Sevan Nişanyan'ın şirince'deki binalarının yıkım kararı var!
Bugün Sevan Nişanyan ın kaçak olup hakkında kesinleşmiş yıkım kararı olan 20 ye yakın binasından üçüne yıkım kararının fiilen uygulanması girişiminin sebebi, kendini devletin ve yasaların üzerinde iln etmesidir
Bugün Sevan Nişanyan 'ın kaçak olup hakkında kesinleşmiş yıkım kararı olan 20 'ye yakın binasından üçüne yıkım kararının fiilen uygulanması girişiminin sebebi, sadece ve sadece kendisinin son bir yıl içinde iyice dellenip defaten devlete meydan okuması, hakaret etmesi, kendini devletin ve yasaların üzerinde ilan etmesidir.
Devir, şüphe devri. Herkes, her işin içinde bir bityeniği arıyor. Ben, gerçeği arıyorum. Freud 'un dediği gibi, bazen bir pipo sadece bir pipodur. Ve bir polisiye yazarının dediği gibi, katil her zaman uşaktır. Özetle: Sevan Nişanyan suçludur.
Kanuna aykırı kaç inşaat yaptı
Bağ Evleri (yaklaşık altı ünite), havuz kompleksi, Bağ Evleri müştemilatı, iki münferit iki katlı bina, su sarnıcı, 12 metre yüksekliğinde Hodri Meydan Kulesi, 2.5 katlı Nişanyan Otel binası, otel bahçesinde hamam, Cumbalı Ev, Kerevetli Ev, Hamamlı Ev, Matematik Köyü kompleksi (üç adet münferit iki katlı ev, kafeterya, hamam ve teraslar dışında en az 10 adet bina). Buyrun siz sayın.
Sevan Nişanyan 'ın suçladığı şirince imar kanunu eğer zamanında çıksaymış ya da bugün çıksa ve yürürlüğe girse bu binalardan kaçının izinli olma ihtimali vardı
Yalnızca tadilat yaptığı üç evin, yani Cumbalı Ev, Kerevetli Ev ve Hamamlı Ev 'in. Öteki binaların tamamı, sıfırdan inşa ettiği ve hiçbir koşulda izinli olamayacak binalar. Duyuyor musunuz Okuyabiliyor musunuz Aritmetik var mı aritmetik İmar Kanunu çıkmış olsa dahi Sevan Nişanyan 20-25 adet binayı izinsiz yapmış olacaktı. Onun olayı bu! çünkü o çok zevkli ve çok becerikli ve her şeyi çok iyi bilen bir kişi, o yüzden o istediği şeyi istediği yere inşa etme hakkına sahip olmalıydı...
Ben sade bir vatandaşım. Sevan Nişanyan 'ın yaptığı tüm inşaatlara maalesef, yüz yüze bakarak yaşamımı sürdürüyorum. Su katılmamış gerçekleri herkesle paylaşmak istememde, köyün geleceğinden başka bir düşüncem veya kaygım yok. Hesap, kitap, gizli gündem, ajanlık vb yok. Sadece doğal güzellikler içinde sakin bir hayat yaşamaya çalışırken bir aklıevvelin, sürekli kendine yontan bir nalıncının laf cambazlığı ve mağdur rolleriyle aklı başında olduğunu varsaydığımız sürüyle insanı kandırmasını sindiremeyen biri.
Kendini yasalar üzerinde gösterdi
İmar Kanunu 'nun çıkıp çıkmaması, Sevan Nişanyan 'ın mağduriyeti ile alakalı değildir. Bu koparılan vaveylada ikinci son derece sarih hata da şurdadır: şirince 'de ben dahil- hemen herkesin kaçak denebilecek bir yapısı vardır. Hiçbirinin sahibi, her an tepemize yıkacaklar korkusuyla yaşamaz. Bugün Sevan Nişanyan 'ın kaçak olup hakkında kesinleşmiş yıkım kararı olan 20 'ye yakın binasından üçüne yıkım kararının fiilen uygulanması girişiminin sebebi, sadece ve sadece kendisinin son bir yıl içinde iyice dellenip defaten devlete meydan okuması, hakaret etmesi, kendini devletin ve yasaların üzerinde iln etmesidir.
