24 / 12 / 2024

Sinpaş GYO'nun başörtülü kadın reklamı sektörde bir ilk!

Sinpaş GYO'nun başörtülü kadın reklamı sektörde bir ilk!

Her gün gazete sayfalarında ya da televizyonlarda onlarca konut reklamına şahit oluyoruz ancak bu sektörün ilanlarında başörtülü bir kadına ilk kez rastladık



Her gün gazete sayfalarında ya da televizyonlarda onlarca konut reklamına şahit oluyoruz ancak bu sektörün ilanlarında başörtülü bir kadına ilk kez rastladık. Dizilerin, filmlerin köylü kadını, hizmetçisi ya da kapıcısı olarak gösterilen başörtülüler, söz konusu reklamda eğitimli, genç bir kadın olarak karşımıza çıktı.
 
Dikkatinizi çekti mi bilmiyoruz, gayrimenkul sektörünün önde gelen şirketlerinden Sinpaş GYO'nun son ilanlarında başörtülü bir kadına yer verildi. Her gün onlarca konut reklamına şahit oluyoruz ancak bu reklam, sektörde bir ilk. çünkü şimdiye kadar konut reklamlarında hep beyaz Türk aileler yer aldı. Yakışıklı bir baba, 'modern giyimli' bir anne, biri kız diğeri erkek dünya güzeli iki çocuk. Yani bize sunulan ideal aile karesi. Bunları o kadar çok gördük ki aksiyle karşılaşmak epey şaşırtıcı. Dizilerin, filmlerin hizmetçisi ya da kapıcısı olarak gösterilen başörtülüler, bu reklamda ilk defa eğitimli, genç bir kadın olarak karşımıza çıktı ve 'Başörtülüleri görmezden gelen reklam sektörü artık toplumun bu gerçeğiyle barışıyor mu' sorusunu sormamıza neden oldu.

Muhafazakar kesime yönelik reklamlarda bile başörtülü kadınlar birkaç firma dışında tercih edilmiyordu. Örneğin eşarplar, çoğu zaman başörtüsü olarak değil omuzlarda şal olarak lanse edildi. Ya da pardösü tanıtan bir mankenin başına eşarp takmak yerine saçlarına fön çekildi. Ama şimdi bu kabulün dışına çıkıldı. Başı açık, örtülü, genç, yaşlı, öğrenci, emekli bir 'uydu kent' reklamında bir arada kullanıldı. Peki, bu reklamcılık açısından doğru bir tercih mi Sosyolojik anlamda ne ifade ediyor Sosyolog Doç. Dr. Vehbi Başer, konuyu aslında iki cümleyle özetliyor: 'Pazarlama ve reklam dünyasında görünürlüğü olmayan her şeyi yok saymak, gerçek dünyayı sanal dünyadan ibaret saymak olur. Bu reklamla olan şey, başörtülü kadının uydu kentlere sokulması değil, dışlandığı reklam imgeleri arasında yer almasından ibarettir.' diyor.

Concept Reklam Ajansı (Sinpaş GYO'nun söz konusu reklamlarını hazırlayan ajans): İlanda Türkiye mozaiğini yansıtan kişilere yer verdik

Reklamverenimiz bugüne kadar imza attığı tüm projelerde yalnızca belirli bir zümreye değil, Türkiye'den her kesime hitap ediyor. Dolayısıyla reklam çalışmalarımızı da herkese ulaşabileceğimiz mesajlar ile kurguluyoruz. 'Nasıl İstersen' isimli yeni kampanyamızda, herkesin hayallerindeki yaşama, eve kolayca ulaşabileceğini belirtiyoruz. İlan çalışmamızda da Türkiye mozaiğini yansıtan kişilere yer verdik, bu çeşitliliği kampanyamıza taşımış olduk.

Ali Saydam (Bersay İletişim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı): İslamÜ® kesim baskı altında olduğundan reklamlarda yer alamadı
Reklamı çok beğendim. Türkiye'de ayrışmalar, kamplaşmalar, bölünmeler ya da parçalanmalar körüklenirken farklı görüş ve inanç kesimlerinden insanların birbirlerini reddetmeleri provoke edilirken Sinpaş'ın bir arada yaşama fikrini ortaya koyması son derece önemli. İslam'ı a şeklinde yaşayanların b şeklinde yaşayanları ittiği bir ortamın ülkenin geleceği açısından hayırlı olmadığı kanaatindeyim. Bu yüzden reklamın her kesime kucağını açmasını ticarÜ® açıdan da iletişim açısından da doğru buluyorum. İslamÜ® kesim yıllarca öyle bir baskı altındaydı ki inançlarını bile yaşayamadı doğru dürüst. Bu baskı sonucu reklamları da hep kulaktan kulağa yaptılar. Bu yüzden şimdiye kadar bunları reklamda göremedik. Bu reklamın en büyük özelliği başörtülülerin reklamda yer alması konusunda kapı açması.

Ali Atıf Bir (Reklam-Pazarlama): Markalar başörtülüleri yok sayıyor

Olması gereken yapılmış. Eğer bir markanın kullanıcıları arasında başı kapalılar da varsa reklam kampanyanızda kullanmak zorundasınız. Yıllardır birçok marka hedef kitlesindeki başörtülüleri yok sayıyor. Bu markalar artık kendilerini sorgulamalı. Bu benim her zaman sorguladığım şeydi zaten ve konu ile ilgili defalarca yazı yazdım. Bu reklamda rahatsız edici hiçbir şey yok. Rahatsız olanların tedavi olması lazım. Birbirinden farklı grupların farklı yerlerde oturmalarının gelir düzeyi ile de ilgisi olduğunu düşünüyorum. Bu siteler üst gruba hitap ediyor. Gelir düzeyi herkesi eşitliyor açıkçası.

Doç. Dr. Vehbi Başer (Sosyolog): 28 şžubat baskısının son bulması reklam sektörüne yansıyor

28 şžubat süreci, başörtülü kadın imgesinin temsil ettiği toplum kesimlerinin resmen ve devlet otoritesi kullanılarak toplumdışı ilan edildiği bir süreçti. 28 şžubat, devlet mahallesinden bu kesimleri sürüp çıkarmış, kamu görevlerinden, yükseköğretimden ve hatta hastane hizmetleri gibi kamu hizmetlerinden dışlamayı başarmış olsa bile, 'toplum dışılaştırma' hedefine ulaşamamıştır. 'Paranın nazlı dünyası'nın bir parçası olan pazarlama ve reklam sektörü, 28 şžubat'ın yarattığı devletlÜ» hassasiyet nedeniyle, 'başörtülü kadın' imgesinden uzak durmuştur. Bu reklam, artık bu hassasiyetin paranın nazlı dünyasında kayda değer bir çekince oluşturmadığı biçiminde yorumlanabilir. Yoksa, pazarlama dünyasının kullanamayacağı bir imge, satışa arz mantığı içinde el süremeyeceği hiçbir şey yoktur.
Zaman/ESRA KESKİN


Geri Dön