Reyhanlı Barajı ile Amik Ovası'nda daha fazla verim alınacak
Türkiye'nin en eski ticaret borsalarından olan Antakya Ticaret Borsası'nın başkanı Mehmet Ali Kuseyri, 'İhalesi biten Reyhanlı Barajı sayesinde Amik Ovası'nda daha fazla ürün alınacak, maliyetler yüzde 80 düşecek' diyor
2005 yılında 4 yıllığına Antakya Ticaret Borsası Başkanı seçilen Mehmet Ali Kuseyri, daha sonra 2009 Ocak ayında yeniden seçildi. Yeni dönemde yarım kalan projelerin tamamlanması için çalışan Mehmet Ali Kuseyri, başkanlığa seçildikten sonra Hatay Amik Ovası'nın suya kavuşması için çaba harcadığını ifade ediyor. 7 yıllık bir çabanın sonucundan ihalesi yapılan barajın bölge çiftçisine yeniden hayat vereceğini söyleyen Kuseyri, 50 yıllık bir özlemin sona ermesiyle çiftçilerin girdi maliyetlerinde yüzde 80'e varan düşüş olacağını tahmin ettiklerini anlatıyor. Mehmet Ali Kuseyri, 'Başkanlığı'na seçildiğim günden bu yana 7 senelik bir zaman zarfında, Reyhanlı Barajı'nın yapılması durumunda Hatay Amik Ovası'ndaki çiftçilerimizin sulama probleminin çözülüp refaha kavuşacağını defalarca bakanımıza ilettim. Nihayet Reyhanlı Barajı ihalesi yapıldı. Hatay'ın yıllardır özlemle beklediği barajına nihayet kavuşarak Amik Ovası tekrar hayat bulacak. Barajın tamamlanmasıyla yılda 1 ürün alınan Amik Ovası'ndan birkaç ürün alınabilecek. Girdi maliyetleri ise yüzde 80 azalacak. Barajın yapımıyla bölge ekonomik ve sosyal yönden kalkınacak' şeklinde konuşuyor. Öte yandan tarım politikalarıyla çiftçinin toprağa küstürüldüğü belirten Kuseyri, 'Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan tarım sektörü kaderine terk edildi. Büyüyen tarım adeta cezalandırıldı ve fakirleştirildi. Bugün maalesef bu günahın önümüze koyduğu ağır faturayı başta köylümüz, çiftçimiz, hayvancımız olmak üzere hep birlikte ödüyoruz' diyor. Antakya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Kuseyri, sorularımızı yanıtladı:
Antakya Ticaret Borsası rutin hizmetlerin dışında ne tür hizmetler veriyor
Antakya Ticaret Borsası, 1968 yılında kuruldu. Türkiye'nin en köklü borsalarından biri. Ekonomik yaşamında çok önemli işlevler üstlenmiş ve misyonunu günümüze kadar başarılı bir grafik çizerek yükseltti. Borsanın faaliyet konusu alıcı ile satıcıyı bir araya getirerek zirai ve hayvansal mahsullerin alım satımını düzenlemek olarak anlatılabilir. Bu vesileyle stopaj kontrolü yapmak, üyelerin sorunlarını çözmek ve günlük fiyatları tespit ve ilan etmek görevlerimizi arasında yer alıyor. Üyelerimizin, kanunÜ®, meşru lobi kuruluşuyuz. Üyelerimizin menfaatleri için uluslararası kurumlara, kuruluşlara ve hükümete karşı, lobicilik yapıyoruz. Yani, Türkiye ekonomisi için hangi kanunun öne geçmesi lazım, üyelerin AB'de hangi haklarının savunulması lazım. Türk iş adamlarının hangi haklarının savunulması gerekiyor gibi çalışmalar yapıyoruz. Üçüncüsü üyelerimizin rekabetçiliklerini arttırmak, daha verimli, daha karlı çalışmalarını sağlamak, seviyelerini yükseltmek, değerlerini arttırmaya çalışıyoruz.
