09 / 10 / 2024

Shakhtar'ın mabedini yapan da yöneten de bir Türk!

Shakhtar'ın mabedini yapan da yöneten de bir Türk!

Türk Telekom Arena, Beşiktaşın stadı ve Bursasporun dev yeni stat projesi ile stat yatırımları göz önüne alındığında artık futbol piyasasına dev tesis yatırımları yapıldığı bir süreçten geçiliyor...




Son yılların en hızlı yükselen futbol kulüplerinden biri olan Shakhtarın stadında teknoloji cirit atıyor. En güçlü futbol takımının adını bile madencilikten aldığı (Shakhtar, Ukraynacada madenci anlamına geliyor) şehrin içinde tam 400 milyon dolarlık bir elmas yatıyor. Eksi 14 derece soğuğun içinde bile krizden kavrulan topraklarda ülkenin Avrupa Birliği umudunun da Kaf Dağının ötesinde kalmasının ardından halk moralini ve umudunu yeşil sahaya bağlamış durumda.

39 NO'LU MİLYARDERDEN SİYAH BEYAZ ŞEHRE KONULAN ELMAS

Açıldığından beri yenilgi yüzü göstermeyen bu elmas madenine milyonlarca doları yatıran ise dünyanın 39 numaralı zengini 44 yaşındaki bir işadamı: Rinat Ahmedov. 16 milyar dolarlık servetinin yüzde 2.5ini bu siyah beyaz filmlere benzeyen kente yatıran Ahmedov, Donbass Arenayı dünyanın teknolojik açıdan en donanımlı statlarından biri haline getirmesi için bütün yetkiyi Ciscoya vermiş.

Elbette Ahmedovun bunu yaparken tümüyle milliyetçilik ve hemşehrilik duygularıyla hareket ettiğini düşünmek elbette hata olur. Galatasaray ve Beşiktaş maceraları sayesinde Türkiyede çok iyi tanınan Romen Teknik Direktör Mircea Lucescuya 160 milyon Euroluk bir takım oluşturma yetkisini vermesinin birçok nedeni var. Lucescunun fuybolcu ithalatiyle kulübe 6 sezonda kazandırdığı 65 milyon Euro en istatistiksel sebep olarak öne çıksa da tek sebep bu da değil. 

Donbass Arenanın 2012de gerçekleştirilecek olan Avrupa Şampiyonasında ev sahipliği yapcak olmasını da gözden  kaçırmamak gerek. 51 bin 500 kişilik bu teknoloji harikası statta 3 grup maçı, 1 çeyrek final ve 1 yarı final maçı oynanacak. Yani bu stada en azından 10 ülkenin futbolcuları ve elbette taraftarları da gelecek.

