Şehirlerin ve arazilerin depreme karşı dirençleri teknolojiye göre değişiyor!

Japonya Büyükelçiliği ve Mimarlar Odası  Ankara  Şubesi tarafından düzenlenen toplantıda, Tokyo Üniversitesi'nden Doç. Dr. Seta Fumihiko, Japonya'da Şehir Planlaması ve Gelişimi 'Geçmiş ve Bugün' başlıklı bir seminer verdi. Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre; seminerde Japonya'nın afet öncesi ve sonrasına yönelik teknolojiden nasıl yararlandığıni anlatan Fumihiko, buna karşılık teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, afetlerin sanal değil gerçek dünyada olduğunu ve donanımın güçlendirilmesinin şart olduğunu kaydetti.

Japonya'da diğer ülkelerde kasmen yayılmış olan "deprem erken uyarı sistemi” bulunduğunu belirten Fumihiko, sistemin, yer altina ve deniz içine sensör gömülmesi esasına dayandığını bildirdi. Fumihiko, deprem anında farklı türdeki dalgaların saptanarak anlik analizi yoluyla uzak bölgelerde depremin meydana gelişine yönelik uyarı sağladığını bildirdi.

Japonya'da bilinç yüksek

Şehirlerin ve arazilerin depreme karşı dirençlerinin, teknolojiden faydalanma oranına göre değiştiğini dile getiren Seta Fumihiko, Japonya'nın deprem, tsunami, sel, heyelan gibi çeşitli afetlere karşı, afet önleme politikaları kapsamında sürekli çalışma yapıldığını aktardı.

Ülkenin bu masrafları karşılama gücü yanı sıra toplumda depreme karşı yüksek bilinç sebebiyle de günlük rutin yaşamda afetlere hazır olunduğuna değinen Fumihiko, "Binaların yapısı başta olmak üzere, güvenlik için çeşitli maliyetlerin bireyler tarafından karşılanması bilincinin de diğer ülkelere göre çok daha güçlü olduğu kanaatindeyim” dedi.

Sel varsa bina yok! 

Japonya'da geçmişte afeti engellemeye yönelik tedbirlere odaklanıldığını hatırlatan Fumihiko, “Geçmişte sel baskınına karşı yüksek setler inşa ediliyordu. Günümüzde ise sel baskını meydana gelme ihtimali yüksek olan yerlerin ıslahı konusunda düzenleme yapılmakta veya sınırlandırmaya gidilmekte, ayrıca insanların daha güvenli yerlere yönlendirilmesi için çaba gösterilmektedir” diye konuştu. Son yıllarda Coğrafi Bilgi Sistemi ve GPS konum bilgilerini kullanarak ileri düzey analizler yapıldığını vurgulayan Fumihiko, afet anındaki durum öngörüsü yapan bir teknolojinin de bulunduğunu bildirdi.

Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin afetlerin sanal dünyada değil gerçek dünyada meydana geldiğinin altını çizen Fumihiko, “Dolayısıyla donanımı güçlendirmek şarttır. Şehir planlaması teknolojilerinde, Japonya'da gelişmiş arazi ve arsa düzenlemesi (AAD)' yöntemleri ile nispeten düşük maliyetler ile kentsel alanların ve altyapının bakımı sağlanarak afetin azaltılmasına katkıda bulunulmaktadır” diye konuştu.

Ofis ve fabrikalarda 'iş süreklilik planı' olmalı!

Afet anına yönelik hazırlıkların düzgün bir şekilde yapılmasıyla afet sonrası müdahalenin daha kolay olmasının sağlandığına vurgu yapan Fumihiko şunları söyledi: 

"Ofislerde ve fabrikalarda, 'iş süreklilik planı' oluşturularak, elektrik kesintisine karşı tedbir başta olmak üzere çok çeşitli hazırlıklar yapılarak, afet sonrasında bile işletme kapatılmaksızın bir şekilde faaliyetler sürdürülebilmektedir. Bölge sakinleri arasında, normal dönemde, afet zamanı için ortaklaşa depolama yapılması ve dezavantajlı insanların nasıl korunabileceğinin önceden konuşulması sayesinde, bir afet durumunda birçok hayatın kurtarılması sağlanabilir ve sonrasında tahliye hayatının zorlukları bir nebze de olsa azaltılabilir."

Japonya'da arazi ve arsa düzenlemesi ile afetler azaltılıyor!