Riskli yapı süreci nasıl sürdürülecek?
Riskli yapılarla ilgili süreç, "tespit başvurusu", "risk tespiti", "riskli yapıların yıktırılması" ve "yıkım sonrası uygulama" olmak üzere, 4 ana aşamadan meydana geliyor. Peki bu işlemler nasıl yürütülüyor?
Depreme karşı dayanıklılığı ve içinde yaşayanların can güvenliğinin olmadığı riskli yapıların tespitine yönelik işlemler 4 aşamada gerçekleştiriliyor.
İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremle ilgili riskli yapı tespitine ilişkin sürecin nasıl sürdürüleceği yeniden gündeme geldi. Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; deprem, sel, heyelan gibi afetlerde içinde yaşayanların can güvenliğinin olmadığı yapılar şeklinde isimlendirilen "riskli yapılar"ın tespit edilmesine yönelik işlemler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülüyor.
Riskli yapılarla ilgili süreç, "tespit başvurusu", "risk tespiti", "riskli yapıların yıktırılması" ve "yıkım sonrası uygulama" olmak üzere, 4 ana aşamada yapılıyor.
Tespit başvurusu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, riskli alan ile yapıların kentsel dönüşüm kapsamında sağlıklı ve güvenli yaşam alanları haline getirilmesi için çıkarılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapıların, her şeyden önce malikleri tarafından tespit ettirilmesi gerekmekte.
Riskli yapı tespitinde vatandaşların izleyecekleri ilk adım, lisanslı kurum ve kuruluşlara başvuru ile yapılıyor. Bu kapsamda vatandaşlar, yapıları için Bakanlıkça lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara "riskli yapı tespiti" yaptırılabiliyor.
Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşların listesine de Bakanlığın internet sitesinden ulaşılabiliyor.
Riskli yapı tespiti işlemleri için maliklerden biri veya kanuni temsilcisinin dilekçe, güncel tapu durum belgesi ve kimlik belgesinin fotokopisi ile söz konusu kurum ve kuruluşlara başvuruda bulunması gerekiyor.
Risk tespiti
Yapılan incelemeler sonucunda riskli olduğu belirlenen yapılar, tespiti yapan kurum ve kuruluşlarca İstanbul'da ilçe belediyelere, diğer şehirlerde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine bildiriliyor.
İtiraz olursa belediyeler ve il müdürlüklerince yapıyla ilgili raporlar yeniden inceleniyor. Eksik veya yanlış hususların olması durumunda raporlar ilgilisine iade edilirken, uygun bulunan tespitlere yönelik şerh bildirimi ilgili tapu müdürlüğüne bildiriliyor.
Bu süreçten sonra ilgili tapu müdürlüğü tarafından, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine karşı tebligat tarihinden itibaren 15 gün içinde hak sahiplerine iletiliyor.
Bu tebligatta riskli yapının olduğu yerdeki müdürlüğe dilekçe ile itiraz edilebileceği, aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren idarece 60 günden az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği de ifade ediliyor.
Riskli yapının tespitine yönelik itirazlar da üniversitelerden bildirilen dört üye ile ikisi inşaat mühendisi ve biri jeoloji veya jeofizik mühendisi olmak üzere Bakanlık teşkilatında görev yapan üç üyenin bulunduğu teknik heyet tarafından değerlendiriliyor.
Riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine, 60 günden az olmamak üzere süre verilerek, riskli yapıların yıktırılması bekleniyor.
Riskli yapıların yıktırılması
Riskli yapıların 60 günlük sürede malikleri tarafından yıktırılıp yıktırılmadığı, idarece mahallinde inceleniyor. Riskli yapı, malikleri tarafından yıktırılmamışsa yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek 30 günden az olmak üzere ek süre veriliyor.
Bu süre sonunda da riskli yapıların malikler tarafından yıktırılmaması durumunda, riskli yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması ilgili kurum ve kuruluşlardan talep ediliyor.
Riskli yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ile yıktırma işlemleri, mülki amirler tarafından sağlanacak kolluk kuvveti desteği ile idarece yapılıyor veya yaptırılıyor.
Yıktırılamayan yapılar Bakanlıkça veya il müdürlüklerince yıkılıyor veya yıktırılıyor. Bu yıktırmanın masraflarını malikler hisseleri oranında karşılıyor.
Yıkım sonrası uygulama
Riskli yapıların yer aldığı parsellerde, yapıların yıktırılmış olması koşulu aranmaksızın ve yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin, parsellerin birleştirilmesi, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılması, yeniden bina yaptırılması, payların satışı gibi işlemler bazında yeniden değerlendirme yapılıyor.
Bu süreçte bütün malikler tarafından oy birliği ile karar verilememiş olması halinde anlaşma sağlanamayan maliklere ait taşınmazların değeri Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettiriliyor ve bu değer de gözetilerek oy birliği ile anlaşma yapılamaya çalışılıyor.
Oy birliği ile anlaşma yapılamaması durumunda yapılacak uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar veriliyor.
En az üçte iki çoğunluk ile alınacak kararlar ve anlaşma şartları İstanbul'da belediyelere, diğer yerlerde il müdürlüğüne iletiliyor. Alınan karara katılmayan maliklerin arsa payları, arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılıyor. Satış işlemlerinin sonlanmasıyla beraber uygulama aşamasına geçiliyor.
Riskli yapısı yıkılan vatandaşlara yeni yapılacak konutlar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından faiz desteği ve kira yardımı, devletin ilgili kurumları ve belediyeler tarafından da vergi ve harç muafiyeti gibi kolaylıklar sunuluyor.