Sakarya'da 1300 orta hasarlı konut onarılmayı bekliyor!
17 Ağustos 1999da meydana gelen Marmara Depreminin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen, yaklaşık bin 300 orta hasarlı konut onarılmayı bekliyor
Merkez üssü Kocaelinin Gölcük ilçesi olan 7,4 büyüklüğündeki Marmara
Depreminde, Sakaryada enkaz yığınları arasında kalan yaklaşık 4 bin kişi
hayatını kaybetti. Aradan 12 yıl geçmesine rağmen Sakarya Üniversitesi (SAÜ) ve
sivil toplum örgütleri yeni bir deprem tehlikesine karşı orta hasarlı ve yüksek
katlı binalarda yaşayan kişileri uyarıyor.
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yaptığı açıklamada,
Türkiyede Deprem Yönetmeliğine uymayan, çok katlı binalar sorunu bulunduğunu
söyledi.
Adapazarı için yönetmeliğe uymayan çok katlı binalar ve orta hasarlı
daireler sorunu bulunduğuna dikkati çeken Elmas, "Orta hasarlı bina olarak kalan
binalar hem de deprem öncesi yapılmış çok katlı binalar birer sorun. Bu sorunun
çözümü için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Üniversite olarak biz de
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Adapazarı bu evlerden mutlaka kurtulmalıdır, yoksa
depremde yine aynı oranda insanlar hayatını kaybeder. Adapazarı bu evlerden
kurtulup yönetmeliğe uygun hale getirilmelidir" dedi.
Elmas, çok katlı binaların elden geçirilmesi gerektiğine işaret ederek,
"Adapazarı içinde bin 500 çok katlı bina var. Bunların elden geçirilmesi
gerekiyor. Bunlar da 15 bin daireye karşılık geliyor. Bu sorunun da kentsel
dönüşümle giderilmesi gerekiyor. Kararlılık olması gerekiyor" diye konuştu.
Elmas, üniversite öğrencilerinin hasarlı binaları kiralamamaları amacıyla
hasarlı binalar konusunda uyarıda bulunduklarını sözlerine ekledi.
"DEPREMDE AZ YA DA ORTA HASARLI YAPILAR YIKILMAYA ADAY"
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan ise depremin üzerinden geçen 12 yılda
olumlu ve olumsuz işler yapıldığını söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulmuş olmasının kentsel dönüşüm, orta
ve ağır hasarlı yapıların güçlendirilmesi ya da yıkılıp yapılması konusunda
yardımcı olacağı kanısında olduğuna dikkati çeken Ercan, şöyle konuştu:
"Adapazarında yeni yerleşim bölgesi için doğru bir yer seçimi
yapılmıştır. Adapazarında yersel durum, yerin davranış özellikleri de büyük
ölçekte aydınlatılmıştır. Yeni bir depremde o bölgelerde olan az ya da orta
hasarlı yapılar yıkılmaya adaydır. Çünkü 1967 depreminde bu türde olan yapılar
1999 depreminde yıkıldı, biliyorsunuz. Dolayısıyla gecikmeden o bölgelerin
yıkılıp, Adapazarını daha kuzeye doğru kaydırmak gerekiyor. Yenikent alanında
yeni bir Adapazarı oluşturmak şarttır. Bunun bir başka çıkışı yok."
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yer inceleme çalışmalarında jeofizik
mühendislerine yer vermemesinin son derece üzücü olduğunu kaydeden Ercan, şu
şekilde devam etti:
"Depremden tek sorumlu mühendislik kolu jeofizik mühendisliği iken yeni
Bakanlığın jeofizik mühendislerine yer vermediğini gördük. Bu bizi Jeofizik
Mühendisleri Odası olarak hayrete düşürdü. Bunun bir an önce düzeltilmesi
gerekiyor. Konumuz deprem ama deprem bilimci olan jeofizik mühendisleri işin
içinde yok. Böyle bir şey 12 yıldan sonra nasıl yapılıyor Hayret bir şey. Her
şeyin iyiye doğru gitmesi gerekirken meslek odamız birden böyle ters bir durumla
karşı karşıya kaldı. Binlerce jeofizikçi işsiz duruma düştü. Düşünün konumuz
deprem ama deprem bilimci yok" .
İnşaat Mühendisleri Odası Adapazarı Şube Başkanı Hüsnü Gürpınar da
Adapazarında onarılmayı bekleyen bin 300 orta hasarlı konut bulunduğunu
belirterek, "Asıl sıkıntı depremi az hasarlı veya hasarsız atlatmış, çok katlı
ve bugünkü deprem yönetmeliğine uygun olmayan mevcut yapı stokumuzdur. Asıl
problem bu. 20-25 bin civarında daire bunlar. Asıl sıkıntıyı bu daireler
oluşturuyor. Bunlarla ilgili bir an önce gerekli çalışmaların yapılması
gerekiyor" dedi.
"SİGORTALI KONUT ORANI İL GENELİNDE YÜZDE 44"
Doğal Afetler Sigortaları Kurumu (DASK) Sakarya İl Temsilcisi Ali Esen
ise deprem sigortaları açısından birinci derece deprem bölgelerindeki konutların
önem arz ettiğini söyledi.
Sakaryanın da birinci derece deprem bölgeleri arasında yer aldığına
dikkati çeken Esen, şunları belirtti:
"Sakaryada, bugün itibariyle 125 bin 109 adet sigorta yapılabilir konut
bulunuyor ancak bunlardan sadece 55 bin 214 konut sigortalanmış durumda. Bu oran
il genelinde yüzde 44e tekabül ediyor. Buna göre de yaklaşık 70 bin binamız
sigortasız gözüküyor. Bu da bizim için ve Sakarya için acı bir tablo. Malum
depremin yıl dönümünde herkesin deprem konusunda üzerine düşeni yapması
gerekiyor. Bunun için de Sakaryada tedbirli olacağız ve sigortasız
yaşamayacağız. Yani Simavda deprem oldu, şimdi oradaki insanlar çadır kentlerde
yaşıyor. Ama sigortasını yapmış olsaydı sigorta ona deprem sigortasından
tazminatını verecekti. Her zaman için tedbirli olmak gerekir"
Orta hasarlı binaların sigorta kapsamına alınmadığını vurgulayan Esen,
şöyle devam etti:
"Orta hasarlı binalar kesinlikle sigorta edilemez. Bu binalar
güçlendirilmediği sürece sigortaya giremez. Sakaryada da bu tür binalar halen
var. Bu konuda güçlendirilmesi yapılmamış binalar daha çok önemli. Çünkü bu
binalar daha çok risk taşıyor ve bu binalarda oturan insanlar var. Ben Sakaryada
hala orta hasarlı binalarda insanların oturduğunu biliyorum. Dışarı çıkalım bu
insanları rahatlıkla görebiliriz yani. Sakarya konut sigortası durumunda sınıfta
kalmış durumda. 125 bin binamız var ve sadece 55 bin insanımız sigorta yaptırmış.
Bu rakam 11 yılda ulaşılan bir rakam. Yarın bir deprem olsa Sakaryada neler
olacağını bilemiyoruz. O yüzden şu anda 50 bin vatandaşımız bu sigortadan
faydalanacak 70 bin vatandaşımız faydalanamayacak. Doğa olayı bu bir şekilde
meydana gelecek. Bunun tedbirlerini almamız lazım."
AA