Tavan arası çatı penceresiyle aydınlanıyor!

Türkiye'de yakın zamana kadar yaygın olmayan çatı katı kullanımı, konut alanlarına dönük ihtiyaçların artması ve konfor tercihlerinin değişmesiyle birlikte artıyor. Uygun pencerelerle aydınlık bir ortam ve keyifli bir seyir sunan çatılar, mimari geleneğin kökeni olan geleneksel Türk evinden farklı bir tasarım çizgisi taşıyor.

ÇATI VE İKLİM

Çatı eğimine bağlı şekillenen çatı katlarının bulunduğu binalarda eğimi öncelikle iklim koşulları belirliyor. Yapımn genel bağlamı, kent içindeki yeri, mimari anlayışı, çatının tasarımı gibi unsurlar da eğimin belirlenmesinde etkili oluyor. Örneğin Kuzey Avrupa ülkelerinde çok kar yağdığı için genellikle dik çatılar tercih ediliyor ve çatıda kaydırma özelliğine sahip malzemeler kullanılıyor. Böylelikle kar ve yağmur suyunun kolayca çatıdan akması sağlanıyor.

Ülkemizde ise Kars, Erzurum, Edirne gibi kar yağışının yoğun olduğu illerimizde bile dik çatıya rastlanmıyor. Çatı eğiminin düşük olması nedeniyle geleneksel Türk evinde çatı katları daha çok depo olarak kullanılıyor. Ve çatı deyince akla karanlık, depo işlevi gören, köhne tavan araları geliyor. Sektör temsilcileri, yapı mevzuatındaki kısıtlamaların Türkiye'de dik çatıya izin vermediğine işaret ediyor.

Ülkemizde, yakın zamana kadar yüzde 33'lük çatı eğimi zorunluydu. Bu eğimin çatı katının daire olarak değerlendirilmesini elverişsiz kılması üzerine bazı büyükşehir belediyelerinin imar yönetmeliklerinde yüzde 45 eğime kadar izin verildi. Böylelikle yüzde 45'lik eğim uygulaması yaygınlaşmaya ve çatı katı dairelerin sayısı
artmaya başladı. Son yıllarda özellikle üst gelir grubu konut projelerinde çatı katının tek veya dubleks olarak kullanımına katıldığını görüyoruz. Çatı katlarım kullanışlı kılan en önemli yapı malzemesi ise çatı pencereleri.

BİR ÇATI PENCERESİ 90 PARÇADAN OLUŞUYOR

Çatı katlarım dış dünyayla bütünleştiren çatı pencerelerinin konumu, -diğer pencerelerden farklı. Diğerleri yağışla ayın doğrultuda (yukarıdan aşağıya dik açı oluşturacak biçimde) şekillenirken, çatı pencerelerine yağış (yataya yakın olmasından dolayı) genellikle doğrudan geliyor. Bu nedenle çatı pencerelerinin kar, dolu, yağmur gibi iklim koşullarından etkilenmemesi için yüksek standartta üretilmesi gerekiyor. Yaklaşık 90 parçadan oluşan çatı penceresinin kasa ve kanat malzemesi, genellikle lamine ve emprenye edilmiş ahşaptan üretiliyor. Ahşabın doğa dostu olması ve ısı yalıtımı sağlaması, malzeme tercihinde önemli bir etken. Dış yüzeyde ise sert hava koşullarına dayanıklılığı sağlayan alüminyum kapak ve eteklik kullanılıyor. Kullanılan cam, iklime ve ihtiyaca göre çeşitlilik göstermekle’' birlikte bol güneş alan ülkemiz için ısı kesme özelliği olan ve güvenliği artıran temperli+lamine camlar öneriliyor. Tüm bu özellikler birleştiğinde çatı pencerelerinin tüketiciye sağladığı avantajlar artıyor.

Konut dışındaki binalar, özellikle ticari yapılar için çatı penceresinden farklı olarak "skylight" (ışıklıklar) öneriliyor. Işıklıklar ve çatı pencereleri bizi gökyüzüyle buluşturmanın ötesinde arsa üretiminin kısıtlı olduğu şehirlerde binadan daha fazla yararlanmaya imkân tanıyor.