Şanlıurfa kapalı çarşıda ticari hareketlilik yaşanıyor!
Kapalı çarşı bakımından Anadolunun önde gelen illeri arasında yer alan Şanlıurfada faaliyetini sürdüren çarşılarda şehrin en önemli ticari hareketliliği yaşanıyor
İstanbul, Bursa ve Edirneden sonra kapalı çarşı bakımından Anadolunun önde gelen illeri arasında yer alan Şanlıurfada faaliyetini sürdüren kapalı çarşılarda, şehrin en önemli ticari hareketliliği yaşanıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerinden derledirilen bilgiye göre, kentte Osmanlı döneminden kalma işhanları ve çarşılarından oluşan eski ticaret merkezleri, tarihi Balıklıgöl yakınlarında yoğunluk gösteriyor.
Geleneksel mimariyle şekillendirilen Kazaz (Bedesten), Sipahi, Koltukçu, Gümrük Hanı ve Kınacı Pazarı gibi tarihi öneme sahip pek çok çarşı, kentin ticari hareketliliğinin en yoğun olduğu alışveriş merkezleri arasında yer alıyor.Her yıl kente gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin yanı sıra köylerden şehir merkezine gelen aileler, yöresel giysi ve aksesuarların yanı sıra bakır süs eşyaları, ev gereçleri ve hediyelik eşya ihtiyaçlarını buralardan karşılıyor.
Bu çarşılardan en önemlileri arasında 1562 yılında Gümrük Hanının güneyine bitişik olarak inşa edilen ve 1740 tarihli Rızvan Ahmet Paşa Vakfiyesinde "Bezzazistan" adıyla geçen Bedesten Çarşısı yer alıyor.Çevresindeki 4 çarşıya bağlanan kapıları bulunan Bedesten, 1998 yılındaki Şanlıurfa Kültür, Sanat ve Araştırma Vakfınca (ŞURKAV) restore edildi. Günümüzde yöresel giysi ve aksesuarların satıldığı çarşı olarak kullanılan Şanlıurfa Bedesteni, Anadoluda otantik değerini yitirmeyen ender çarşılardan biri olarak kabul ediliyor.
İSTANBUL VE BURSA GİBİ ŞEHİRLER KADAR ÖNEMLİ
Harran Üniversitesi Fen Ebebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu, yaptığı açıklamada, kentin sıcak bir iklim yapısına sahip olduğunu belirterek, yazın 45-50 derece sıcak altında insanların etkilenmeden alışveriş yapmalarını sağlamak için tarihte kapalı çarşılara önem verildiğini söyledi.Kentin kapalı çarşı sayısı bakımından Türkiyenin önde gelen illeri arasında yer aldığını ifade eden Kürkçüoğlu, Şanlıurfanın Osmanlı döneminden kalma çarşılar bakımından Edirne, İstanbul ve Bursa gibi şehirler kadar önemli olduğunu ifade etti.
Söz konusu çarşıların günümüzde halen yapıldığı dönemin etkilerini hissettirdiğini anlatan Kürkçüoğlu, şöyle devam etti: "Şanlıurfa, kapalı çarşı sayısı bakımından en önemli şehirlerden biri. Bunun en önemli sebebi bir kere Urfanın sıcak bir iklime sahip olması. Yazın 45-50 derece sıcaktan insanların etkilenmeden alışveriş yapmalarını sağlamak için kapalı çarşılara önem verilmiş. Tarih boyunca Urfaya gelen gezginler, seyyahlar başta Evliya Çelebi olmak üzere bu kapalı çarşılarımızdan çok sıklıkla bahsetmişlerdir. En eskisi günümüze kadar ulaşan kapalı çarşılardan biri Kazaz ve Sipahi pazarlarıdır. Bunlar Gümrük Hanının 1565 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında Behram Paşa tarafından yaptırılması sırasında inşa edilmiştir. Onun dışında Kınacı ve Pamukçu pazarları, yer altı çarşısı ve Kasap Pazarı ile eski Kuyumcu Pazarı kapalı çarşılar arasında yer alıyor."
AHİLİK GELENEĞİ SÜRDÜRÜLÜYOR
Cihat Kürkçüoğlu, söz konusu çarşılar arasında en ilgincinin Bedesten veya Kazaz Pazarı olarak da bilinen kapalı çarşılar olduğunu belirtti. Gümrük Hanının güneyinde yer alan Halıcılar Çarşısına bitişik olarak yer alan Sipahi Pazarının satılan ürünler ve ahi geleneğinin sürdürülmesiyle dikkati çektiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Kürkçüoğlu, "Türkiyede her sabah
Ahi duasıyla açılan bir başka çarşı daha olduğunu sanmıyorum. Bu çarşı her sabah yüzlerce yıllık gelenek sürdürülerekduayla açılır. Mezat başlar ve gündelik hayat devam eder. O çarşılara girdiğinizde kendinizi 300-500 yıl öncesinde hissedersiniz" dedi.
AA