DEV STAT TEK SİSTEMLE YÖNETİLİYOR

İşte bu beklenti Ahmedovun kupaya ev sahipliği yapacak olan diğer 8 stattan 7sini donatan Ciscoya tam yetki vermesine neden olmuş.  Böylece tamamen IP teknolojisiyle kontrol edilen dev bir futbol mabedi ortaya çıkmış. Soyunma odalarından standlara kadar Cisco Connected Stadium çözümü olarak bilinen Cisco teknolojisiyle donatılan Donbass Arenadaki donanımı Cisco Gelişen Pazarlar Spor Endüstrisi Teknolojileri Yöneticisi Can Habib anlatıyor: Euro 2012de maçların onanacağı 7 stadyumla çalışmaya başladık. Yüzlerce ekranda her dilde yayın yapılacak. Donbass Arena, dünyada IP ağının erişim, iletişim, eğlence ve operasyonlarla ilgili tüm sistemlerin birleştirildiği bir platform olarak kullanıldığı ilk stadyum örnekleri arasında yer alıyor. Genelde veri, ses, video, erişim kontrolü, video gözetleme, biletlendirme ve bilet kontrolü, POS, ısıtma, havalandırma, klima, aydınlatma, otopark, enerji yönetimi, asansörler ve benzeri diğer pek çok sistem birbirinden bağımsız olarak tasarlanıp uygulanır. Bu da stadyumlarda birden çok ekibin çalışmasını gerektiren birbirinden farklı ve paralel düzinelerce ağ olmasına yol açar. Çoklu ağlar yerine IP-tabanlı tek ağ kullanılan Donbass Arenadaki sistem ise, stadyumda yatırım harcamalarını, işletme maliyetlerini ve enerji tüketimini azaltmaya olanak sağlıyor. Bu sistem aynı zamanda sporseverlerin memnuniyetini artırırken doluluk oranlarını yükseltiyor, yeni kâr alanları yaratıyor, güvenliği ve emniyeti artırıyor (ortak çalışan video gözetim ve erişim kontrol sistemleri, güvenlikle ilgili olayların ve sorun yaratanların video ve resimlerini personelin mobil cihazlarına gönderme olanağı, kaybolan çocukların resimlerini dijital ekranlarda gösterme imkânı, vb.). Bunun anlamı şu: Maç günü stadın içine tek bir polis bile girmiyor.
Lucescu yönetiminde tarihinin en parlak dönemini yaşayan Shakhtar Donetskin mabedinde 92 metrekarelik iki dev ekran, toplam 500 kamera (Her biri 40 GB depolama kapasitesi olan ve video analitik özellikli), toplam 593 ekran, İki adet Cisco Catalyst 6500 E switch, 120 adet kablosuz internet erişim noktası (6 kablosuz ağ var), yedekleme için stadın iki ucunda iki ayrı sistem var; ayrıca başka lokasyonda da veri merkezi var. Dışarıya iki fiber optik bağlantı var. En çarpıcı nokta ise her şey bilgisayardan kontrol ediliyor ve her sistemin ayrı kablolanması ve yönetilmesi gerekmiyor. Kısacası sahada dev futbol maçları oynanırken stadın içerisinde bir büyük derbiyi teknoloji oynuyor.

HERŞEY SEYİRCİYİ İÇERİDE TUTMAK İÇİN

Yani Habibin anlattıkları aslında birçok teknik terim içerse de aslında sonuç ve amaç çok basit. Amaç futbolseverleri stadyuma daha erken saatte çekmek, daha geç saatlere kadar kalmaya teşvik etmek. Orada bulundukları zamanda daha fazla harcama yapmalarını sağlamak. Böylece takımların kârlarını arttırmak. Altyapı ve oyuncu yatırımlarına daha fazla bütçe, sporda daha büyük başarılar, daha çok taraftar, daha çok yatırımcı, daha çok sponsor, daha büyük ölçekli TV yayın anlaşmaları ve dolayısıyla daha fazla kâr elde ettirmek.

Aynı mantık ve teknolojiyi şu anda ABDde New York Yankees, Dallas Cowboys, New Meadowlands, Minneapolis Target Field, Miami Dolphins, Kansas City Royals, Minnesota Twins; Kanadada Toronto Blue Jays; İspanya Madridde Santiago Bernabeu ve Almanya Münihteki Allianz Arena da kullanıyor.

YENİ HEDEF: TÜRKİYE U20 DÜNYA KUPASI

Bu yılın başında Galatasarayın maçlarını oynamaya başladığı ve olaylı açılışıyla gündeme gelen Türk Telekom Arena Ali Sami Yen Spor Kompleksi, Beşiktaşın hazırlandığı yeni stadı ve Bursasporun dev yeni stat projesinin ardından giderek ön plana çıkan stat yatırımları göz önüne alındığında artık futbol piyasasına dev tesisi yatırımları yapıldığı bir süreçten geçiliyor. Endüstri haline gelen bu sektörde özellikle büyük turnuvalara (Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası vb.) ev sahipliği yapabilmek ve pastayı büyütmek için bu yatırımlar devletler tarafından destekleniyor.

Türkiyenin ev sahipliği yapacağı U20 Dünya Kupası da bu organizasyonlardan birisi. Habib, zaten ilk hedefleri arasında bu organizasyonun olduğunun da altını çiziyor. Çünkü Habibin planı, maçların yapılacağı statlarla birebir konuşarak teklif sunmak.
Habib, Daha sonra Katar ve Rusyadaki şampiyonalara odaklanacağız diyor.

