Magazin

Sonsuz Şükran Köyü Projesi'nde Selçuklu mimarisi esas alındı

Mehmet Taşdiken, Konya´nın şehirleşme ve alt yapı olarak gelen ziyaretçileri şaşırttığını söyledi

"Sonsuz Şükran Köyü Projesi" Yönetmeni Mehmet Taşdiken, projenin kültürel anlamda bir Anadolu projesi olduğunu, projeyle  hem Türkiye´de hem de dünyada ciddi ve olumlu bir imaj yaratacaklarını düşündüklerini söyledi.

Taşdiken, Konya Ticaret Odası´ndaki (KTO) basın toplantısında, Konya´nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş beldesinde 10 Temmuzda başlayacak, Kültür ve Turizm Bakanlığı, KTO Karatay Üniversitesi, ÇEKÜL Vakfı ile Mimarlar Odası Konya Şubesinin desteğiyle yürütülen "Sonsuz Şükran Köyü Projesi"nin yerleşim programı ve yapılacak etkinlikler hakkında bilgi verdi.

Konya´nın hak ettiği imajı anlatamayan bir kent olduğunu ifade eden Taşdiken, şöyle konuştu: "Projenin Konya´da olduğunu söyleyince insanlar tedirgin oluyor. Bu konuda kafasında soru uyanmayan kimse yok gibi. Bunun nedeni ise Konya´nın kendini yeteri kadar tanıtamaması. Kültür ve sanatın Konya´da yapılamayacağı gibi bir kanaat var. Konya kendisini ifade edemiyor, Konya´da imaj kampanyası yapmak lazım. Projeyle, Konya´nın, Türkiye´de ve dünyada ciddi ve olumlu bir imaj oluşturacağını düşünüyoruz."

Konya´ya gelen insanların fikirlerinin değiştiğini anlatan Taşdiken, Konya´nın şehirleşme ve alt yapı olarak gelen ziyaretçileri şaşırttığını söyledi.

-PROJE ULUSLARARASI BİR BOYUT KAZANACAK-

"Sonsuz Şükran Köyü Projesi"nin Konya´ya önemli katkılar sağlayacağını, ilerleyen yıllarda büyüyerek uluslararası bir boyut kazanacağını anlatan Taşdiken, dünyanın çeşitli yerlerinden sanatçıların gelerek, kurulan köyde yaşayacağını bildirdi.

Evrensel kültürün, geleneksel kültürü yok ettiğini savunan Taşdiken, şöyle devam etti: "Proje manifestosu olan bir projedir. Evrensel kültür, geleneksel kültürü yok ediyor ve tek renk haline getiriyor. Yerel ritüeller yok oluyor. Kültür, özünde tüm detayları koruyan bir yapı gerektirir. Kültürün adı sömürgeciliğin diğer bir adı olarak algılanmaya başlanıyor. Afrika´da bütün değerler, inançlar, uygarlık adı altında sömürgecilikle yok edildi. Halbuki asıl uygarlık, değerleri evrensel seviyeye çıkarmaktır. Proje kültürel anlamda bir Anadolu projesidir. Herhangi sanatçının tatilini geçireceği bir tatil beldesi yapmıyoruz. Projede kurulan köye yerleşen sanatçılar, burada normal köylüler gibi yaşamını sürdürecek. Öte yandan kerpiç evlerin yapımında çalışacak sanatçılar da ´Artık bir köyüm var´ diyebilecek."

Selçuklu mimarisi esas alınarak yapılan projenin, bir "kültür köyü" olduğuna işaret eden Taşdiken, projenin sanat köyü, sanat sokağı kavramlarından ayrılmaması gerektiğini vurguladı.

-"GELİŞMİŞLİK FARKI EN AZA İNDİRİLECEK"-

KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu ise, kırsal yaşamla kent yaşamı arasındaki gelişmişlik farkının projeyle en aza indirileceğini söyledi.

Sanatçıların bölgeye katkı sağlayacağına inandığını kaydeden Babaoğlu, üniversite olarak projede emeği geçen Taşdiken´e ve sanatçılara teşekkür etti. Hüyük ilçesine Bağlı Çavuş Beldesi Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem ise, 17 kerpiç evin tamamlandığını belirterek, yıl içinde 40 ev inşa etmeyi amaçladıklarını ifade etti. Basın toplantısına, Sonsuz Şükran Köyü´ne yerleşecek sanatçı ve yönetmenlerden oluşan bir grup da katıldı
AA