Şafak Sezer Toskana Vadisi'nde köfteci dükkanı açacak!
Şafak Sezer Beylikdüzü Toskana Vadisi'nde köfteci dükkanı açarak küçük esnaf olabileceğini ve köfteyi çok sevdiğini belirterek "Geleceğe yatırımım yok" dedi
Son dönemin en popüler dizilerinden Türk Malı'nın başrolünde oynayan Şafak Sezer, köftecilik işine girmeyi düşünüyor. İki yıl önce Beylikdüzü'ndeki Markacity Alışveriş Merkezi'nin sinema salonlarının işletmeciliğini devralan ancak, kendi deyimiyle 'beceremediği için' bu işi bırakan Şafak Sezer, eşinin ailesi, şubesini açtığı için adının Köfteci Ramiz ile anıldığını belirterek, "Arada gidip orada yemek yerim. Başka bir ilişkim yok" dedi.
Köfteyi çok sevdiğini ve mutlaka bir köfteci dükkanı açmak istediğini ifade eden Şafak Sezer, "Ama ben küçük esnaf olurum" dedi. Şafak Sezer, ilk köfteci dükkanını Beylikdüzü'ndeki en lüks konut projesi olan Toskana Vadisi içinde açmayı planladığını söyledi. Kendini 'ev kuşu' diye tanımlayan ve en pahalı zevkinin kıyafet almak olduğunu söyleyen Şafak Sezerle kıyafet, köftecilik ve kazancını nasıl değerlendirdiği hakkmda konuştuk.
Annem patatesi kiloyla köfteyi sayıp verirdi
İyi para kazanıyorsunuz. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu yıl çok güzel geçiyor. Önümüzdeki yıllar bir şey düşünebilirim. Ben biraz ev kuşuyum. Bir evim vardı, onu satıp yerine başka büyük bir ev alıp oraya geçtim. Bir ev daha alabilirim. Ticaret yaptım. Sinema salonları aldım, beceremedim. Kapatmak zorunda kaldım. Markacity diye bir yerdi Beylikdüzü'nde, beceremedim.
Olmadı yani. Film götür filan, olmadı. Kendi piyasamızdaki insanlar bile iyilik yapmadılar. Eşimin ailesinin Köfteci Ramiz diye bir köfte salonu var...
Bu köfte merakı nereden geliyor?
Köfte aşığıyım. Biz küçükken aile kalabalık olduğu için annem patatesi kiloyla, köfteyi sayarak verirdi. O köftenin bir lüksü var bende. Ben küçüktüm. Kişi basma altı köfte düşerse bana 7 verilirdi. Böyle çocukluğumdan beri köfteye aşığım. Mutfağım iyidir, iyi bir çorbacıyımdır. Köftecilik de yaparım.
Toskana Vadisi'nde köfteci dükkanı açacak
Bu, düşünce aşamasında mı?
Yani şimdi gittiğim yer Toskana Vadisi, Beylikdüzü'nde. Orası bomboş bir yer. Ozan Bey var başımda. Onunla da görüşüyorum. Konuşuyorum. "Neden olmasın yani, çok isteriz" dedi. Onların yeni başlayan inşaatları var. Güzel olur, batmam yani. Küçük esnaf olurum. Büyük bir şey yapamam gibi geliyor, inşaat alanına gireyim, site alanları yapayım, öyle bir şansım yok. Benim bir şirketim var Su Film diye. Ortağım VBG Holding. Home Store'un eski sahibi. Onlar bana biraz akıl küpü durumundalar. Bunu yap, şunu yap diye. Ama ben tam tersi, teknem olsun isterim. Geleceğe yatırımım yok.
Dizi sürerse benim için kazançlı olacak
Film çalışmalarınız var mı? Ne kadar kazanıyorsunuz?
Ben oyunculuk ücreti alıyorum. Senaryo parası almıyorum. Senarist ağabeyler var Leman Dergisi'nden, onlar paylaşıyor parayı. Açıkçası sinema, tiyatro çok bir şey kazandırmıyor. Televizyon bunun için bulunmaz bir nimet. Televizyonda ilk defa bir dizi bu kadar ses getirdi, Türk Malı. O sürekli devam ederse iyi bir yatırım olacak benim için. Ama sinemadan bir şey beklemek çok zor bir iş. Biraz uzun zaman...
Uzun vadede ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Köfteci olmak güzel bir şeymiş gibi geliyor. Belki arabanın içinde köfteci bile olabilir. 1989'da tiyatroya başladım, ölürken de gözlerimi burada kapatmak isterim. Ama belki bir sinema salonu olursa, 3 boyutlu filan geliyor ya hani böyle. İleride bir alışveriş merkezinin bir sinema salonunu da alabilirim.
Posta/Gülay ZAİM