Genel

Tapuların müteahhite verilmesi!

Posta Gazetesi yazarlarından Tamer Heper bugünkü köşe yazısında tapuların müteahhite verilmesi konusuna değindi. Heper okuyucusunun tapu alınması ile ile ilgili sormuş olduğu soruya köşesinde yanıt verdi...

Bilirkişi ne demek istedi? 

Müteahhitten daire aldım. Sözleşme yaptık. 

Binada müteahhidin 11, arsa sahibinin 4 dairesi var. Binadaki daireleri satan müteahhide arsa sahibi tapularını verdi, bir tek benimkini vermiyor. Bunun nedeni olarak da müteahhit inşaatta eksik bıraktı, tamamlasın sonra veririm diyor. Dava açtım, hakim dosyayı bilirkişiye verdi. Bilirkişi de, inşatta eksiklikler var, tamamlanması lazım, dedi. Ortada müteahhit yok, bu işleri benim tamamlamam gerektiğini söylüyor. Ben buna macbur muyum? • M.Y. 

Sizin davanızda bilirkişinin söylemek istediğini biraz detaylandırarak anlatayım. 

Hukukta iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri diğerinden edimini yerine getirmesini isteyebilmek için, önce kendi edimini yerine getirmelidir. Yani müteahhit, arsa sahibinden, artık kendisine tapulann verilmesini isteyebilmek için, önce sözleşmede vaadettiği şekilde inşaaünı bitirmelidir. Sizin müteahhit bitirmemiş. Peki bundan size ne? 

Sizin için de durum şu: Siz müteahhitten satış vaadi sözleşmesi ile satın aldınız. Yani önce bu yer müteahhidin olacak ki sonra sizin olsun. 

Ama bugün müteahhidin değil, arsa sahibinin. 

Yine bugün müteahhit daireyi arsa sahibinden talep edebilecek duruma gelmeli ki size de devretsin. Müteahhit işi bitirmemiş, yani talep edebilecek duruma gelmemiş. Bilirkişi diyor ki önce müteahhit işi bitirsin, talep edebilecek hale gelsin ki, müteahhitten satış vaadi ile devralan vatandaş da dairesine kavuşsun. Bu tamamlama işini ister müteahhit yapsın ister bir başkası arsa sahibi yönünden bunu talep bir hak. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir şey var. Diyorsunuz ki küçük birtakım şeyler eksik. Bu küçük şeyler inşaatın yüzde kaçı? 

Ortalama yüzde 90 civarında tamamlanmış inşaatta tapuyu talep imkanı olabilir. (Yüzde 90 oranı her zaman kabul edilen sabit bir rakam değil. 'Civannda' deyişimin sebebi bu.) 


Tamer Heper/Posta Gazetesi