52 maç için Türkiye FIFAya Antalya, Bursa, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Manisa, Rize, Şanlıurfa ve Trabzon kentlerini önerdi. Ev sahibi şehir ve statlar, adaylık dosyasında önerilen 10 şehir ve 13 stat arasından FIFAnın kararı doğrultusunda belirlenecek. Statların yenilenmesi için ortaya çıkacak olan pazarın büyüklüğü için yapılan tahminler ise yaklaşık 500 milyon dolar. Teknolojik altyapıya düşecek payın ise 10larca milyon doları bulacağı düşünülüyor.

TURNUVALARDA GELİŞEN PAZARLAR HAKİMİYETİ

Teknoloji devi Cisconun çok geniş bir coğrafyadaki faaliyetlerinin başında bulunan Can Habibe de önümüzdeki 5-10 yılda çok büyük görevler düşecek gibi görünüyor.

Çünkü Fransada düzenlenecek Euro 2016 dışında 2006dan bu yana gerçekleşen ve gerçekleşecek olan bütün etkinlikler Gelişen Pazarlarda: 2010 Dünya Kupası Güney Afrikada, 2014 Kış Olimpiyatları Rusyada, 2014 Futbol Dünya Kupası ve 2016 Yaz Olimpiyatları Brezilyada, 2018 Dünya Kupası Rusyada, 2022 Dünya Kupası ise Katarda yapılacak.

CAN HABİB KİMDİR

1971 doğumlu olan Can Habib, 1994 yılında Boğaziçi Üniversitesinden inşaat mühendisi olarak mezun olduktan sonra yüksek lisansını Stanford Üniversitesinde yaptı. 1995-2004 yılları arasında Almanya Merkezli bir mühendislik şirketi olan Kineticste Başkan Yardımcısı ve genel Müdürlük görevlerini yapan Habib, daha sonra Danimarkalı Novo Nordisk Engineeringte İsviçre Genel Müdürü oldu. Mayıs 2006dan bu yana ise Cisco Systemsın Gelişen Pazarlar Spor Endüstrisi Teknolojileri Yöneticisi olarak görev yapıyor. İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İbranice biliyor.

SHAKHTARIN MABEDİNİN HİKAYESİ: BİR TÜRK İNŞA ETTİ

* Manchester United, Allianz Arena, Pekin Olimpiyatları stadyumlarını tasarlayan İngiliz şirket tarafından tasarlandı
* Stadyum etrafındaki parkın maliyeti 30 milyon dolar
* Stadyumun toplam alanı 24 bin metrekare
* 300 blok var
* İnşaatı Enka tarafından 1160 günde yapıldı (2006 2009)
* Stadın her yerinde İngilizce yönlendirici tabelalar var
* Toplam kapasite 51.500
* 3 bin VIP ve 200 engelli koltuğu var
* Engelli kısmında infrared ısıtıcılar var; Kasıma kadar tüm stadın ısıtıcıları tamamlanacak
* Koltuklar Avustralyadan geldi; 200 kiloya kadar tartıyor (bir sezonda sadece 4 koltuk fire vermiş)
* Çimler rulolar halinde 27 kamyon yükü olarak Slovakyadan gelmiş
* Sahaya tünelle doğrudan araç girişi var; acil durumlar için
* Her koltuktan %100 görüş açısı
* Zemin kaymayan özel malzemeden yapılmış
* 180 kişilik konferans salonu (saati 100 Euroya kiralıyorlar)
* Otoparktan konferans salonlarına kadar her yerde WiFi bağlantı
* 223 tuvalet var
* Soyunma odaları alanında tüm dinlere uygun meditasyon odası
* Oyuncu tüneli tasarımı; Shakhtar için motive edici, rakip takımlar için psikolojik baskı yaratacak şekilde Shakhtarın galibiyet fotoğraflarıyla dolu (2009daki stadyum açılışından bu yana 34 maçın 31i galibiyet, 3ü beraberlik)
* Yedek kulübeleri eşit standartta; maç sırasında ısıtılıyor
* Çim sahada metan gazına karşı muhafaza var
* -12 dereceye kadar maç yapılabiliyor
* 38 kilometrelik sıcak su boruları ile ısıtma sağlanıyor
* Maç günleri 3 restoran, 4 bar ve Fitness Center hizmet veriyor
* Maçsız günlerde 300, maç günleri 2000 kişi çalışıyor
* Maç dışı etkinliklere de kiralanıyor

Barış Erkaya / HABERTÜRK

 


Geri Dön