Riskli binalar için 2 seçenek! Yıkım ya da güçlendirme!
İzmir depremi akıllara yeniden "binamız sağlam mı?" sorusunu getirdi. Çoğu kişi binası riskli çıkarsa hemen yıkılmasından korktuğu için tespit yaptırmıyor. Binanızı test ettirmekten korkmayın. Tek çözüm yıkım değil, güçlendirme de yapılabilir. Peki süreç nasıl işliyor?
İzmir'de yaşanan 6.6’lık deprem sonrası çöken binalar, bir kez daha yaşadığımız binaların sağlamlığını, güvenilirliğini akıllara getirdi. Posta'dan Meltem Kara Söyleyenoğlu'nun haberine göre; herkesin aklında ‘acaba binamız sağlam mı?’ sorusu var. Fakat çoğu kişi bina riskli çıkarsa hemen yıkılmasından korktuğu için tespit yaptırmıyor. Can güvenliği için vakit kaybetmeden binada test yapılmalı.
Öncelikle tespit
Tek çözüm yıkım değil, güçlendirme de yapılabiliyor. Peki hangi yolu seçeceksiniz? Bunu anlamak için önce binanın durumu öğrenilmeli. Oturduğu binanın riskli olduğunu düşünenler öncelikle tespit yaptıracak. Burada önemli bir ayrım bulunuyor. Bilgilendirme amaçlı deprem dayanıklılık testi ile kentsel dönüşüm kapsamındaki riskli yapı tespiti aynı değil.
Raporun maliyeti
Deprem dayanıklılık raporu, uzman firmalar tarafından hazırlanıyor ve sonuç maliklerle paylaşılıyor. Riskli yapı tespitini ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın lisans verdiği firmalar yapıyor ve risk varsa süreç hemen başlatılıyor. Dayanıklılık testinin maliyeti ev başına 300-400 TL olurken, riskli yapı tespitinde daire başı maliyet 400-500 TL'ye ulaşıyor.
Nasıl anlaşılır?
- 2000'den önce inşa edilmiş bir binanın riskli olma ihtimali yüksek,
- Hazır beton kullanılmamışsa,
- Beton dayanımı C10 ve daha azsa,
- Bodrum katında rutubet; kolon, kiriş demirlerde paslanma varsa,
- Kolon ve kirişlerde çatlaklar bulunuyorsa,
- Taşıyıcı kolon ve kirişler kesilmişse bina riskli olabilir.
-6.5 milyon
20 yılda dönüştürülmesi hedeflenen konut sayısı.
-100 bin
Her yıl İstanbul’da dönüştürülecek konut sayısı.
-300 bin
Her yıl Türkiye genelinde dönüştürülecek konut sayısı.
-490 bin
Kandilli Rasathanesi’nin raporuna göre, İstanbul’da olası 7.5 ve üzeri şiddetli bir depremde hasar alması muhtemel bina rakamı.
-438 bin
İstanbul’da güçlendirilerek kurtarılabilecek bina rakamı.
Devlet desteği
Hem kentsel dönüşüme hem de güçlendirmeye devletin destekleri sağlanıyor. Devlet, protokol imzaladığı bankalar aracılığıyla 50 bin TL'ye kadar bina güçlendirme kredisi veriyor. Binadaki her bağımsız bölüm için ayrı ayrı en fazla 50 bin TL kredi kullandırılıyor. Kentsel dönüşümde ise 125 bin TL'ye kadar kredi imkanı sunuluyor. Her iki seçenekte de 120 ay vadeli krediye devlet 0.40 puan destek sağlıyor. Ayrıca devletin şehirlere göre değişen 715 lira ile 1.150 TL arasında kira yardımı da bulunuyor.
Güçlendirmede süreç nasıl işliyor?
Güçlendirme seçeneği, yıkıp yeniden inşaya göre daha hızlı ve daha az maliyetli oluyor. Güçlendirme için iki yol mevcut. İlk önce tespit yaptırmalısınız. Bu tespitten binanın bazı noktalarında zayıflık olduğu sonucu çıkarsa güçlendirme yapılır. İkinci seçenekte ise riskli çıkan ve dönüşüme girecek binada malikler, itiraz ederek yıkım yerine güçlendirme talep edebiliyor.
Yıkım yerine
Bu durumda, tebliğ edilen 60 günlük süre içinde ev sahiplerince, güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduğunun ispat edilmesi gerekli. Daha sonra 4/5 çoğunluk ile güçlendirme kararı alınması, güçlendirme projesinin hazırlatılması ve imar mevzuatı çerçevesinde ruhsat alınması gerekmekte.
Yüzde 40'ı aşmayacak
Güçlendirme için ‘bir daire parası gider’ gibi yanlış bir bilgi bulunuyor. Güçlendirmenin maliyeti binadaki hasara göre değişiklik gösteriyor. Bazı binalarda bir-iki ekleme yapılırken, bazı binalarda daha büyük işlemler yapılabiliyor. Bu da maliyeti artırıyor. Uzmanlar, güçlendirmenin yıkılıp yeniden yapılma maliyetinin yüzde 40’ını aşmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Eğer bina ekonomik ömrünü tamamlamışsa yeniden inşa edilmesi tavsiye ediliyor.
Dönüşüm için 1 kişi yeter
Çoğu binada ‘aidat bile toplayamıyoruz, tespit ücretini toplayamayız’ düşüncesiyle tespite başvurulmuyor. Fakat herkesi ikna etmenize gerek yok, risk tespiti için çoğunluk şart değil. Kat maliklerinden birinin müracaatı ile tespit yapılabiliyor. Bunun için lisanslı firmalara tapu ve kimlik fotokopisi ile başvuruda bulunmak yeterli.
Tapuya şerh koyuluyor
Başvurudan sonra lisanslı kurumlar risk raporu hazırlıyor. Rapor, 7 gün içinde belediyeye iletiliyor. İnceleme sonucunda riskli olduğu belirlenen binaya tapuda şerh işleniyor ve ev sahiplerine tebligat gönderiliyor. Ev sahiplerinin karara 15 gün içinde itiraz etme hakkı bulunuyor. İtirazı teknik heyet inceliyor. Riskli olduğu kabul edilirse 60 gün içinde yıkılıyor. Teknik heyet binanın riskli olmadığına karar verirse tapudaki şerh kaldırılıyor.
60 gün süresi var
Yapının riskli çıkmasına rağmen malikleri 60 günde yıkımı gerçekleştirmezse, 30 güne kadar ek süre veriliyor. Bu süre sonunda da malikler yıkım yapmamışsa, elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri kesiliyor. Yıktırılamayan yapılar Bakanlıkça veya il müdürlüklerince yıkılıyor veya yıktırılıyor. Yıkımın masraflarını ise hisseleri oranında malikler ödüyor.
438 bini kurtarılabilir
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, Kandilli Rasathanesi’nin raporuna göre, İstanbul’da olası 7.5 ve üzeri şiddetli bir depremde hasar alması muhtemel 490 bin binadan yüzde 89’unun hafif veya orta hasar görmesinin öngörüldüğünü, bu 438 bin binanın güçlendirmeyle kurtarılabileceğini belirtti. Türkkan, “Kriterlere uygun şekilde güçlendirilen binaların, deprem güvenliği açısından yeni binadan hiçbir farkı kalmıyor” diye konuştu.
Riskli yapı süreci nasıl sürdürülecek?
Türkiye’de 685 bin birim riskli!