Seranit Grup Eskişehir'de 100 milyon TL'lik yeni tesis kuracak!

Yapı sektörünün köklü kuruluşlarından Seranit Grup mutfak sektörüne 100 milyon liralık yatırım yapmaya hazırlanıyor. Grubun bünyesindeki dört şirketten birni olan Vanucci Mutfak&Banyo bu yatırıma 2016’da start vermeyi düşünüyor. Aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi de olan Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba ile grubun hedeflerini ve yeni işlerini konuştuk.

- Kuruluş hikayesini anlatır mısınız?

Geçen yıl 20. yılımızı kutladık. 20 yıl önce ıslak hacim karosu üretimi yapılıyordu. Ardından porselen karo üretimi başladı. Porselen karoyu yaşam alanlarında kullanılır hale getirdik. Önceleri teknik porselen üretiyorduk sonra sırlı porselen üretimine başladık. Teklojinin değişmesiyle doğal görünümlü porselen koro üretimine geçildi. 2001 yılında ise Seranit Grup, Sinpaş Holding tarafından gruba dahil edildi. 2001’de sadece porselen karo üretirken bugün 4 ayrı kolda sanayiye katkı sağlayan bir kuruluş haline geldik. 4 ayrı şirketimiz var. Lokomotif şirketimiz Seranit Porselen, Bilecik’te porselen karo üretiyor. Serra Seramik Eskişehir-İnönü’deki tesisimizde seramik karo üretiyor. Vanucci Mutfak&Banyo ise İstanbul’daki tesislerinde mutfak ve banyo mobilyaları üretimi yaparken Seranit Yapı Gereçleri şirketimiz ise hem İnönü, hem Bilecik’te inovatif ve ekolojik yapı ürünlerini pazara sunuyor. Ekolojik sıva, boya yalıtım malzemeleri, rutubeti dengeleyen ve kokuyu emen sıvalar ve boyalar gibi pazarda olmayan ürünler üretiyoruz. Grubumuzda 2 bin kişi çalışıyor.

- Yeni yatırım var mı?

Zaten yeni yatırımdan çıktık. Serra Seramik 3.5 yıllık büyük bir yatırım. İnönü’deki tesisimiz tamamen otomasyona uygun bir fabrika. İnönü tesislerimiz büyümeye uygun. Toplam 500 dönümlük alanın sadece beşte birini kullanıyoruz. Vanucci’yi oraya yönlendirip büyük bir sanayi alanına çevirme düşüncemiz var.

- Dünyada kaç noktaya ulaştınız?

Dünyada 65 ülkedeyiz. Türkiye’de 70 bayimiz var. Tali bayilerle 200’e ulaştık. İhracatımız ağırlıklı Avrupa. Ciromuz 350 milyon TL. Bunun yüzde 27’si ihracat. İç pazarı tam doyuramadığımız için bu seviyede kaldık. Yeni kapasite artışlarıyla bu rakam artacak. Bu yılki hedefimiz ise 400 milyon liralık ciroya ulaşmak. Metrekareye oranlandığında en yüksek metrakare  fiyatlı ihracat yapan şirketiz. Ağırlıklı ihracat karo. Vanucci’nin ihracatı için de çalışmalara yeni başladık. Yeni tesis kurulduktan sonra ihracata başlayacağız

- Yeni tesis için hazırlık başladı mı?

Fizibilitesini tamamladık. Yatırım kararını aldıktan sonra ortalama 100 milyon liralık bir yatırım olacak. Tesis Eskişehir-İnönü’de olacak.

- Türkiye’nin ortalama ihracatı 1.6 dolar. Sizde bu rakam ne?

Sektörün ortalaması 8 dolar. Bizim ise 18 dolar civarında. Bunu daha da yukarı çekmek için çalışıyoruz. Bu seviyeye kaliteyle taşıdık. Ama bizim maliyetlerimiz de yüksek. Türkiye ortalaması olan 8 dolarlık satış fiyatı  bizim maliyetimiz bile değil. 

- İhracat pazarlarınızda durum nasıl?

Bu sene 40 milyon dolar ihracat hedefliyoruz. İhracatta dengeler çok ciddi anlamda değişti. Avrupa hafif hafif canlanmaya başladı. Avrupa pazarını bu yıl biraz büyütebiliriz. İlk çeyrek veriler bunu gösteriyor. Rusya daralıyor. Onun yerine Türki cumhuriyetlerdeki inşaat projeleri aktif hale geldi. Arap ülkeleri önemli pazarlardan bir tanesi. Kanada ve Amerika pazarlarında da fizibilite çalışmalarımız var. 2016’da oralara açılacağız. Libya, Irak, Suriye ve Lübnan ciddi daraldı.

