03 / 10 / 2024

TACO Mimarlık'ın yeni hedefi konut projeleri!

TACO Mimarlık'ın yeni hedefi konut projeleri!

TOCA, 3-5 Kasım tarihlerinde Barselona'da düzenlenen Dünya Mimari Festivali (WAF) ödüllerinde, Azerbaycan'da tasarladığı Yevlakh Tohum İşleme Kampüsü'yle ödül kazandı




TOCA, 3-5 Kasım tarihlerinde Barselona'da düzenlenen Dünya Mimari Festivali (WAF) ödüllerinde, Azerbaycan'da tasarladığı Yevlakh Tohum İşleme Kampüsü'yle ödül kazandı. Ödül, "Üretim, enerji ve geri dönüşüm" kategorisinde verildi. Türkiye'de Bodrum Kempinski ve Maslak City Hotel'i de tasarlayan firma, en çok Azerbaycan'da yaptığı işlerle tanınıyor.

İlk kez Bakü'deki Petrol Müzesi'nden ödül alan firma, daha sonra Azerbaycan'dan pek çok teklif almış. TOCA Genel Müdürü Erdinç Çiftçi, sadece olayların bu şekilde geliştiğini, Azerbaycan'a ağırlık vermelerinde özel bir sebep olmadığım söylüyor.

Çiftçi, aldıkları ikinci ödülün daha kapsamlı olduğunu belirtiyor. "İlk ödülümüz proje almaya yönelik bir organizasyondan gelmişti. WAF'a ise dünya mimarlan katılıyor ve daha prestijli bir ödül; dünyada yapılmış projeler mimarlar tarafından değerlendiriliyor" diyen Çiftçi, ödülün onlan yeni projeler konusunda da cesaretlendirdiğini belirtiyor.

Yevlakh'da kullanılan çevreci yaklaşımlar

Hibrit tohum üretilen Yevlakh Tohum İşleme Kampüsü'nde mısır, buğday ve arpa gibi tarla bitkilerinin tohumluk ürünleri üretiliyor. "Üretim, enerji ve geri dönüşüm" kategorisinde ödül alan tesislerde, çevreci yöntemler kullanılmış. Kampüs'ün bulunduğu arazi, Mingeçevir gölü yakınlannda, Azerbaycan'ın tarım bölgesinde yer alıyor. Arazide zemin etütleri yapıldığmda, zemin su seviyesinin çok yüksek olduğu tespit edilmiş. bu bilgiye dayanarak yapıların tüm drenajları, zemin suyu ve yağmur suyu ayrı ayrı toplanarak yeniden kullanılmış ve toplanan yağmur sulan sahadaki yeşil alanın sulanması için kullanılmış. Aynca sulama sistemi damlama yöntemi ve atmosfer nemi ve sıcaklığına bağlı bir sistemle otomatik olarak çalışıyor. Böylece harcanan su miktarı da minimum düzeyde tutuluyor. Drenaj sisteminden toplanan su ise, basmçlandınlmış yangın suyu sistemi için depolanıyor ve rezerv su olarak tutuluyor.

Tohumluktaki ürünler, ekim sahalanna gitmeden önce ambarlarda depolanıyor. Bu ambarların normal seviyede nemli olması ve hafif gün ışığı alması gerekiyor. Bu şartlan sağlamak için projede çatı eğimini çift eğimli yaparak, karşılıklı menfez ve pencereler tasarlanmış. Böylece hem yeteri kadar doğal ışık, hem de en ideal nemli ortam sağlanmış. Bunun yamnda yapılann tamamının çatılarında ve cephelerinde gün ışığından maksimum yararlanacak şekilde çatı pencereleri,şeffaf kaplamalar ve bant pencereler tasarlanmış.

