MMG Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda, Yenikapı bağlantı noktası ve çalışmalar sürecinde bulunan tarihi kalıntılar konusunda konuşan Kınık, Yenikapı ve çevresinde projeyle birlikte gerçekleşecek yenilikler ve değişimler hakkında da bilgiler verdi.
Günümüzde otoyol, enerji santralı, metro gibi temel alt yapı yatırımlarının realize edilmesinde ya da işletilmesinde özel sektörün rolünün geniş bir paya sahip olduğunu belirten Kınık, ayrıca temel altyapı yatırımları konusunda; “İnşaat sektörü ağırlıklı temel alt yapı yatırımlarında; finansmandan, tasarıma; tasarımdan uygulamaya, işletme aşamasına geçiş,işletme dönemi, işletme dönemi sonunda yatırım ya da işletmenin durumuna kadar çok uzun bir dönem, proje yöneticisinin karşı karşıya kaldığı konular olacaktır.” diye konuştu.
“Bir mühendislik projesi, kültür projesine dönüştü”
Tarihi Buluntular ve bu buluntular ışığında konuşan Kınık, Yenikapı’daki tarihi bulguların doğa tarafından kendi kuralları içersinde 10 bin yıl boyunca özel bir laboratuarda saklanmışçasına korunduğunu ve bu güne taşıdığını söyledi. Bu süreçte çalışma yapan kişilerin bir taraftan 10 bin yıl öncesini yakalamaya, bir yandan da yaşam döngüsü ve geçmiş ile gelecek arasında köprü kuracak bir proje yönetimi arayışında olduklarını ifade ederken, tarihi yarımadaki Yenikapı bölgesinde, Marmaray Projesi ve Taksim- Yenikapı Metro projesi için yapılan kazı çalışmalarının İstanbul’un bilinen yazılı tarihini değiştirecek bir nitelik taşıdığına dikkat çekti. Erişilebilirlik açısından önemli faydalar sağlayacak raylı sistem projelerinin ulaşım projesi uygulaması amaçlı olarak başlayıp, disiplinlerarası “kentsel dönüşüm” projesine dönüştüğünü vurgularken, “Marmaray ve metro projeleri bir “mühendislik projesiyken bir kültür projesine dönüşmüş” bütün dünyada yankı uyandıran çok önemli bir proje olmuştur.” dedi.
“İstanbul’un Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş pasaportudur”
Yenikapı Transfer Noktası çalışmaları sırasında tarihi kalıntıların bulunmasından sonraki süreçte yaşanan gelişmelerin projeye etkilerinden de bahseden Kınık, sözü geçen etkileri; “Gelişmeler sonrasında bir adet Şehirlerarası ve Hızlı Tren İstasyonu iptal olurken, Transfer İstasyonu’nun bir adet giriş-çıkış yapısının iptal edilmesine mecbur kalındı. Ayrıca akeolojik kazılar doğrudan maliyetleri büyük ölçüde arttırırken 5 yıllık da bir gecikmeye sebebiyet verdi.” diye açıkladı.
İstanbul’un Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi sürecinde bir pasaport niteliği taşıdığına dikkat çeken Kınık, İstanbul’u Dubai’den St. Petersburg’a uzanan eksendeki kentlerden birisi olarak gördüğünü ifade etti. İstanbul hakkında açıklamalarına devam eden Kınık; “Eğer Londra Avrupa’nın ilk küresel şehri ise, İstanbul ikinci küresel şehirdir düşüncesine sahibim. İstanbul’un etkisi, hem kültürle hem de ticaretle yoğrulmuştur. Atatürk’ün mimari konulara yönelik ilgisinin Ankara’yı planlamak için Avustralyalıları çağıracak denli büyük olduğu düşünüldüğünde, Türkiye’nin Meksika ya da Avustralya gibi kendine has bir mimari kültür geliştirememiş olması oldukça şaşırtıcı bir olgudur. Buna rağmen İstanbul’da çağdaş sanata yönelik çok heyecanlı bir yaklaşım mevcuttur.” dedi.
“Taraflar arasında çatışma kaçınılmaz olabilir”
Yenikapı Transfer Noktası’nda Palanlama, tasarım ve proje yönetimine dair konuşan Kınık, Kentsel arkeolojik alan olarak tanımlanan alanlarda, kentsel katmanların, insanların günlük kullanımlarına uygun şekilde tasarlanarak, bu alanlarda koruma ve kullanma yönünde planlama yapılabileceğinin altını çizdi. Kınık, ayrıca kentsel arkeolojik alanlarda; konum, kullanım ve sürdürülebilirlik temaları altında da planlama ve projeler üretilebileceğinin altını çizdi. Kentsel arkeolojinin konu olduğu alanlarda, proje ve yatırım müelliflerinin kazı süreci ve maliyetlerini mutlaka dikkate almaları gerektiğini belirten Kınık, sözlerini şöyle noktaladı; ”Kazı süreci ve maliyetler iş başlangıcında, fizibilite etüdlerinde, teklif, şartname ve sözleşme dökümanlarından uygulamaya kadar olan proje yönetim sürecinin tamamını içermelidir. Aksi takdirde arkeolojik mirasın korunması konusunda, proje ve yatırım müellifi taraflarının, arkeolojik mirası koruma tarafları ile çatışması kaçınılmaz olacaktır.”
Öte yandan Marmaray Koordinatörü Ayhan Ufuk Kınık’ın “Multi Disipliner Projelerde Yönetim Yaklaşımı Ve Yenikapı Transfer Noktası” konulu toplantısına MMG Genel Başkan Yardımcısı Kadem Ekşi, Yeryüzü Mühendisleri Başkanı Murat Özdemir, MMG Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özmen, Yüksek Mimar Pervin Kınık ve MMG üyeleri de katıldılar.