Tekfur Sarayı müze oluyor!

Bizans İmparatorluğu döneminde son yıllarında kullanılan, Eğrikapı-Ayvansaray arasında bulunan Blakhernai Sarayı’ndan günümüze kalan tek yapı olan Tekfur Sarayı, çini eserler ile cam ve çömlek eserlerin de sergileneceği bir müzeye dönüştürülecek.

Edirnekapı bulunan kara surlarına bitişik olarak inşa edilen Tekfur Sarayı Çini Müzesi, önümüzdeki günlerde müze olarak hizmete açılacak.

RESTORASYON 2005’TE BAŞLADI

Hürriyet Gazetesi'nden Fatma Aksu'nun haberine göre; çalışmalara 24 Mayıs 2005 tarihinde başlanan Tekfur Sarayı restorasyonu 2014 yılında tamamlandı. Restorasyon sırasında Tekfur Sarayı’nın çini eserler ile cam ve çömlek eserlerin de sergileneceği bir müze olması kararlaştırıldı.  Tekfur Sarayı’nın müze olarak kullanılması için 18 Mayıs 2017 tarihinde yeniden ihalesi yapıldı. Müze teşhir-tanzim çalışmaları da tamamlanan Tekfur Sarayı Müzesi’nin önümüzdeki günlerde ziyaretçilerine açılması planlanıyor.

Toplam 3 kattan meydana gelen sarayın giriş katı 168.63, birinci katı 205.16, ikinci katı ise 211.56 metre kare büyüklüğüne sahip. Projenin, restorasyon ve müze uygulama projeleri Kültür Varlıkları Projeler Müdürlüğü tarafından uygulama çalışmaları da Fen İşleri Dairesi Başkanlığı-Yapı İşleri Müdürlüğü tarafından hayata geçiriliyor.

ZAMANA DİRENEN SARAY

-Bizans imparatorları tarafından 12’nci yüzyıldan beri kullanılan Blakhernai Sarayı kompleksinin günümüze kadar ayakta kalan, en güneyde ve yüksekteki parçasını oluşturuyor. Eski bir sur duvarı ile Theodosius Surları arasına inşa edilmiş üç katlı Tekfur Sarayı’nın hangi tarihte ve kimin tarafından yaptırıldığı kesin olarak bilinemiyor.

16’ncı yüzyıla ait Piri Reis’in İstanbul resminde üzeri çift meyilli çatı ile örtülü, hemen yanında bulunan burç üzerindeki balkonu ve bunu koruyan sundurması ile gösterilmiş. Yine 16’ncı yüzyılda İstanbul’a gelen Melchior Lorichs’in İstanbul panoramasında da bina sağlam ve üzeri çift meyilli çatı ile örtülü olarak görülüyor. 

ÇİNİ İMALATHANESİ YAPILMIŞ

Yapının bir dönem sultanın hayvanlarını barındırmak için kullandığı da düşünülüyor. 1718-1719 yılında İstanbul’da çini yaptırılması kararlaştırıldığında Tekfur Sarayı avlusunda çini imalathanesi kurulmuş. Burada yapılan çiniler ‘Tekfur Sarayı Çinileri’ olarak isimlendirilmiş. 

20’nci yüzyılın başlarında harabe durumda olan yapının yıkılmasını önlemek için avlu cephesini taşıyan sütunlar demirden dikmelerle destekleniyor ve 1955-1970 yılları arasındaki onarımda bu demirlerin yerine mermer sütunlar konulmuş.