The House Hotel Nişantaşı'nda açıldı!
Nişantaşı'nın göbeğinde Abdi İpekçi'de bir butik otel açıldı, otelde 6'sı süit 45 oda var...
Otele çok ehil birtakım eller değmiş, mesela dekorasyonu Autoban üstlenmiş ve her işinde olduğu gibi bunda da harikalar yaratmış. Halkla ilişkileri başka bir ehil el, Time Pr yapıyor. Firmanın ortağı Mine Kalpakçıoğlu ile The House Hotel üzerine çok keyifli bir sohbet yaptık. İşini çok iyi bilen Mine Hanım bir o kadar da güzel. Otel şimdiden barıyla pek bir sükse yaptı bile. Prada'nın tam üstündeki otel alışveriş aralarında iyi bir öğlen yemeği durağı. Benden söylemesi...
The House Hotel bir konsept otel olarak mı tasarlandı?
The House Hotel, yarattığı konseptte, eski-zengin görgülü yaşamları konu aldı... Bu duyguyu şehrin kültür ve enerjisi ile harmanladı, genç, dinamik, çağdaş bir hayat stilini vurguladı. Bu hayat stilinde trend yaratılmadı, trendlerin ötesinde, şehrin yenilikçi, farklı, elegan yönünü belirginleştiren bir konsept ortaya çıkarıldı.
Bu zincirin ilki Galata'da açıldı ve başka bir dekorasyona sahip değil mi?
The House Hotel zincirinin ilki, tarihi Zenoviç Apartmanı'nda Beyoğlu' ran antikacılanyla meşhur Çukurcuma semtininin yukarısında Galatasaray bölgesinde bulunuyor. The House Hotel Galatasaray, Autoban'ın projelendirmesi ile mümkün olduğu kadar binanın orijinal dokusuna sadık kalınmaya çalışılarak ve eksiklikleri tamamlanılarak çağdaş bir dokunuşla tasarlandı. Gerek tarihi bir binada yer alması gerekse bulunduğu lokasyonun dokusuna uygun olarak, dekorasyonda, eski şehirde çok iyi hayatların geçtiği yapılardaki yaşam tarzları yaratılmaya çalışıldı. Nişantaşı ise, bulunduğu lokasyondan dolayı şehrin en önemli alışveriş, eğlence ve moda noktalannm burada olması, otelin çağdaş bir tasarımla, modern-klasik şehir hayatim yansıtan bir duyguyla tasarlanmasını gerektirdi.
Burada hedeflediğiniz müşteri kitlesi kimdi ve bu hedefi yakalayabildiniz mi?
Kültürünü tam anlamıyla yansıtan her iki otelin de müşteri portföyünü; gerek iş, gerek eğlence amaçlı tüm dünyada seyahat eden, seyahat ederken keşif ruhu ile hareket eden ve gittiği her ülkede farklılıklar arayan moda, sanat ve iş dünyasından kişiler oluşturuyor. Lokasyonu gereği, Galatasaray'da daha entelektüel, daha bohem, şehir hayatı içerisinde tarihi de yaşamak isteyen, daha kozmopolit bir yaşamı tercih eden misafirler konaklarken, Nişantaşı'nda daha çok iş ve moda dünyasından ve de şehrin kalbinin attığı, tüm alışveriş, eğlence mekanlarının arasında olmayı tercih eden kişiler müşteri portföyünü oluşturuyor.
Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz?
Her iki otelin müdürü de Fransız. Müşteri portföylerinin çoğunluğunu yabancılar oluşturduğu için yabancı müdürleri daha çok tercih ettiler. Genç, dinamik, iletişim yeteneği yüksek, güleryüzlü, yüksek müşteri menuniyeti anlayışında ve en önemlisi misafirlerimiz ile olan iletişiminde seviyeli samimiyet ilkesini benimsemiş bir ekip ile çalışıyoruz.
Paris'teki Hotel Costes'i örnek aldık
Otel olmanın yanı sıra ban ve lokantası da birden moda oldu, niye sizce?
Moda oldu diye bir şey yok zaten. Belki burada lokasyonu gereği insanların özel iş toplantıları ya da akşamüstü iş çıkışında şarap içebilecekleri bir ortam bulunuyor, bu anlamda tercih ediliyor vs. Bir de Nişantaşı'nda bu tarz yer henüz yok. Ya çok ayaküstü, sokakta yürüyen herkesin girebileceği tarz hafif mekanlar var veya daha ağır ve büyük lokantalar var. Bizim yerimiz küçük ve girişi bir otel içinden... Dolayısıyla daha seçici olmak zorundayız. Mönülerimiz de buna hazırlandı. Kendimize örnek olarak Paris'teki Hotel Costes'u aldık. Zaten ekibin büyük bir kısmı da Fransız.
The House Hotel'i diğer butik otellerden ayıran ne, yani burayı niye seçmeliler?
The House Hotel; tasarımı, servis anlayışı, çalışan profili, kıyafeti, odalardaki mini bar mönüsünde kullanılan şarabı, butik olarak üretilen organik ürünleri, banyolarında kullanılan bitkisel kozmetik ürünleri, lobisindeki ambiyansı, büyük kütüphanesi için seçilmiş kitapları, yemekleri ve diğer her şeyi ile keyifli bir hayat stili yarattı. Misafirlerimize, bu hayat stilinde, vermek istediğimiz . duyguyu çok iyi yaşattığımızı düşünüyoruz.
Bu zincir devam edecek mi?
The House Hotel zincirinin 3'üncüsü Ortaköy'de yaklaşık 4 ay sonra açılacak. The House Cafe'nin giriş katında bulunan tarihi Simon Kalfa binasında, muhteşem Boğaz manzaralı 27 odamız yer alacak ve zincir bu şekilde devam edecek.
Fiyatlar nasıl?
The House Hotel Nişantaşı'nın toplam 45 odası bulunuyor. 7'nci katta her biri deniz manzaralı ve kendine özel teraslı 6 adet süiti var. Ayrıca yine bu katta, içerisinde pilates stüdyosunun da yer aldığı gym salonu yer alıyor. Fiyatlar ise 180-450 euro arasında değişiyor... Bu fiyata 'haute breakfasf yani çok özel kahvaltı ve limitsiz internet bağlantısı da dahil.
Ayşe Brav/Vatan