Görüldüğü üzere tarım, hayvancılık ve gıda ticaretinin nabzını tutan borsalar, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasını sağlıyor. Kayıt dışı ile mücadele ülke ekonomisini düzelmesi için atılması gereken en önemli adımların başında yer alıyor. Son yıllarda yapılan atılımlarla, yasal altyapı tesis edilen 'Tarım Ürünleri Lisanslı Ürün Depoları' ile bu depoların ürettiği ürün senetlerinin işlem göreceği 'Ürün İhtisas Borsası' kurularak faaliyetlerine başladığında Türkiye'de, tarımsal üretim ve satış verimliliği büyük bir hızla arttıracak.
ATB'nin sosyal sorumluluk olarak kabul ettiği faaliyetleri neler
ATB olarak, Türkiye'ye karşı sosyal sorumluluklarımız da bulunuyor. Sosyal sorumluklarını her zaman yerine getiren borsamız maddi ve manevi olanaklar açısından en iyi konumda yer alıyor. İlimizde bulunan Mustafa Kemal Üniversitesi Vakfı'nın kurucu üyesiyiz. Üniversitenin gelişmesi için maddi ve manevi katkıların içinde Antakya'ya 400 kişilik Antakya Ticaret Borsası Erkek Talebe Yurdu'nun kurulmasına yardımcı olduk. Üniversite bünyesindeki laboratuarın geliştirilmesi, üniversite hastanesine tam teşekküllü ameliyathane kurulması gibi çalışmaların yanı sıra birçok etkinliğe sponsorluk yaptık. Milli eğitim camiasına, Antakya Ticaret Borsası İlköğretim Okulu ve TOBB ilköğretim Okulu olarak 2 adet 16 derslikli okul, birçok okulun kalorifer yapımını üstlendik. Bilgisayar ve kimya laboratuarlarının kurulması gerçekleştirdik. Antakya Devlet Hastanesi Talesemi Merkezi'nin kurulmasına katkı sağlaması, Antakya Doğum Hastanesi Bebek Servisi'nin inşaat ve tefriş işinin yapılması, Kırıkhan Devlet Hastanesi yemekhane binasının yapımı ve tefrişi gerçekleştirdik. Cilvegözü Gümrük ve Gümrük Muhafaza Müdürlüğümüzün görev yaptığı Cilvegözü Gümrük sahası bilindiği üzere, Gümrük Müsteşarlığı ile TOBB Turizm ve Gümrük İşletmeleri arasında imzalanan protokol çerçevesinde yap - işlet-devret modeli kapsamında tamamen yenilenerek modern bir yapıya kavuşturuldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nce ilave işler yapılarak ağır vasıta geçişine açılan Yayladığı Sınır Kapısı ile Cilvegözü Sınır Kapısı, Suriye ile gelişen sınır ticareti anlaşmaları neticesinde giriş-çıkış işlemleri her geçen gün artan, hem ticari hem de turistik yönden ilimiz ekonomisi açısından önem arz eden sınır kapılarımız. Gelecekte de Antakya'ya büyük bir mezbahana, hayvan pazarı ve Kız-Erkek Talebe Yurdu yapmayı düşünüyoruz.
