28 / 12 / 2024

TMMOB 8 Ekim'deki Sokağın Meclisi mitingine katılıyor!

TMMOB 8 Ekim'deki Sokağın Meclisi mitingine katılıyor!

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB),Türk Tabipleri Birliği, DİSK ve KESK tarafından "temel insanlık haklarını savunmak" için 8 Ekimde "Sokağın Meclisi" adlı miting düzenlenecek



         KESK Genel Başkanı Lami Özgen, mitingle ilgili bilgi vermek üzere
 düzenlediği basın toplantısında, Türkiyenin bugüne kadar halkın mutluluğu ve
 refahı, ülkesinin esenliğini düşünen ve politikalarının merkezine bunları alan
 bir siyasi hükümet tarafından yönetilmediğini ileri sürdü.
         Türkiyenin, ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda büyük bir çözümsüzlük
 içinde olduğunu savunan Özgen, küresel krizin de etkisiyle işsizliğin artığını,
 yoksulluk ve açlığın artık gözlerden gizlenemeyecek bir duruma geldiğini
 söyledi.

         Özgen, bu gidişat doğrultusunda her yeni günün, geçen günü aratır
 nitelikte olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
         "İnsanın insanca yaşayabileceği alan gittikçe daralmakta, güvencesizlik,
 geleceksizlik, işsizlik, sefalet, adaletsizlik alabildiğine yaygınlaşmakta ve
 halk kesimleri hükümet tarafından azarlanıp horlanmakta, buna karşı çıkan, sesini
 yükselten muhalif dinamikler ise ya şiddetle cezalandırılmakta ya da şeytanı bile
 şaşırtan yöntemlerle derdest edilmektedir.
         Anayasa referandum sürecinde kamu emekçilerine toplu sözleşme düzeni
 getiriyoruz denilmişti. Oysa gündeme getirilen 4688 sayılı Yasadaki değişiklik
 ile bırakın özgür toplu sözleşmeyi, kamu emekçilerinin grev hakkı bile
 engellenmektedir. Özel istihdam büroları ile emekçiler köleleştirilmeye, Torba
 Yasa ile emek sömürüsü daha da artırılarak emekçilerin sürgün edilmelerine ve
 güvencesizleştirilmelerine yasal kılıf uydurulmaya, Ulusal İstihdam Stratejisi
 adı altında, 12 Eylülcülerin bile cesaret edemediği biçimde kıdem tazminatları
 kaldırılmaya, özel ve kamu alanı sermayeye peşkeş çekilmeye, emek
 değersizleştirilmeye çalışılmaktadır. KHKlarla kamu hizmetlerinin
 tasfiyesi/ticarileştirilmesi süreci tamamlanıp güvencesiz istihdam olağan hale
 getirilmektedir."

         Siyasal iktidarın, gerçekten demokratik bir toplum yaratma ve onlarca
 yıldır sürdürülen baskıcı politikalardan arınma anlamına gelecek bir toplumsal
 dönüşüm programının olmadığını iddia eden Özgen, tam aksine genel seçimlerden
 aldığı çoğunluk iradesini, devlet ve toplum üzerinde tam bir tahakküm kurma
 gerekçesiyle kullandığını savundu.

         Özgen, etnik ve dinsel kökenli farklılıkların, toplumsal barışı
 sağlayacak yönde çözüme kavuşturulamadığını iddia ederek, şunları kaydetti:
         "Türkiyede, çoğulculuk adı altında tekseslilik, ileri demokrasi adı
 altında yeni bir diktatörlük biçimleniyor. Bütün ötekileştirilenleri, mağdurları,
 ezilenleri, yoksulları, işsizleri, kadınları, gençleri, çevrecileri, barış
 yanlılarını seslerini birleştirip, daha yüksek haykırmaları ve düzenin yeni
 yüzüne karşı insanca yaşamı savunmaları için 8 Ekimde Ankaradaki Sokak
 Meclisine katılmaya çağırıyoruz."

AA


Geri Dön