24 / 11 / 2024

Serdar İnan: Gayrimenkulde rönesansa ihtiyaç var!

Serdar İnan: Gayrimenkulde rönesansa ihtiyaç var!

İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan gayrimenkul sektöründe Türkiye'nin ortaçağı yaşadığını iddia etti




Çekirdekten tüccar olan ve ticaretin kalbi Eminönü'nde yetişen bir isim Mimar Serdar İnan. İstanbul'un her karış toprağını bilen İnan, her anlamda ayrı değerlendirilmesi gerektiğine inanıyor. Hatta bu konuda “Türkiye'nin en büyük serveti ve altyapısı İstanbul'dur” diyebilecek kadar da iddialı.
 
Serdar İnan'a göre İstanbul, konumu ve doğal yapısı itibarı ile bir dünya mirası. On yıl sonra yalnızca Türkiye'nin değil, Ortadoğu ve Orta Asya bağlantılarından dolayı tüm bölgenin yıldızı olacak bir kapasiteye sahip. Sağlık, eğitim ve kültür alanlarında da bütün bölgenin ilgi odağı olacağına inanan Serdar İnan'a göre gayrimenkul anlamında da İstanbul'un popülerliği, değeri  ve etkinliği artarak sürecek.
 
“Bugünkü sorunlara 50 yıl sonra gülüyor olacağız”
İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan İstanbul'un elli yıl sonra yaklaşık 5 milyonu yabancı olmak üzere 25 milyon nüfuslu uluslararası bir merkez olacağını dile getiriyor. Ancak şu anda alt ve üstyapı koşulları yeterli değil. Bu konuda mimarlara önemli görevler düşeceğinin altını çizen İnan, çarpıcı bir açıklama yaparak Türkiye'nin gayrimenkul alanında ortaçağ hukukuna sahip olduğu gerçeği ile bizi yüzleştiriyor. “Türkiye'nin imar hukuku ve gayrimenkul mevzuatında şu an ortaçağını yaşıyor. Bu anlamda bir ‘Rönesans' gerekiyor. Bu Rönesans'ın ana cümlesi de şudur; ‘Kötüleri engellemeye çalışmaktan iyilerin  bir şeyler yapmasına imkân verilmiyor'. Rönesans, iyilerin önünü açmaktır' diyen İnan, merkezi hükümetin hantallığını ve Türkiye'nin önünü tıkadığını vurguluyor. İnan'a göre  Ankara  atıl, bürokratik ve fazla ‘ağır' bir şehir. Gereksiz ve büyük. Daha dinamik olması ve küçülmesi gerekiyor.
 
İstanbul ve Ankara dışında Türkiye'nin öncü kentleri olması gereken diğer kentlerin bir kimlik sorunu yaşadığını ve halen oturmuş bir vizyonu olmadığını belirten İnan, İzmir'in 20 yıl öncesini arayan, kimliğini bir türlü tam manası ile yapıştıramamış ve misyonunu iyi gerçekleştirememiş bir şehir olduğunu söylüyor. Bütün Anadolu'nun ihracat kapısı olması gereken İzmir'in yapması gereken çok şey olduğunu ileri süren İnan'dan diğer şehirlerde nasibini alıyor. Serdar İnan'a göre Bursa bir nebze daha iyi bir konumda. En azından misyonunu gerçekleştirip, sanayi yükünü İstanbul'un sırtından alan dinamik bir şehir. Antalya da bir dünya değeri ancak; güncel mimarinin kötü örnekleri altında eziliyor şu an.  Adana  ise aynen  İzmir  gibi. Potansiyeli çok büyük ancak çıkış yapamamış bir şehir. Özellikle de çevre iller ve bölgenin göç sorununu çözebilecek ekonomik ve gelişim potansiyeli mevcut. Tüm bu olumsuz fikirlere rağmen Serdar İnan Türkiye'yi 50 yıl sonra dünyanın ilk 10 ülkesi arasında görecek kadar da var olan insan potansiyeline güveniyor.
 
Bugün olduğu gibi on yıl sonrada İstanbul'un genel Türkiye ortalamasından ileride bir kent olacağını belirten Serdar İnan, İstanbul'un çağlar boyu “güzel örnek” olduğuna sonuna kadar inananlardan. Bu kaderin Osmanlıda da böyle olduğunu söyleyen İnan, “Osmanlı'da da, daha önce de bu böyleydi. 2000 yıllık bir misyon bu. 50 yıl sonra da bu böyle olacak. Özellikle 2005 yılından sonra gelişen mimari Türkiye'nin kültürel yapısını çok etkileyecek. Ülke mimarisinin, o toplumun yaşam felsefesine etkisi büyüktür. Bu anlamda İstanbul bir dünya şehri olacak” şeklinde konuşuyor.
 
İnanlar İnşaat gelecekte nerede duracak?
Ülkenin kültürünü etkileyen mimari eserler yapmak. Misyonumuz bu. Toplumumuzda eksik kalan sanatı; mimari olarak aktarmak gerek. Sanatın insana en çok hizmet ettiği alan mimaridir. Kalıcı eserler vermesi nedeni ile de etkisi büyüktür. Mimari akımların temeli toplumun içinden doğar. Hatta toplum isimleri mimari akımlara isim olur. Türk mimarisi, Fransız mimarisi gibi. Mimari ülkeye dinamizm katan, sürükleyen ve sessiz eğitim veren bir öğe. Bunu açığa çıkarmayı hedefliyoruz.
Milliyet

Geri Dön