Rumeli Gayrimenkul'ün patronu Oktay Dayan: Mütekabiliyetle sektör uçacak!

 

Rumeli Gayrimenkul Güneşli - Sefaköy bölgesi Basın Ekspres Yolu aksında gerçekleştirdiği konut projeleriyle ile farklı bir trend çiziyor. Sürekli yatinm yapmak için arazi aradıklarını ve özellikle mütekabiliyet sonrası ortaya çıkacak hareketliliğe hazır girmek istediklerini belirten Rumeli Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Dayan, ilk defa sektördeki gelişmeleri, projeleri ve öngörülerini paylaştı.   Atatürk Havalimanı'na yakın Basın Ekspres Yolu aksında Suites Loft ve İstanbul Daimond projelerini yürüttüklerini belirten Dayan, "Genelde 1+0 stüdyo ve 1+1 daireli projeler üretiyoruz. 1+1 daireler 85 m2,1+0'lar da 43 m2. Yerli yabanca hostes, pilot ve beyaz yakalılar bizim müşterilerimiz. Satıştan sonra kiralama garantisi de veriyoruz. Yatırıma ağırlıklı satışlarımız vüksek. Gelip bizden 15 daire birden alan insanlar bile var" dedi. Bölgenin en çarpıcı yerlerinden birinin Ayamama Deresi ve o derenin Küçükçekmece aksını dönüştürürken Residence hizmeti veren konutları da uygun fiyata satıyoruz. Buradan daire sahibi olanlar aym zamanda ultra konforlu yaşamı da satın alıyorlar" diye konuştu.   Avrupa’da para kalmadı   Bu dönemde inşaat sektörünün gelişiminde en önemli çıkış noktasının mütekabiliyet yasası olacağına işaret eden Dayan, "Avrupa ve batı ekonomik kriz içinde bocalayıp duruyor. Para olan bölgeler İran, Suriye, Rusya. Bu üç ülkelerden alımlar olması bizim inşaat sektörünü uçurur. Dubai'de de para yok. Kanun çıkınca Arap ülkelerine yönelik inanılmaz bir beklenti var. İran'da da zenginler tedirgin. En küçük parası olan İranlı bile mütekabiliyeti bekliyor. Hiçbir gelişme sektörü mütekabiliyetten fazla etkileyemez. Bu etkileme ise son derece olumlu olacak" şeklinde konuştu.   GYO’nun altyapısı hazır   Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) olmak için, önce öz sermaye içinde arazilerin istendiğini belirten Dayan, "Şimdi kat karşılığı yaptığınız, plan ve projelerini hazırladığınız yerleri de kendi öz sermayeniz içine alabiliyorsunuz. GYO ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Altyapı prosedürlerini tamamlamak üzereyiz" dedi. Müteahhitlerin konut projeleri geliştirirken en önemli konunun altyapı olduğunu belirten Dayan, "Bu kısma kamu ve belediyelerin el atması lazım" ifadelerini kullandı.   Mütekabiliyete yönelik satacak konutumuz yok   Basın Ekspres Yolu aksında Loft projesi ile işe başladıklarını, Suites ve Daimond ile devam ettiklerini ve bu üç projenin lansmanını yapmadıkları halde projelerde ciddi bir taleple karşılaştıklarını belirten Oktay Dayan, “Suites’in yüzde 60’ı satıldı. Loft’un yüzde 45’i satıldı. Daimond’u da yeni yeni projeleri bitmek üzere. Her üç proje 500’er metre uzaklıkta aynı lokasyonda. Süites 194 daire, 24 mağaza, Loft 220 daire, Daimond da 210 daire. 2013 Mayıs Süites ve Loft teslim ederiz. Daimond’ı da 2013’ün sonuna yetiştiririz. Yani elimizde mütekabiliyetle başlayacak hızlı satışlara bir şey kalmamış gibi görünüyor. Yeni projeler üzerinde çalışıyoruz" dedi.    Biri 100 metre diğeri maraton   Mütekabiliyet yasasını hızlı fon girişi, kentsel dönüşümü ise uzun soluklu bir projeler geçidi olarak görmek gerektiğini belirten Oktay Dayan, "Mütekabiliyet 100 metre koşusu, kentsel dönüşüm maraton... Mütekabiliyet için hazırlıkların yanında kentsel dönüşüm için de çalışıyoruz. Şu anda Zeytınburnu’nda da bir yer aldık. Yeni lüks konutlar geliyor Ne kadar lüks o kadar pahalı, ne kadar lüks o kadar aidat yüksek. Sektör buraya doğru gidiyor" dedi. Oktay Dayan ayrıca halen yürüttükleri Daimond projesi için otel zinciri Barcelo ile görüştüklerini kaydetti.   Süleyman Varlıbaş: Mütekabiliyet fonu sürdürülebilir olursa cari açığı olumlu destekler      Varyap Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, mütekabiliyetin düzenlemesiyle birlikte gelecek sıcak paradaki asıl zorluğun sürekli hale getirilmesi olduğunu söyledi.   İnşaat sektörünün merakla beklediği yabancıya gayrimenkul satışı ile ilgili mütekabiliyet yasasında yapılacak değişikliğin bir an-lamda sektörde oyunun kurallarını değiştirileceği ve Türkiye'nin cari açık sorununa da tedbirler alınması durumunda önemli katkılar yapacağı öngörülüyor.   