TahsinTellioğlu: Müteahhitlik mesleği belli bir ehliyete bağlanmalı!

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı TahsinTellioğlu, müteahhitlik sektörünün disiplinize edilmesi, gerekli vasıfları taşımayan kişilerin müteahhit olmasının engellenmesi, müteahhitlik mesleğinin belli bir ehliyet ve akreditasyona bağlanması gerektiğini bildirdi. 

Tellioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin deprem kuşağında bulunduğuna dikkati çekerek, Türkiye'de 20 milyona yakın yapı stokunun yaklaşık 7 milyona yakınının Kentsel Dönüşüm Projesi sayesinde elden geçirilmesinin planlandığına dikkati çekti. 

İMKON Genel Başkanı Tellioğlu : "Müteahhitlik mesleğinin belli bir ehliyet ve akreditasyona bağlanması sağlanmalı" Kentsel dönüşümde, 1950 ile 2000 yılları arasında yapılıp bugün ise yıkılması söz konusu olan çürük, çirkin ve plansız yapı stokunu biriktiren yapı aktörlerinin durumlarının gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Tellioğlu, bu kişilerin yeterliliklerinin sorgulanıp ehliyet ve liyakat derecelerinin yeniden akredite edilerek bugün gelinen olumsuzlukların yeniden yaşanmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirtti. 

Tellioğlu, bununla birlikte müteahhitlik sektörünün de disiplinize edilmesi gerektiğini ifade ederek, gerekli vasıfları taşımayan kişilerin müteahhit olmasının engellenmesi, müteahhitlik mesleğinin belli bir ehliyet ve akreditasyona bağlanmasının gerektiğini kaydetti. 

Müteahhitlik mesleğini denetleyen hükümet ile ilgili bakanlıklarla sektör arasında koordinasyonu sağlayan müteahhitler odasının kurulmasının elzem olduğunu belirten Tellioğlu, müteahhitlik sektörü üzerine kurulan bazı kuruluşların sektörü sömürmelerinin engellenmesi gerektiği gibi hususları da dikkate alarak kentsel dönüşümün çok daha güçlü ve başarılı bir alt yapı ile hazırlanması gerektiğini bildirdi. 

Aksi takdirde 500 milyar dolarlık israf ve emek kaybı riskinin oluşacağını belirten Tellioğlu, şunları kaydetti: 

"Gelecek 50 ile 100 yıl sonra yapılan kent yapı stoklarını değişik sebeplerden dolayı yeniden dönüştürmek gibi riskli bir durumun ortaya çıkacak. Bütün bu durumların dikkate alınarak gerekli alt yapı ve bütün detayları çok daha titiz bir şekilde eleyerek sahaya güçlü ve hazır olarak çıkmamız hedeflenmelidir. Bu süreçte en önemli birinci aktör olan belediyelerimiz özellikle şehrin bu vesileyle yeniden planlanmasını olumlu manada fırsata çevirmeli, şehirlerin ekonomik, sosyal, turizm, eğitim, konut ve sanayi alanlarını yeniden iyi planlayarak yaşadığımız medeniyeti ifade edebilecek yapı stoklarının mimari görünümleri gibi birçok unsuru da dikkate alacak bir şekilde milletimizin ekonomik, sosyal ve maneviyatını yansıtan medeniyetimizin göstergelerini gelecek yüzyıllara tarihi mirası olarak sunabilmelidir."