Sur Yapının patronu Altan Elmas, aileden müteahhit!

Dorapark, Mahalle İstanbul, Adapark ve Exen İstanbulun da aralarında olduğu 90 projeye imza atan Sur Yapının Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, inşaat işinde olacağını çocuk yaşlardan beri biliyordu. O, mühendis ve mimarların ağırlıkta olduğu ailesi sayesinde inşaatları hep sevdi. Resme yeteneği vardı ve küçük yaşta yaptığı ahşap oyuncaklar da mimar olacağının işaretiydi. Babası doktor ya da avukat olmasını istiyordu ama o aile geleneğini bozmayı hiç düşünmedi. Yürüttüğü projelerde ondan habersiz kuş uçmuyor. Dev projelerin temelleri atılırken, demirleri bağlanırken işler doğru yürüyor mu diye şantiye şantiye dolaşıyor. Sanayi bölgelerini arsa sahiplerini ikna ederek satın aldıklarını ve buralara yaşam alanları kurduklarını anlatan Altan Elmasla hikayesini, inşaat sektörünü, konut yatırımlarını ve ekonomiyi konuştuk.

İnşaatla tanışmanızı anlatır mısınız

Babam oto elektrik, yedek parça işleriyle uğraşıyordu. Amcamla beraber kendi tamirhanelerini açmışlardı. Ortanca amcam inşaat mühendisi olunca inşaat işlerine giriyorlar. Ailenin konut inşaatlarına başlaması ise 80li yıllarına dayanıyor. İş merkezleri yapıp kiralamışlar. O dönemler ben de İTÜde mimarlık okuyordum. Mezuniyetin ardından 1992de iki arkadaşımla beraber ben de kendi işimi kurdum. Bir süre sonra yola kardeşlerimle devam ettim. 1997 yılında da iki ortağımız Abdullah Armağan ve Bilal Özkanla beraber Sur Yapıyı kurduk.

Başka bir iş yapmayı düşünmediniz mi

İnşaatın içinde büyüdüm ben, aklımda da başka bir iş yoktu. Çocukken ahşapla uğraşmayı çok severdim, oyuncaklar yapardım. İnşaatçılık aile geleneği bizde.

Sur Yapı neler yapıyor

Bugüne kadar toplam 90 projeye imza attık. Aralarında sanayi, tesisleri, fabrikalar, iş alanları, alışveriş merkezleri ve konutlar var. 2012yle beraber 2 milyar dolarlık bir portföy büyüklüğünden söz edebilirim. Bugüne kadar yaptığımız işlerin toplamı 2 milyon metrekareyi geçti. Şu anda da Exen İstanbul, Metro Garden ve Adaparkın da aralarında olduğu 3 konut ve 2 avm olmak üzere 5 yatırımımız devam ediyor. Bayrampaşadaki arazimizde 45 bin metrekare üzerinde avm, ofis, otel ve apart rezidansı projesi üzerinde çalışıyoruz. İzmirde, Güneşlide yeni proje çalışmaları var. 2012 yılında üç projeyle başlamış olmayı planlıyoruz. Yılda aynı anda 13 şantiyeyi yürütüyoruz.

Eski yönetmeliğe göre yapılan binalar gerçekten risk altında mı

1998 yılında yönetmelik değişti, bu tarihten önce binalar daha zayıf yapılıyordu. O yönetmeliğe uygun yapılan binalar hasar görse oturulamaz hale gelse bile yerle bir olmaz. İnşaat demirleri doğru bağlanırsa tabii.

Kentsel dönüşüm projelerine ne diyorsunuz

İstanbuldaki 3.5 milyon konutun 2 milyonunun yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Türkiye genelinde yeniden yapılması gereken bina sayısı 5 milyon. Olası bir felaket sonrasında İstanbul tüm Türkiyeyi ayağa kaldırır ama tüm Türkiye İstanbulu kaldıramaz. Bu nedenle kentsel dönüşümün önündeki sıkıntıların ortadan kaldırılması şart.  TOKİ  eliyle yılda 50 bin konut yapılabiliyor. Özel sektörün yıllık konut yapma potansiyeli 500 bin. Kat mülkiyeti ile ilgili problem ortadan kalkarsa yolumuz açılır.

Başbakan Erdoğanın kaçak ve çürük yapıları yıkacağız açıklamasının ardından kentsel dönüşüme ilişkin yasa tasarısı hazırlandı.

Tasarıda, riskli ve niteliksiz yapıların yıkılarak yeniden yapılmasına ilişkin kat maliklerinin tamamının iznini gerektiren düzenleme kaldırılıyor. Bir binanın yıkılarak yenilenmesi için kat maliklerinin 3te 2sinin onayı yeterli olacak. Ancak bu yasa afet riski altındaki alanların dönüşümü için çıkartılacak. Şu an hazırlanan kanunda sadece Bakanlığın afet alanı ilan ettiği bölgelerde uygulanabilecek bir karar. Oysa ülke genelinde kaldırılarak nitelikli çoğunluk olan 3te 2 ile karar alınmasının önü açılmalı. Yoksa afet alanı ilan edilen yerler dışındaki niteliksiz yapıların yenilenmesi mümkün olmaz.