Antakya marka şehir olma yolunda ilerliyor. Ticaret borsası olarak marka şehir olmanın ticaret ve sanayiye sağlayacağı katkılardan bahsedebilir misiniz
Bir kentin marka olması için öncelikle kendi farklılığını yaratması gerekir. Tabii ki farkı yaratmak için öncelikle kentin kendini bilmesi, tanıması gereğini unutmamalıyız. Kentin marka olması, onun çok güçlü bir sanayiye veya ticaret yapısına sahip olması anlamına gelmez. Bir kentin marka olması, insanların o kenti diğerlerinden ayırarak bilmeleri, tanımaları anlamına gelir. Markalaşma sürecinde gerçekleştirilmesi gereken budur. Bir kentin marka olması, tabii ki tek bir kişinin veya bir kuruluşun yaratabileceği bir süreç de değildir. Marka olmak, bir kentte yaşayan herkesi ilgilendiren bir olgudur. Marka olmak için kenti oluşturan insan güçlerinin aynı doğrultu ve yönde bir bileşke kuvvet oluşturmaları gerekir. Özetle; bir kenti marka yapma süreci, kentte var olan paydaşların katılması ve güç birleştirmesi demek. Kentin gelişmesi markanın da ilerlemesi anlamına gelir. Bu nedenle kent mekanizmalarının kentsel kültürün, sanatın, eğitimin önünü açması ve başarılı kentsel çalışmaları ödüllendirmesi gerekir. Tabii ki olabildiğince özenti, taklit, kopya ve değersiz olandan kaçınarak bunu yapıyoruz. Kültür ve turizmin Antakya'nın gelişiminde önemli bir rol üstleneceğini ve kentin gelişimini tetikleyeceği inancını taşıyorum. Son zamanlarda artan yolcu kapasitesi ve her geçen gün artan sefer sayısıyla Hatay Havaalanı turizm açısından kentimize çok büyük bir değer kattı. Suriye vizesinin kalkmasıyla dikkatleri üzerine daha da toplayan kentimiz havaalanının da olması avantajıyla yerli ve yabancı turist sayısı her geçen gün artmaktadır.
Suriye ile vizelerin kalkmasının şehre sağladığı katkılardan bahsedebilir misiniz
Hatay başta komşularımız olmak üzere birçok ülkenin ticari işbirliği içerisinde girmek istediği bir şehir konumunda. Türkiye ile Suriye arasındaki vize uygulamasının kaldırılmasıyla ilimiz, Suriye'nin batı ile arasındaki köprüsü oldu. şehrimizin sahip olduğu potansiyel; tarım, sanayi ve ticarette giderek yıldızının parlaması Hatay'a yurt dışından ilgiyi daha da artırıyor. Bu fırsattan faydalanmak adına şehrimizin girişimcilik kültürünü en üst seviyeye çıkarmamız gerekiyor. Hükümetimiz de bunu başarıyla sürdürüyor. Hatay, Orta Doğu'ya açılan stratejik bir kapı. Hatay Havalimanı'nın hizmete girmesiyle Suriye'den Hatay Havalimanı'na gelen Suriye vatandaşlarının sayısında her geçen gün artıyor. Suriye gelişmekte olan bir ülke, kentimiz tüccarları için çok iyi bir pazar konumunda. Bölgemiz ise inşaat, tekstil, ayakkabı, mobilya ve hizmet sektörü açısından potansiyeli yüksek bir şehir konumunda.
Tarım politikaları üzerine düşünceleri paylaşır mısınız Tarımdaki sorunlarının çözümü için önerileriniz neler
Tarımda verimlilik, temelinde yeniden yapılanma sağlanmadığı takdirde, ekonominin ayaklarından biri topal kalmış olacak ve büyümede istenilen düzey yakalanamaz. Araştırmalar bir ülkenin büyüme potansiyelini ortaya çıkarmada en önemli etkenin iyi yönetim olduğunu ortaya koyuyor, iyi yönetilen ülkeler insan kaynağı da dahil olmak üzere tüm kaynaklarını etkin ve doğru şekilde kullanabilir. Türkiye nüfusunun yüzde 40'ına yakın bir kısmının ekmeğinin tarımdan kazanıyor. Bu sektörde yaşayan her gelişme Türkiye'nin bütününü doğrudan etkiliyor.
Türkiye maalesef tarımsal üretimini ekonomik gerçekleriyle ve ülke ihtiyaçlarıyla uyumlu bir temele oturtamadı. Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan tarım sektörü kaderine terk edildi. Büyüyen tarım adeta cezalandırıldı ve fakirleştirildi. Bugün maalesef bu günahın önümüze koyduğu ağır faturayı başta köylümüz, çiftçimiz, hayvancımız olmak üzere hep birlikte ödüyoruz.
Ekonomist-Hatay