Genel

Tarsus Evleri film yapımcılarının yakın takibi altında!

Hristiyanlarca kutsal hac yeri olarak kabul edilen Mersinin Tarsus ilçesinde tarihi dokuya sahip evler ve sokaklar, turistlerin         olduğu kadar film ve dizi yapımcılarının da ilgisini çekiyor

Mersinin Tarsus ilçesinde tarihi evler, Hristiyanlarca kutsal hac yeri olarak kabul edilen ilçeye ilgi gösteren turistlerin yanı sıra film ve dizi yapımcılarının da dikkatini çekiyor. Tarihi evlerin bulunduğu sokaklar, filmlere, dizi ve kliplere ev sahipliği yapıyor.

Hz. İsanın 12 havarisinden St. Paulun, Tarsusta yaşamış olması nedeniyle Hristiyanlarca kutsal hac yeri kabul edilen ilçede inanç turizmi her geçen yıl biraz daha gelişiyor. İlçede, 100 yıllık geçmişiyle dikkati çeken eski evlere de turistler ilgi gösteriyor. Özellikle St. Paul kuyusuna gelen turistler, tarihi Tarsus evlerini gezmeden kentten ayrılmıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1998 yılında bir kısmı kamulaştırılan, bir kısmı ise şahıslara ait olmasına rağmen "Sokak
 Sağlıklaştırılması kapsamında restore edilen 17 eski Tarsus evinin ardından 6 eski Tarsus evinde de başlatılan çalışmalarda sona gelindi.

Gerek iklim ve coğrafyanın, gerekse sosyo-ekonomik yapının sağladığı zenginlik sayesinde sürekli yerleşim gören Tarsusta, son yüzyılın çok kültürlülüğü ile şekillenmiş özgün bir sivil mimarinin varlığı kendini hissettiriyor.

Sayıları her geçen yıl azalsa da, geleneksel konut çeşitliliğinin Çukurovada önemli ölçüde korunabildiği ender bölgelerden biri olan Tarsusta, söz konusu evlerin hemen hepsi eski şehir surlarının içinde kalan ve bugün isimlerini büyük ölçüde koruyan Cami-i Nur, Tekke, Sofular, Kızılmurat, Tabakhane, Şehit Kerim ve Eski Ömerli mahallelerinde yoğunlaşıyor.

Dış görünümleri, taş olduğu için büyük ölçüde korunan eski Tarsus evlerinin iç bölümleri ise zamanla bakımsızlıktan kullanılamaz hale gelirken, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu evleri kurtarma çalışmaları sürdürülüyor. Dar sokakların her iki kenarına sıralanmış evlerin mimarisinde taş, kerpiç ve ahşabın büyük bir uyum içerisinde kullanıldığı görülüyor.

FİLM YAPIMCILARININ GÖZDE MEKANI

Eski Tarsus evleri, tarihi dokusuyla turistlerden olduğu kadar film ve dizi yapımcılarından da ilgi görüyor. Tarsus evleri, Necati Şaşmaz, Gürkan Uygun ve Kenan Çobanın baş rollerini paylaştığı "Kurtlar Vadisi Filistin", Sırrı Süreyya Önderin yazıp-yönettiği "Beynelmilel" filmlerinin yanı sıra Mehmet Aslantuğ ve Özgü Namalın başrollerini paylaştığı "Hanımın Çiftliği" ve Yeşim Salkımın rol aldığı "Seher Vakti" dizileri için de doğal film platosu görevi gördü. Çağan Irmakın yönetmenliğini yaptığı "Issız Adam" filminin de bir sahnesi burada çekildi.

Yeni evlenen çiftlerin albüm fotoğrafları ve bölgesel sanatçıların klip çekimlerine de ev sahipliği yapan eski Tarsus evleri, bölgedeki esnafın da geçim kaynağı haline geliyor. Tarihi dokusuna uygun olarak restorasyonları yapılan evlerin bir bölümünde kafe ve çay bahçesi olarak hizmet verilirken, bazı vatandaşlar da ilçeye gelen yerli ve yabancı turistlere Tarsus temalı hediyelik eşya ve kartpostallar satarak geçimini sağlıyor.

DUVARLARIN TAŞLARINI NUMARALANDIRARAK SÖKMÜŞLER

Butik otel olarak kullanılması planlanan 6 evin ardından, 5 evin daha restore edileceği ve aynı amaçla hizmete sunulacağı belirtildi. Bu 5 evin kamulaştırma ve gerekli izin çalışmalarının sürdüğü kaydedildi. Restoratör Fırat Erciyas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun süren çalışmalarda binaların özgün haline getirilmesi için yoğun çaba sarf ettiklerini belirtti.

Restorasyon için binaları devraldıklarında evlerin büyük bölümünün harap halde olduğunu anlatan Erciyas, "Özellikle çatıları yıkılmıştı, duvarları da yıkılmak üzeriydi. Binanın içinden çıkan ağaçlar çatıyı delmişti. Kesme taş ve molozlarla yapılmış evler çok bakımsızdı" dedi.

Erciyas, evleri aslına uygun restore edebilmek için duvar taşlarını tek tek numaralandırıp söktüklerini anlatarak, şöyle devam etti:

"Temelini güçlendirip tekrar numaralarına göre duvarı ördük. Burada süreç ödenek sıkıntısından dolayı zorlu geçti. İlk olarak 2001 yılında başladı işlemler, uzun bir süre ödenek sıkıntısından dolayı durdu. Daha sonra yeniden başladık. Eşyalar özgün haliyle duruyor. Evlerden birindeki ahşap işleme ve dolabı özgün haliyle koruyoruz. Bina restore edilirken bu ahşap yapıyı askıya
 alıp, havada tuttuk. Sedir ağacı olduğu için dayanıklıydı. Her türlü tamiratını yapıp, özgün haliyle kurtarmayı başardık. Bu kapsamda 6 bina bitmek üzere ama bakanlığın 5 binası daha bulunuyor. Onlar da yapılınca, 11 binalı bir otel olarak kullanılması düşünülüyor."

Bu tip yapılarda çökmelerden kaynaklı statik sorunlarla sıklıkla karşılaştıklarını anlatan Erciyas, "Asıl kirişlerin bastığı yerler ile şu andaki kot arasında 25-30 santimlik fark var. Bu da yapının çökmesinden kaynaklı statik bir sorundu. Biz bunları askıya alarak, krikolarla bu binayı bağlantı noktalarından koparıp, havaya kaldırarak yeni bir metal düzlem üzerine yerleştirdik. Böylece binayı tekrar düzlem üstüne getirebildik" dedi.

Erciyas, eski Tarsus evlerinin birçoğunda tarihi kalıntılarla karşılaşmanın mümkün olduğunu vurguladı. Tarsusun tarihi eserler açısından zengin şehir olduğunu, restore edilen bir evde kolon olarak yaklaşık bin yıllık bir sütunun kullanıldığını belirten Erciyas, "Evlerin birinde Roma dönemine ait, yapının özgününde kullanılmış, fakat farklı döneme ait bir sütun bulunuyor. Yapıdan daha eski. Büyük ihtimalle yapılırken zeminde bulunmuş bir parçadır. Biz de özgün yapısını bozmamak için aynı şekilde kullandık. Tarsus tarihi açıdan zengin bir kent. Burada 7 metreye kadar Roma dönemi, 14 metreye kadar Helenistik döneme ait eserler var" dedi. Erciyas, restore edilen evlerin 90-120 yıl arasında geçmişe sahip olduğunu vurguladı.

AA