Siz aslında kentsel dönüşüm yapıyorsunuz...

Aynen öyle. Adapark projesi böyle mesela. Sancaktepede yatırıma başladığımızda ciddi bir konut yapılanması yoktu. Fabrika arazileriyle anlaştık, fabrikaları yıktık. Güzel bir konsept oluşturduk. Bizden sonra bir kaç markalı şirket daha geldi ve birlikte yarattığımız sinerji sayesinde orada 50-60 irili ufaklı firma proje başlattı. Üç yıl içerisinde bir şehir kurulmuş olacak. Güneşli ve Kağıthanede planladığımız yatırımlarımız da böyle.  Böyle hızlı yapılanmalara ihtiyacı var bu şehrin.

Geride bırakmak üzere olduğumuz yılın genel bir değerlendirmesini yaparak 2012 yılı beklentilerinize ilişkin neler söylersiniz

Biz 2011 yılında planladıklarımızı, hedeflerimizi gerçekleştirdik. Finansal açıdan da hem bizler hem tüketici için son çeyrek hariç 2011 iyi bir yıl oldu. Dünyayı sarsan Avrupa kaynaklı ekonomik kriz tabii ki bizi de etkisi altına alabilir. Ama Türkiyenin ekonomik verileri ortada. Türkiyenin genç bir nüfusu, potansiyeli var. İç dinamikleri Türkiyeyi taşıyor. Özellikle ihracat pazarlarında bir sıkıntı olduğunda iç pazardaki tüketim ihtiyacı ve genç nüfus büyümeyi sağlıyor. Dünyanın en yüksek büyüme oranını yakalamış bir ülkeden söz ediyoruz. Bu ülkenin insanlarının başarısı.

İş dışında kendiniz için ne yapıyorsunuz, nasıl stres atıyorsunuz

İzin yaptığım pazar günü bile mutlaka satış ofislerini ziyaret ederim. Bu nedenle çok fazla zaman kalmıyor kendime. Mümkün olduğunca çocuklarıma zaman ayırmaya çalışıyorum. Oğullarım Ömer ve Yusufla vakit buldukça basketbol oynuyorum. Küçük kızımla vakit geçiriyorum. Türk sanat müziğini ve türküyü çok severim. Küçük bir fasıl grubumuz var, onlarla bir araya geliyoruz. Bazen de evde de kendi kendime şarkı söylerim.

200 milyon doları enerjiye yatırdık

Enerji sektöründe 3 yıldır da varız. Adıyaman ve Malatyada iki tane HES projemiz devam ediyor. Hatay da bir enerji santrali projemiz var. Ayrıca Mersinde de iki rüzgar santrali için yatırım yapacağız. Enerji Türkiyenin geleceğinde önemi büyük. Büyük enerji yatırımcıları ve onlar büyük mesafe katettiler. Biz de orta ölçekli bir şirket olmak üzere sağlam adımlarla yürüyoruz. 2012 yılında başlatmış olacağız. 100 megavatlık bir yatırıma ulaşmış olacağız. Şu anda yaklaşık 40 megavatlık bir yatırımımız devam ediyor. Bu da 200 milyon dolarlık bir maliyet anlamına geliyor.

Çürük binayı deprem fotoğrafıyla anlattım

Mesleğe yeni başladığım zamanlar gördüm ki inşaatçılar demirleri doğru bağlamıyor. İşini doğru yapmayanları gönderdim, ama bina inşaatlarında demir bağlama hepsinde sorun oluyor. Ciddiyet de bilinç de yok. Baktım bu iş böyle çözülmüyor. Depremlerde yıkılan bina fotoğraflarını buldum, büyüttüm ve yemekhane duvarlarına astım. Zaman zaman işçilere binaların çökme nedenlerini, eksikleri tek tek anlattım. Proje neyse onu uygulayın, ne dersem onu yapın derdim. Bir süre böyle devam etti, zaman içinde bu sorunu aştık.

İstanbulun hanlarını yenilemek isterim

Tarihi Yarımadanın büyük oranda traiğe kapatılıp, aslına uygun şık bir görünüme kavuşturulması gibi bir hayalim var. Özellikle o bölgede çok ciddi sayıda han var. O tarihi hanlarda işgalciler var, eklemeler yapılmış. Bazıları kaybolmuş, çöplük halini almış. Buraları, mimari gözle ele alıp yapılandırmak gerekiyor. Eminönünün arka sırtlarındaki hanları ayıklayıp, hak sahipleriyle anlaşıp ve otel, yürüme alanı, kafe ve çarşıların olduğu alanlara dönüştürülebilse çok güzel olur. Bana İstanbul için ne yapmak istersin diye sorsalar bunu söylerim.

Fulya Erdem / STAR