Sabri Erbakan:"Kentlere rehabilite lazım"

Erbakan yaptığı açıklamada, 4-7 Mayıs 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilen Kentleşme Şurası ile ilgili yaptığı değerlendirmede, şuranın çok verimli geçtiğini ancak, bu tür toplantılarda asıl önemli noktanın, ortaya konan
kararlardaki kararlılık ve devamlılık olduğunu söyledi.

Erbakan, "Her şeyden önce bir kere gördüğümüz kadarıyla kentlerimiz pek düzgün değil. Çarpık yapılaşma, kentlilik bilincinin oluşturulmaması...Sonra afete duyarlı olmamız, doğal ve kültürel varlıklarımıza mutlaka sahip çıkılması lazım. Kentsel dönüşüm alanlarıyla ilgili ciddi çalışmalar yapılıyor. Şurada bu konuların hepsini, sorun alanlarını gözden geçirdik, masaya yatırdık" dedi.

"SÜRECİ TAKİP İÇİN KOMİSYON KURACAĞIZ"
Şura kapsamında 151 kurum ve kuruluştan 296 kişinin 10 komisyon oluşturduğunu ve 4 aylık çalışma sonucu raporların ortaya konduğunu anlatan Erbakan, bundan sonraki aşamada kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin
belirleneceğini, eylem planının hazırlanacağını ifade etti. Eylem planında, yapılacak işlerin ve ilgili kurum ve kuruluşların ayrıntılarıyla yer alacağını belirten Erbakan, özetle şunları kaydetti: "2004 yılında deprem şurasını düzenledik. O şura kararlarının bir kısmını uygulayabildik, bir kısmını ise uygulayamadık. Çünkü sadece bizi
ilgilendiren kararlar değil. Diğer kurum ve kuruluşların katılımı olması gerekiyordu. Oralarda bazı aksaklıklar oldu, mamafih aldığımız neticelerden memnunuz.

Tecrübe meselesi bunlar, birinci şurada bazı eksikliklerimizi gördük. Bu şurada eksikliklerimizi tümüyle giderebiliriz. Nedir eksikliklerimiz? Ben görüyorum ki ciddi bir komisyon oluşturmamız lazım. Benim belki başkanlığımda olacak bu komisyon. Aldığımız kararları ciddi bir şekilde, kurumlarla organizasyon içine girip adım adım takip etmek lazım. Bunları gerçekleştirdiğiniz zaman ancak, şuralar başarılı olur. Ayrıca akil adamlar dediğimiz komisyon üyeleriyle çalışmalarımız, işbirliğimiz devam edecek."
"MAHALLİ İDARELERİN BAZI YETKİLERİ TARTIŞILABİLİR"
Erbakan bir soru üzerine, "Alınan kararların bir kısmını uygulayabileceğimizi zannediyorum, bir kısmında bazı sıkıntılar çekebiliriz, çünkü ciddi olarak tartışılması gereken konular var bunun içinde; mesela mahalli
idarelerin yetkileri. Mahalli idarelerin yetkilerinin bir kısmını belki planlama ölçeklerinde bizim almamız gibi...Planlama konusunda bir otorite lazım, çok dağınık. Bu otoriteyi kurabilirsek birçok şeyi halletmiş oluruz" diye konuştu.

Erbakan, kentleşmenin önemli bir sorun olduğunu, kökleşmiş bazı sıkıntılara karşı radikal çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

-"TARİHİ DOKUYU TAMAMIYLA BOZUYORUZ"-
Erbakan başka bir soruya karşılık, Türkiye'deki kentlerin sorunlarına yönelik şunları söyledi: "Kentlerimizi oluştururken bir kere maalesef tarihi dokuyu tamamıyla bozuyoruz, tarihi doku diye bir şey kalmıyor. İkincisi yeni yaptığımız konut bölgelerine baktığımızda yine aynı karmaşa orada da var. Otopark sorunu, yeşil
alan, çevre, peyzaj uyumsuzluğu, kirlilik, konut kirliliği... Bizim kaldırımlar araçlar için yapılıyor insanlar yollarda yürüyor, böyle bir olgu olabilir mi? Araba çıkmasın diye kaldırımların standartları değiştiriliyor. Bir standart
kaldırım vardır, bugün Avrupa'ya baktığınız zaman hepsi bellidir, kimse değiştiremez. Engelliler için, tüm vatandaş için de kullanıma açıktır. Bizde tam tersi; araçlar kaldırımda durur, vatandaş yolda yürür."
"İSTANBUL'DA 1.176 SOKAĞA İTFAİYE GİREMİYOR"
Türkiye'nin kentleşme alanında AB'ye uyum için önünde çok ciddi meseleler bulunduğunu dile getiren Erbakan, özellikle kentsel dönüşümün büyük önem taşıdığını, bunu "düzenli bir şekilde" çözmek gerektiğini kaydetti.

Erbakan, "Çünkü bizim şehirlerimizi, konutlarımızın bir kısmını rehabilite etmemiz lazım ki onu da tam olarak bilemiyorsunuz, elimizde doğru düzgün bir envanter yoktur. İstanbul'da hangi bina nedir, kagir, betonarme, ahşap ne kadar zaman önce yapılmış? Böyle bir bilgi de yok elimizde tam olarak. Bu konuda bir çalışma yapacağız" dedi.

Başka bir soru üzerine de Erbakan, "Bugün nedir önümüzdeki manzara, en büyük kentimizde yüzde 85 ruhsatsız bina var. İstanbul'a gittiğimde soruyorum; ne kadar bina mevcut, çıkardınız mı? Bu bilgiler, doğal gaz, elektrik bağlantısı gibi verilerden derleniyor. TÜİK dahil olmak üzere verilen değerler sağlıklı değil. Araçların karşılıklı park etmesi gibi çeşitli vesilelerle 1.176 sokağına itfaiye giremiyor İstanbul'da. Allah korusun bir afet anını düşünün" diye konuştu.