3.000 konutluk bir proje

Çiftçi, TOCA Mimarlık'ın şimdiye kadar hiç konut projesi üretmediğini ancak bunun tesadüfi geliştiğini belirtiyor. Çiftçi, "Başta yapacağımız işleri şöyle tanımlamıştık: Şehre kimlik katacak, endüstriyel, çoklu kullanıcıya hitap eden projeler, çok insanın bir arada bulunduğu mekanlar. Biz öyle tanımladığımız için öyle konular geldi belki de" diyor ve ekliyor: "Konutta da iddialıyız ama." Çiftçi, bunun bir yanşma süreci olduğunu ve 1 Ocak'ta sonuçların açıklanacağım belirtiyor. Projeyle ilgili ayrıntılara değinen Çiftçi, "3.000 konutluk bir proje olacak, TEM yolu üzerinde, Avrupa Yakası'nda. Karma kullanımlı, içinde konut, ofis ve otelin yer aldığı bir proje tasarladık. Büyük alanlarda birkaç fonksiyon birbirini geliştirebiliyor zaten. Orda yaşayanlar için çalışma, eğitim, sağlık yapısı da tasarlamanız gerekiyor. Bu açıdan projemiz hem yatırımcıya geür getirecek, hem de kullanıcı için ulaşılabilir bir noktada konumlanıyor" diyor.

Çiftçi, yeni projelerinde mahalle yasanımın yaratılmasından ziyade, sosyal alan kullanımına önem vereceklerini belirtiyor. Mahalle ortamım tekrarlamanın mümkün olacağını düşünmediğini söyleyen Çiftçi, "Bu da çağın, modernitenin getirdiği bir şey bence" diyor ve ekliyor; "İnsanlann sosyalleşebilecekleri, pozitif alanlar yaratacağız ve bahçe kullanımına da olanak tanıyacağız. Projelerde kullanıcılann istedikleri zaman kaynaşabilecekleri, istemediği zaman da kendi yalnızlığına ve mahremiyetine dönebileceği yerler olması bana daha doğru geliyor." Çiftçi, ismiyle ilgili bilgi vermediği yarışmayı kaybetmeleri durumunda konut projeleri üretmeye devam edeceklerini de sözlerine ekliyor.

Dubai out, İstanbul in

Firmanın Türkiye'de ve Azerbaycan'da projeleri olsa da Dubai için bir çalışmaları yok. Çiftçi, artık Dubai'nin eskisi kadar popüler olmadığını söylüyor. "Dubai'de projemiz yok. Zaten Dubai ekibini yavaştan buraya çağmyoruz, ama ofisi kapatmayacağız. Ortağımız ve kurucumuz Semih Goral'm yaptığı işlerin devamı var. Dubai'ye ilgi azaldı, İstanbul yükseliyor bence. İstan¬bul şuan dünyada yabancı mimarlann gelebildiği, ulaşabildiği bir buluşma noktası olmaya başladı. Burası her yere yalan. Avrupa'ya 2 ila 5 saatte, Rusya'ya ise 3 saatte gidilebiliyor. Dubai'de ise iş potansiyeli düştü. Bu yüzden Dubai'nin eski popülerliği kalmadı."

Firmanın Azerbaycan'da hazırladığı projelerden en ilginci, Ulduzu (Azerbaycan yıldızı) projesi. Henüz inşaatına başlanmayan proje, Baku Körfezi'nde Hazar tabanının doldurulmasıyla yapılacak. Ay yıldız şeklinde şekillenen projede, 7 kollu bir yıldız ve ortasında da 650 metre yükseklikte bir bina yer alacak. Çiftçi, "Projeyi hazırlayıp sunduğumuzda özellikle ay yıldız formu çok beğenildi, ancak henüz yapımıyla ilgili bir karar verilmedi. Bu çok uzun bir süreç; belki 5 sene içinde, büyük yatırımlar bittikten sonra yapımına başlanabilir" diyor.

Oldukça sembolik olan bu yapı, bir kent merkezi gibi işlev görecek. Yıldızın kollarındaki binaların bir kısmının bakanlıklar tarafından kullanılması planlanırken, projenin geri kalanında ofisler, iş merkezleri, konferans salonlan, oteller, sinema salonları, hatta evlendirme dairesi bulunması tasarlanmış. Aynca projedeki ay şeklindeki yapının içinde bir gölet bulunacak ve burada bir su sporlan merkezi olacak.
Hürriyet


Geri Dön