VARYAP Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Yasanın sektörde yerli ile yabancı konut alıcısı arasındaki farklılığı daha fazla ortaya çıkaracağını ifade eden Varlıbaş, "Evet, oyunun kuralları değişecek. Bunun kökeni yerli alıcı ile yabancı alıcı arasındaki önemli farklarda yatmaktadır" dedi.   Yerli konut alıcısının hayatının en büyük yatırımım yapan, bu yüzden evindeki yaşam standardını, evinin ileride değerlenmesinden veya bölgenin kalkınmasından üstün tuttuğunu vurgulayan Süleyman Varlıbaş, "Yabancı müşteri ise, kendi ülkesinin dışında yatırım fırsatları arayan, tek tek oturmak için ev almaktan çok, toplu alımlar yapmayı planlayan bir alıcı grubudur. Bu da fiyatın yerel piyasadaki kadar önemli olmayacağı, değer kazanacak, fark yaratan projelerin öne çıkacağını göstermektedir. Bu noktada mimari, teknik ve yeşil teknoloji açısından farkını ortaya koyan firmalar yabancıya satıştan en çok karla çıkacak olanlar olacaklar" diye konuştu.   Sektöre düşen görev   Mütekabiliyet şartı aranmadan yabancıya konut saüşınm başlamasıyla birlikte Türkiye'ye yabancı sermaye artışı hızlanacağı için dışardan gelecek kaynak ile cari açığın kapatılmasına önemli adımlar atılacağını düşündüğünü belirten Varlıbaş, "Ayrıca, saüşların artması kendiliğinden piyasada bir hareket-lenme görülmesini sağlayarak, taze kanın girmesini ve inşaat sektörünün son yıllarda gördüğü iki haneli büyüme rakamlarım sürdürebilmesini sağlayacaktır. Bu noktada İstanbul'un bir marka olarak algılanmasının önemi ortaya çıkmaktadır. Onun bu imajını daha da güçlendirmek, İstanbul'un her yönden önde gelen bir dünya şehri olarak lanse edilmesi için önemli" dedi.   Yasanın çıkmasıyla Türkiye'nin makroekonomik durumunda da gözle görülür bir iyileşme olacağı düşünüldüğüne vurgu yapan VARYAP Yönetim Kuruluu Başkanı Süleyman Süleyman Varlıbaş, "İnşaat sektörü Türkiye ekonomisi için merkezi bir önem taşıyor. Buna bağlı olarak inşaat sektörüne giren sıcak para ile cari açığın önemli oranda azalması ve istihdamın artması sonuçları ortaya çıkacak. Ancak buradaki asıl zorluk, bunun sürekli hale getirilmesidir. Burada da inşaat sektörünün ana oyuncularına büyük görev düşmektedir. Kaliteli projeler yapılmaya devam edilmeli, ilgi canlı tutulmalı, müşteri memnuniyeti sağlanmalı. Fakat Türkiye ekonomisinin büyümesi de devam etmeli, İstanbul'un bu çekici ve çok kazandıran pazar algısı sürmeli" ifadesini kullandı.   Yeni yasa tasarısının yabancıya 30 hektara kadar taşınmaz alımı sınırı konulduğuna dikkat çeken Süleyman Varlıbaş, "Bu sınırlamalar ile ulusal kaygılar hafifletilmeye çalışılmıştır. Ancak bu yasanın bu tür hassasiyetler çerçevesinde ele alınmaması gerekiyor. Bu İstanbul'un 'satılması' anlamına gelmez. Aksine bir marka, bir dünya şehri olarak konumunu sağlamlaştırmasına olanak sağlar. Finans merkezi olma yolunda ilerleyen İstanbul değerlerini en iyi şekilde kullanmalı, dünya metropollerinden bir tanesi haline gelmek için gerekli adımları atmalı" diye konuştu.     ‘Gayrimenkul alana oturum da verilsin’     2010 yılında Türkiye pazarına giren ünlü gayrimenkul satış ve danışmanlık markası Sotheby's International Realty'i bünyesinde barındıran Hitay Yatırım Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Hitay, Mütekabiliyet Yasası ile birlikte Türkiye'ye önemli bir şekilde yabana sermayenin gireceğini söyledi.   Görüşlerini açıklayan Hitay, "Son dönemde yabancı yatırımcının ülkemiz gayrimenkul sektörüne olan ilgisinde ciddi artış gözleniyor. Özellikle Rusya, Azerbaycan, Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu ülkelerinden (Irak, İran, BAE, vb.) önemli miktarda yatırımcı adayları ile karşılaşmaktayız. Ancak, Avrupa ülkelerinin dışında yukarıda örneklerini verdiğimiz ülkelerin vatandaşlarının çoğu mevcut Mütekabiliyet Yasası'na göre Türkiye'de mülk edinememektedir. Meclis'in gündeminde yer alan ve çıkması an meselesi olan Mütekabiliyet Yasası ile birlikte ülkemize büyük miktarda yabancı sermayenin gireceğini tahmin ediyoruz" dedi.   Yasa eksik kalır   Mülk edinecek yabancı vatandaşlara ayrıca oturma izninin de verilmesi gerektiğine dikkat çeken Çiğdem Hitay, "Eğer bu izin verilmezse yasarım bir tarafı eksik olur. Mülk alan yatırımcı yaşamını sürdüreceği ülkede doğal olarak oturma izni almak ister. Mütekabiliyet Yasası'nın çıkması ve yürürlüğe girmesiyle piyasalarda ciddi bir hareketlenme olacak. Bir çok yatırımcı Türkiye'de ev sahibi olabilmek için bu yasanın çıkmasını bekliyor. Biz de özellikle Ortadoğu'dan dünya devleriyle görüşüyoruz" diye konuştu.   Sedat Yılmaz / SÖZCÜ