Genel

Tek katlı evlerden apartman dairelerine geçiş!

Batman Gazetesi köşe yazarı olan Şehmus Ustabaşı bugünkü köşesinde "Tek katlı evlerden apartman dairelerine" başlıklı yazına yer verdi. İşte o haber...

Merhaba sevgili Batman Gazetesi okurları bu hafta siz değerli okurlarla Apartman kültürünü paylaşma ihtiyacı duydum."Ev alma komşu al" atasözümüz yerinde söylenmiş bir söz olsa gerek! 


3647 sayılı kanunla Türkiye'nin 72. ili olma unvanına kavuşan Batman, 16 Mayıs 1990 tarihinde il oldu. 27 yıldır Batman il yani 904ı yıllarda 200 bin üzerinde nüfusa sahipken bugün 400 binin üzerinde nüfusu barındıran koca bir kent oldu. 19701i yıllarda en yüksek kat sayısı 2 kat iken 80 ve 90 lı yıllarda kat sayısı artarak en yüksek katsayısı 4 ile 5'e yükseldi. 2000 yılından sonra her geçen gün artan nüfusla beraber yavaş yavaş 4-5 olan kat sayısı 9 ile 10'a çıktı. Çok değil daha birkaç yıl öncesine kadar, bizim kültürümüz tek ve iki katlı bahçeli evlerden ibaretti. Ama son yıllarda kentsel dönüşümle beraber şantiyeye dönüşen Batman ilimizde 30 -40 yıllık evlerin yerine yeni binalar yapıldı. Yapılan yeni binaların çoğu akıllı ev denilen evler içi ferah ve her türlü donanıma sahip olduğu kadar etrafları güvenlik gerekçesiyle kamera sistemli, bahçede kamelya, oturma bankları ve bina girişinde yapılan kabinde özel güvenlik görevlisi olan evlere dönüştü. Peki, yaşamımızda neler değişecek veya yeni yerleşeceğimiz bu apartmanlara da nasıl ve hangi şartlara uyarak yaşamımızı sürdürmeliyiz? Yaşadığımız bu yerlerde ve başkalarını rahatsız etmeyecek bir kültüre sahip olmalıyız. Çünkü yıllarca hep tek katlı ve birkaç kattan oluşan evlerde yaşamımızı sürdürdük şimdi ise apartmana yerleşiyoruz ve bu apartman kültürüne nasıl uyum sağlayacağız. Bunu da iyi düşünmeliyiz. Toplu yaşamın gereği olan apartmanda yaşam şekli bir düzine kuralları gerektiren bir yaşam şeklidir. Mesela her şeyden önce bu oturduğumuz bu sitelerde, kendimize şunu diyeceğiz "bir tek ben burada oturmuyorum" bu binada bunu her zaman hatırlamalıyız. 


Yaşamımızı sürdürdüğümüz daire "benim" diye "apartman hepsi benim" diye düşünmemeliyiz. Bu tür toplu yaşam alanlarında istediğimiz gibi hareket edemeyiz. Mesela balkonda sigara içme, halıları silkme, aşağı kattaki insanları rahatsız edecek her türlü hal, hareket ve davranıştan kaçınılmalıyız. Ben son zamanlarda yeni yapılan sitelerde sık sık görüyorum alt komşusunun üstüne çöp, halı yıkarken akan su ve buna benzer birçok rahatsız edici davranışların sergilendiğini ve apartman komşuluğuna aykırı hareketlerin olduğunu. 


Birde birçoğumuz apartman giderlerine uymuyoruz mesela binanın ortak kullanımı olan elektrik, asansör, bahçe sulama, kapıcı, güvenlik ve buna benzer ortak giderler olur çoğumuz uymuyoruz, nedeni ise yine sitede içerisinde müttehitten veya işçilikten kaynaklı oluşabilecek bazı aksaklıklar nedeniyle olabiliyor. Onun için bu tür şeylere dikkat etmek gerek. 


Özellikle Yüksek sesle televizyon izleme, müzik araçları dinleme ve çalma, bağırarak konuşma, merpenlerde koşma, çocukların odalarda koşuşması, kapı kapatırken kapı kolu yerine topukla kapatma, içeride dolaşırken topuklu ayakkabı giyinme, özelliklede telefonda konuşurken yüksek sesle konuşma, kapıları açıp kapatırken çarparak kapatma, sabahları uyuması gereken yaşlı, hasta ve çocukların sesiz ortama ihtiyaçları olduğu vb. gibi durumları her zaman aklımızın bir köşesinde tutmamız gerektiğini asla unutmamalıyız. Bizim istemediğimizi başkalarına reva görmeyeceğiz ki bizde mutlu olalım. Yoksa hiç kimse mutlu olamaz ve huzursuz bir ortamda yaşamımızı sürdürmek zorunda kalırız. Benim için ne düşünüyorsan Allah sana iki katını versin misali. Adalet insanın içinde olmalıdır. Her kesin başına bir polis dikemeyeceğimize göre biz vicdanımızın polisi olmayı tercih etmeliyiz. 


Batman Gazetesi