Şelale Kadak: İstanbul Modern kimin
Ben nedense İstanbul Modern'i tüm Türkiye'nin en önemli müzelerinden biri olarak görüyorum ve bu müzeye sadece bir ailenin sürekli katkı yapmasını beklemek de haksızlık diye düşünüyorum
Geçen hafta İstanbul Modern'e gelir elde etmek üzere düzenlenen geceye sanat eseri satın alarak katkıda bulunan iş dünyasının temsilcilerini takdir ettim ama en çok açık artırmada Hüsamettin Koçan'ın üç eserini birden satın alan Mudo'nun sahibi Mustafa Taviloğlu'nu ayrı bir yere koydum. Neden derseniz, sebebi şu.
Mustafa Taviloğlu'nun sıkı bir koleksiyoner olduğunu bilmeyen yoktur. Bugüne kadar bütün sanat fuarlarını, galerileri tek tek dolaşıp, bilenlerle oturup konuşup müthiş bir koleksiyon oluşturdu ve onları galeri kıvamına getirdiği bir apartmanın katlarında hem depoluyor, hem de sergiliyor. Arada arkadaşlarını gezdirdiğini biliyorum. Çünkü Taviloğlu, kendi müzesini açmak istiyor. Yıllardır da bunun için bir bölge, bir mekan arayıp duruyor. İşte o nedenle, Taviloğlu, kendi müzesi için para harcamak dururken, sırf İstanbul Modern'e katkı yapayım diye o gece bir eser satın almayabilirdi. Ama öyle yapmadı. Açık artırmaya büyük bir heyecanla katıldı.
İstanbul Modern kimin
Sonra düşündüm, Oya Eczacıbaşı'nın büyük gayretiyle nihayet Türkiye bir modern sanat müzesine sahip oldu. Peki İstanbul Modern kimin Evet, başta devletten olmak üzere destek aldılar müzeyi kurarken ama Eczacıbaşılar bu müze için para harcamaya devam etti ve yıllardır İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı için de holding olarak milyonlarca dolarlık katkıyı sürdürüyorlar ve sürdürecekler. Ama bu İstanbul Modern'in sahibi, Eczacıbaşı Ailesi demek mi oluyor
Anladığım kadarıyla kimi çevreler böyle düşünüyor. Ben nedense İstanbul Modern'i tüm Türkiye'nin en önemli müzelerinden biri olarak görüyorum ve bu müzeye sadece bir ailenin sürekli katkı yapmasını beklemek de haksızlık diye düşünüyorum.
Aslında Oya Eczacıbaşı, pek çok şirketi ve holdingi sergi sponsorluklarıyla daha ilk günden müzeye çekmeyi başardı. Bu da bu müzeyi pek çok şirketin ve patronun benimsediğini ve sahiplendiğini ortaya koyuyor tabii.
Bir de şu var tabii. İstanbul'da son zamanlarda o kadar çok yardım derneği gece düzenleyip, para topladı ki. Bu, zengin kesimde 'bu işin sonu yok' hissi uyandırabilir. Yardım derneklerinin yaptığı güzel ve evet, devam etsinler ama sadece bir kesimin hayatına dokunuyor neticede bu dernekler, oysa müzelerin herkesi kucakladığını ve bu nedenle de daha çok ilgiyi hak ettiklerini düşünüyorum.
İstanbul Modern'de o gece en büyük katkıyı Varyap'ın CEO'su Erdinç Varlıbaş yaptı. Onu ve masa satın alan herkesi bu sütunlardan bir kez daha kutluyorum.
Sabah