- Kaç kişi var Ar-Ge biriminizde?

Yıldız Teknik’te bir teknoparkımız var. Tamamen yenilikçi ürünlere odaklandığımız 17 mühendisimizle yeni ürünler üretmeyi planlıyoruz. SANTEZ ve TÜBİTAK’la ortak projelerimiz var. Bütün ürünlerimize patent alıyoruz. Ama bu kanayan yaralarımızdan biri. Patent almış olmak kopyalamayı engellemiyor. Biz Ar-Ge’ye yatırım yapıyoruz ve pazara sunuyoruz. Ama 2 ay geçmeden aynısını piyasada görüyorsunuz.

- Çok oluyor mu taklit?

Çok oluyor. Çok mücadele ediyorduk ama artık bıraktık. İtalya’da kopyalamanın cezaları çok büyük. O yüzden tasarımın seviyesi çok yüksek. Bizde ise kopyalama o kadar fazla ki şevkimiz kırılıyor. Hukuki anlamda çok mücadele ettik. Ama sonu yok. Yasal başvurular çok uzuyor. Karara bağlanması 4-5 yıl sürüyor. Oysa bizde yeni ürünün pazardaki ömrü zaten 2-3 yıl. O yüzden bıraktık. Artık ürün kopyaladığı anda ürünü geri çekiyoruz. Satmamaya başlıyoruz. Çünkü bize zarar veriyor.

- Sosyal sorumluluk alanında neler yapıyorsunuz?

Seranit Grubu olarak çevreci ürünler üreterek en büyük adımı atıyoruz. Doğadan aldığımız toprak ve kile kimyasal zararlı hiçbir madde dahil etmiyoruz. Maliyetimizi yüksek olmasının bir nedeni de bu.

- Borsada yoksunuz. Düşünüyor musunuz?

Yatırımları belli aşamaya getirdikten sonra düşünüyoruz. Ama yakın vadede değil.

- Ortaklık teklifi var mı, geçmişte oldu mu?

Özellikle Avrupa’daki kriz derinleştiğinde çok fazla teklif aldık. O dönemde birçok Türk şirketi de fabrikalar aldı. Biz de fizibiliteler yaptık ve sadece ortak olmanın katkı sağlamayacağını düşündük.

İKİNCİ KİTABINDA ‘LOFT’U YAZDI

- Yeni bir kitap daha yazmışsınız?

3.5-4 yılında üzerinde çalıştığım bir kavram üzerine yazdım. Loft kavramı...  Loft denilen şey modern dönemden sonra sanayinin şehir dışına taşınmasıyla o tesislerin boşalması ve onların tekrar soylulaştırılması sürecini yürüten bir süreç. Türkiye’de o dönemde sanayi devrimini ıskaladığı için öyle bir yapı yok. Öyle bir yapı olmadığı için gerçek bir loft örneği yok. Ama loft diye birçok proje satışta. Dünyada  ise yüksek tavanlı, teknik ve tesisatla birşey olmayan sanayi yapılarından dönüştürülen home-ofisler var. Bu yapı tipi ilgi görünce ikinci soyulalaştırmaya neden olmuş. Talep gördükçe yeni loft projler oluşturulmuş.

- İş dışında neler yapıyorsunuz?

Çok okurum. Güzel bir kütüphanem var. Çok sevdiğim şeylerden biri de kenti gezmek. Tatillerimi hep görmediğim kentlere ayırırım Oralara gidip oraları anlamak ve sonra da onu İstanbul’la karşılaştırmak adına bir hobim var. Kent ve kentliler üzerine olan ilk kitabım da böyle çıktı.  Aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğretim görevlisiyim. Eğitimden kopmadım. Öğrencilerle iç içe olmak beni hem dinç hem güncel tutuyor.

Isıtmalı karo için çalışıyor

- Yeni ürünler var mı?

2014’te sektöründe Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan şirket olduk. Bu konumumuzu bu yıl da sürdüreceğiz. Sektörde üst segmentte var olmanın Ar-Ge-ye yatırım ve yeni inovatif ürünlerde olduğuna inan bir kurumuz. Bu nedenle yenilikçi ürünler üzerine çalışmaya devam ediyoruz. Fuarlar için iki tane yeni seri hazırlıyoruz. 2015 yılı için en inovatif ürünümüz ısıtıcılı yer karosu. Karonun altına bir film tabakası yerleştirerek ısıtmalı karo çalışması yapıyoruz. Oysa şu andaki mevcut sistem su tesisatıyla yapılan sistem.  Ankara  Büyükşehir Belediyesi için dış mekanlarda kullanılmak üzere bir demo yaptık. Sürekli ısınacağı için insanlar kar yağdığında üzerinde rahat yürüyecek, kaymayacak.

Star