Sektörel

Serdar İnan: Mütekabiliyet yasası çıkarsa Türkiye ilerler!

İnanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, inşaat sektörünün önünün açılması için yabancılara gayrimenkul satışını kolaylaştıran mütekabiliyet kanununun bir an önce çıkarılmasını istedi. İstanbul'un Türkiye'nin en iyi markası olduğunu vurgulayan

Küresel krize rağmen yüksek büyüme hızını sürdüren Türkiye, aynı performansı inşaat sektöründe de gösteriyor. İnanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, yabancılara gayrimenkul satışını kolaylaştıran mütekabiliyet kanunu çıkması halinde sektörün önünün daha da açılacağını dile getiriyor. Türkiye'nin kanunların ana çekirdeğini çoğu zaman doğru koyduğunu dile getiren İnan, buna karşılık uygulamalarda yapılan yanlışlara dikkat çekiyor.   Silüetlerle ilgili çıkan yönetmeliği buna örnek olarak gösteren İnan, "Biz önce bir yerde hata yapıyoruz, sonra onu düzeltmek için her şeyi yasaklıyoruz. Biz bugüne kadar hep denizin kenarına kötü binalar yapmışız, sonra da yasak etmişiz. Olayı yerine, zamanına göre şekillendirmek gerekiyor. Biz ana bir kural koyuyoruz sonra da bu kuralın bizi yönetmesini bekliyoruz. Ondan sonra kurallara uymamaya başlıyoruz, kural da bir işe yaramıyor." dedi. İnan'a göre, İstanbul'da gerçekleşecek kentsel dönüşüm üç dönüşümü beraberinde getirecek: Deprem, tarihi ve estetik dönüşüm. Türkiye'nin ana lokomotifinin inşaat işleri olduğunu vurgulayan İnan, aynı karmaşanın kentsel dönüşüm esnasında yaşanmaması için doğru adımların atılması gerektiğinin altını çiziyor. Yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesi için bu tür yasal sorunların aşılması gerektiğine atıf yapan İnan, 'Yeni Türkiye'nin önünün açık olduğunu ama bunun için yasaları, yönetmelikleri çıkarırken önce insan düşünülerek doğru adımların atılması gerektiğini belirtti. İnan, "Detaylara karar vermeden netice almak mümkün değil. Bu yüzden de Türkiye'de her şeye ince ayar yapmak lazım, her şeyin üzerinde uzlaşma sağlamak gerekiyor. Bir masa etrafında toplanıp fikir beyan etmek gerekiyor. Yoksa İstanbul'da bundan önce yapılan çalışmalar gibi olursa bu ülkeye yabancı sermaye gelmez. Yerli sermayeye iş kalırsa her şey çok yavaş ilerler." şeklinde konuştu.   Türkiye'nin en iyi markasının İstanbul olduğunu ifade eden İnan, bu markayı doğru bir biçimde dünya tanıtmak için yapılması gerekenler oluğunu ifade ediyor. 'İstanbul'u kendi haline bırakın' diyenlerin aksine İstanbul'un artan nüfusunun buna izin vermediğini, bu yüzden de şehirde doğru yatırımların yapılması gerektiğini belirtiyor. Dünyada örneği olmayan sanatkârları, bilim adamlarını bir araya getirip heyecan oluşturmak gerekiyor. Bunun için 6 tane proje geliştirdiğini ifade eden İnan, bunları peyderpey açıkladığını, ABD'de bir mimara çizdirdiği yeni projesini de önümüzdeki haftalarda kamuoyu ile paylaşacağını kaydediyor. Zaman