Son olarak bu sözel kabadayılıklarla hızını alamamış, köyün tepesine, herkesle ve her şeyle alay eder şekilde, 12 metre yükseklikte bir taş kule dikmiş, adını Hodri Meydan Kulesi koymuş, üzerine salyangozlu Nişanyan bayrağı nı çekmiş, bir de Türkiye Cumhuriyeti 'nin kuruluş tarihini atarak Zalimin aczini görmek ve göstermek için inşa edildi. 29 Ekim 2010 yazdırmıştır. Anlayana! İşte bugün Sevan Nişanyan 'la uğraşılmasının yegne sebebi budur.
'Korunduğu için turizm merkezi'
Evet köyün İmar Kanunu çıksa iyi olacak elbette, köylü de bunu ister tabii ama koruma altında, 1'inci derece kentsel sit ve 3'üncü derece doğal sit alanı olan bir köyde çıkacak olan İmar Kanunu zaten tabiatı gereği, yeni inşaatlarla gelişmek, yayılmak, yenilenmek vb isteyen hiç kimseyi mutlu edecek bir şey değildir, bu konuda da gerçekçi olmak gerekir. Koruma altında bir köyde yaşamak kolay değildir; hiçbir zaman, hiçbir ülkede. Kimse şirince 'nin sit alanı olması neticesindeki zorlukları, bu tanımın burda yaşamaya ve iş yapmaya engeller oluşturduğunu yadsıyamaz. Öte yandan, bu köy bugün koruma altında olduğu için bir turizm cazibe merkezidir. Bu koruma Sevan Nişanyan 'ın uygun gördüğü gibi kaldırılacak olsa turizm balonu kısa zamanda sönüp gider ve turizm yatırımları yapmak için yasaların kaldırılıp total serbesti sağlanmasına taraftar olanlar çırpınarak fakr-ü zaruret içinde ölürler.
Olay, şirince 'nin en güzel evlerinin yıkılması meselesi değildir. Olay, şirince 'nin geleceğidir. Bu yıkım yapılmazsa, bundan sonra şirince 'ye ne kuleler, ne tatil köyleri, ne sıra sıra binalar dikileceğidir. Sırf bir vatandaş kendi zevkini çok güzel, devletinkini banal buldu diye hem tuttuğunu dikecek, hem devlete hakaret edip, kafa tutup, meydan okuyacak, buna göz yummaktır.
şirince 'nin güney cephesi
Burda el alt sırada gördükleriniz köyün evleri; en üstte yer alan beyaz yapı da köyün standart bir şekilde düzenlenmiş su deposu. Sağ alttaki büyük beyaz yapıdan başlayarak aradaki tüm binalar, Sevan Nişanyan 'ın kaçak inşaatları.
Matematik kasabası
Bu resimde gördüğünüz her şey, zeytinliklerle çam ormanları arasında tamamen bakir bir alana son 3-4 senedir yayılarak yapılmakta olan, saygıdeğer matematik üstadı Ali Nesin beyefendinin Matematik Köyü. Zavallı çocuklarımızın matematik yapması için inşa edilmiş ama herhalde öğretmen falan olsa gerek, Nesin 'in bebeği ve annesi de burada yaşıyor mesela. Aşağıdaki iki katlı villalarda mı acaba
İLK YIKIM KARARI 1999'DA VERİLDİ
İlk yıkım kararlarının 1999 yılında Nişanyan'a ait evlere yönelik olarak verildiği köyde, ikinci kez 2001-2002 yıllarında yıkım kararları verildi. Son bir-iki yıl içerisinde ise 70'e yakın yıkım kararı verildi ancak bunların büyük bölümü henüz kesinleşmedi. Binalardan 20'den fazlasının sahibi olan yazar Sevan Nişanyan, en son açıklamalarından birinde, 'Beni vurmadan bir şey yapamazlar' demişti.
CANDAN TURHAN/Milliyet