanıyor. Bilimsel restorasyonda olabildiğince az müdahaleyle, kültür varlığının tarihi belge ve estetik değerinin korunması amaçlanıyor. Onarım sırasında yapılan müdahalelerin derecesi, sağlamlaştırmadan yeniden yapıma doğru artar. Koruma açısından en uygunu sağlamlaştırma oluyor. Sağlamlaştırma;
- Kültür varlığının yapıldığı malzemelerin sağlamlaştırılması
- Taşıyıcı sistemin sağlamlaştırılması
- Çemberleme, bağlantı çubukları-gergi uygulaması
- Bütünleme (Reintegrasyon)
Bir bölümü hasar görmüş, ya da yok olmuş yapı ve öğeleri ilk tasarımlarındaki bütünlüğe kavuşturacak biçimde geleneksel yada çağdaş malzeme kullanılarak tamamlama işlemine bütünleme-reintegrasyon deniyor.
Bütünleme ancak gerçek yapısal verilere ya da belgelere dayandırıldığında kabul edilebilen bir uygulama oluyor.
Yenileme; zamanla değişen yaşam biçimi ve ona bağlı isteklerle işlevini yitirmiş tarihi yapıların farklı bir işleve uyarlanması ya da işlevleri devam eden, ancak konfor koşulları eskiyerek standart altı kalan tarihi yapıların güncelleştirilmesine deniyor.
Çevresel özellikleri nedeniyle korunması istenen yapıların yeniden kullanımlarında, yeni işlevin dış görünümü bozmadan gerçekleştirilmesi istenir. Bu binaların kurtarılması için tek ekonomik yol olan yeniden kullanım sırasında, iç düzenlemede daha esnek uygulamalara gidilmesi söz konusudur. Yangın, bakımsızlık nedeniyle döşeme ve tavanlarını yitirmiş ve ilk tasarıma ait yeterli veri bulunmayan 2. gurup yapılarda, yeni bir iç düzenleme yapılmasına izin verilebilir. Çok önemli mimari öğeler, plan ve iç mekan değerlerine sahip olan 1.grup yapılarda ise yeni kullanıma elverişli, serbest iç düzenlemeler uygulanmaktan çok tarihi mekanların anısını sürdüren düzenlemelere gidilmesi doğru olur.
Yeniden yapım (Rekonstrüksiyon); tümüyle yıkılmış, yok olmuş, ya da çok harap durumda olan bir kültür varlığının veya sit’in elde bulunan belgelere dayanılarak yeniden yapılmasıdır. Bu ancak özel durumlarda kabul edilen bir uygulamadır. Yeni yapı, yerine yapıldığı kültür varlığının tarihi dokusuna, özgün malzeme ve işçiliğine sahip değildir. Bir kopya, tarihi yapının kütle ve mekanlarını ancak biçimsel olarak canlandırabilir, kültür varlığının yerini alamaz.