Sektörel

Riskli bina yapanın siciline işlensin!

GYODER Başkanı Doç. Feyzullah Yetgin ve İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, riskli binalarla ilgili önemli uyarılarda bulundu.

Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Vahap Munyar, bugünkü yazısında “Sign of the City” yarışmasına katılan GYODER Başkanı Doç. Feyzullah Yetgin ve İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım'ın riskli binalarla ilgili görüşlerini yazdı. İşte o haber...

GYODER Başkanı Doç. Feyzullah Yetgin ve İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, riskli binalar karşısında uyararak, “Bunlar birer ölüm tuzağı. Hangi tarihte olursa olsun, riskli binaların inşasında rol almış müteahhitler, kontrol mühendisi ve mimarların en azından sicillerine kayıt düşülmeli” yorumunu yapıyor.

“Sign of the City” yarışması için Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Doç. Feyzullah Yetgin ve İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım ile buluştuğumuzda İstanbul son 5.8’lik Silivri depremini yaşamamıştı.

 

Nazmi Durbakayım, sektörle ilgili sohbetimiz sırasında şu uyarıyı yaptı:

- Kapımıza dayanan deprem gerçeğini aklımızdan çıkarmadan kentsel dönüşüm için somut adımlar atılmalı.

Halkın bu gerçeği kabullenmesi için algı yönetiminin daha güçlü hale getirilmesi gerektiğini belirtti:

- Riskli binalar birer ölüm tuzağı. Hangi tarihte olursa olsun, riskli binaların inşasında rol almış müteahhitler, kontrol mühendis ve mimarların en azından sicillerine kayıt düşülmeli.

 

Feyzullah Yetgin, sektör temsilcileriyle bir süre önce Mardin’e yaptıkları gezi sırasında dikkatini çeken veriyi anımsadı:

- Mardin’de 13 bin dolayında konut fazlası vardı. Çoğunu emekli imamların yaptığını söylediler. Demek ki imamlığın vatandaşta yarattığı güvene dayanarak bu işe soyundular.

‘Riskli bina yapanın siciline kayıt düşün’

Durbakayım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın müteahhitler için hazırladığı yönetmeliği anımsattı:

- Yönetmelikteki “Herkes müteahhit olamayacak” anlamına gelen kararın acilen devam eden projelerde de devreye girmesini bekliyoruz. Böylelikle çürük elmalar bir an evvel ayıklanır.

Yıllardır sektöre “vahşice katılım” yaşandığını savundu:

- Deneyimsiz, yetersiz kişi ve firmaların sektörümüze verdiği tahribat, milyonlarca riskli yapı ile kendini gösteriyor.

Tahribatın bedelini sektörün asıl temsilcilerinin ödediğini kaydetti:

- Bakanlığın çıkardığı yönetmeliğin sektörümüzün asıl oyuncularının yaşadığı mağduriyeti sonlandırmasını bekliyoruz.

İnşaat maliyetlerinin çok ağırlaştığına işaret edip, yeni projeler için şu öneriyi ortaya koydu:

- Yeni projelerin müteahhit, arsa sahibi ve bankanın içinde yer aldığı üçlü ortaklık yapısıyla hayata geçmesinde fayda görüyoruz.

Kat karşılığı uygulamalarda arsanın en önemli finansman kaynağı olabileceğinin altını çizdi:

- Mevcut uygulamada arsa, finansal açıdan etkin kullanılamıyor. Bu durumda özel sektöre dönüşüm projeleri için tek kaynak “sat yap” kalıyor.

Ardından ekledi:

- Kentsel dönüşümün kurumsal gayrimenkul finansmanı şeklinde bankalar ile yapılabilmesi için yeni ve inovatif yatırım enstrümanları gerekiyor.

Halen Halk GYO Genel Müdürü olan Doç. Feyzullah Yetgin’in Emlak Konut GYO’da görev yaptığını anımsatarak, 2004’e uzandı:

- 2004’te Emlak Konut GYO tarafından başlatılan “hasılat paylaşımı” modeli ile konut sektöründe oluşan dinamizm ve kazanç şansını en iyi değerlendiren finans sektörü oldu.

Bu anımsatmanın ardından finans sektörüne çağrıda bulundu:

- Bilhassa özel bankalardan daha fazla ahde vefa ve destek bekliyoruz.

Son faiz indirimlerinin etkisinin altını çizdi:

- Faizler tam zamanında düştü. Bu seferki “konut almak için en uygun dönem” sektörümüzün tarihinde görülmedi.

Silivri depremi, İstanbul’da kentsel dönüşüm için artık zamanın kalmadığını gözler önüne serdi...

Devlet, müteahhit, bankalar ve hak sahipleri, kentsel dönüşümün hayat kurtarabileceği bilinciyle elini çabuk tutmalı...
 

Riskli yapılar için dört aşamalı süreç!

10 adımda riskli yapı tespiti nasıl yapılır?