Genel

TMSF, Hazine'ye vadettiğinden yüzde 80 daha fazla ödedi!

TMSF, 2011'de Hazine"ye 410 milyon dolar ödemeyi taahhüt ederken ödediği miktar 734 milyon dolara ulaştı

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), geçen yıl Hazine"ye vadettiğinden yüzde 80  daha fazla ödeme yaptı. 2011 projeksiyonunda Hazine"ye 410 milyon dolar ödemeyi  taahhüt eden Fon"un ödediği miktar 734 milyon dolara ulaştı.

TMSF, 31 Ekim 2011 itibariyle 20  milyar dolar tahsilat gerçekleştirdi. Söz konusu tahsilat tutarının 13,6 milyar  doları banka hakim ortaklarından, 1,8 milyar doları diğer bireysel ve kurumsal  borçlulardan, 1,5 milyar doları iştirak ve gayrimenkullerin çözümlenmesinden, 2,2  milyar doları Fon bankalarından yapılan tahsilatlardan ve yaklaşık 0,9 milyar  doları da finansal gelirlerden (faiz ve benzeri) oluştu. Tahsilat hedefinin yüzde  90"ını tahsil eden Fon"un, mevcut koşullarda önümüzdeki dönemde yaklaşık 2 milyar  dolar daha tahsilat yapabileceği öngörülüyor.

TMSF, 2011 yılı projeksiyonunda Hazine"ye 410 milyon dolar ödemeyi  taahhüt ederken, bu dönemde ödenen miktar yüzde 79 artışla 734 milyon dolara  ulaştı. Fon"un Hazine"ye ödemiş olduğu toplam tutar ise 10 milyar 860 milyon  dolara yükseldi. Fon, sağladığı tahsilatın 10,4 milyar dolarını Hazine"ye olan  borcunun geri ödemesinde kullandı.

2011 sonu itibariyle, Hazine borç ödemesinin 11 milyar dolara ulaşması  planlanıyor. TMSF, Hazine ile birlikte, Maliye Bakanlığı (4 milyar dolar), Merkez  Bankası (1,4 milyar dolar), Türk Telekom (1,3 milyar dolar), Bilgi Teknolojileri  ve İletişim Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile  diğer kamu kurum ve kuruluşlarına toplam 17,3 milyar dolar kaynak aktardı. Fon,  ayrıca, söz konusu bankalardan kaynaklanan özel sektör alacaklılarına da yaklaşık  1,5 milyar dolar ödeme gerçekleştirdi.

TMSF Başkanı şžakir Ercan Gül, TMSF"nin Kurumsal İletişim Bülteninde yer  alan değerlendirmesinde, Fon"un 1983 yılında, sadece bankalardaki tasarruf  mevduatını sigorta etmek amacıyla Merkez Bankasının temsil ve idaresi altında  kurulan ufak bir birim olarak başlayan serüveninin; 1990"lı yıllara gelindiğinde  finansal sistemde yaşanan olumsuz gelişmeler ve bu gelişmelerin beraberinde  getirdiği alınması zorunlu kararlar sonucunda mevduatı sigortalama görevi yanında  bankaların mali yapılarının güçlendirilmesi görevinin kendisine tevdi edilmesi,  sonrasında ise temsil ve idaresinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna  (BDDK) devredilmesi ile devam ettiğini bildirdi.

Gül, bu süreçte finansal sistemde yaşanan gelişmeler ve ardı ardına  alınan banka devir kararlarının TMSF"nin kaderini bir kez daha değiştirdiğini,  Fon"un tüzel kişiliğe haiz bağımsız bir kamu kurumu olmasına neden olduğunu,  2005"de çıkarılan Bankacılık Kanunu ile TMSF"nin görev ve yetkilerinin
 çerçevesinin iyice netleştirildiğini, yetkilerinin arasına mevduat  sigortacılığına ilişkin politikaları belirleme yetkisinin de eklendiğini  anlattı.

TMSF"nin, Türk finansal sisteminin tarihinde yaşadığı en güç dönemlerden birinde bağımsız bir kimlik kazandırılarak harekete geçirildiğini, büyük  çoğunluğu kendisine devredilen bankalardan gelen farklı kültürdeki çalışanları  bir potada eritebilmiş kamu kurumu olduğunu belirten Gül, TMSF"nin mevduat  sigortacılığı görevinin, Kurumun varoluş sebebini teşkil etmesinin yanı sıra  Fon"u Türkiye"nin Finansal Güvenlik Ağı"nda çok önemli bir konuma yerleştirdiğini  kaydetti.

YENİ SİGORTA PRİM TARİFESİ

TMSF"nin geçmişten bugüne gerek geçmiş uygulamaları gerekse bugün  yürütmekte olduğu geliştirme çalışmaları ile uluslararası alanda örnek bir kurum  olarak göründüğünü ifade eden Gül, şu görüşleri dile getirdi:

'Eylül 2011 tarihinde yürürlüğe konulan Yeni Sigorta Prim Tarifemiz buna  iyi bir örnek teşkil etmektedir. Bu yeni tarife ile bankaların risklerinin  ölçümlenmesi ve bununla uyumlu olarak sisteme ödeyecekleri prim miktarının  belirlenmesi hususları titizlikle ele alınmıştır. Günümüz şartlarına bağlı olarak  dinamik bir yapıya sahip olan Yeni Sigorta Prim Tarifesi, özellikle uluslararası  alanda tartışma konusu olan büyük bankaların yarattığı risklerin  fiyatlandırılmasında bankaların büyüklük faktörünü ilave bir risk olarak  tanımlamıştır.

Uluslararası alanda ve AB"de standartları henüz konulan Ex-ante Fonlama  Sistemi, ülkemizde uzun yıllardır uygulanmaktadır. Bu fonun yüksek olması,  kamunun muhtemel riskini azaltmak ve finansal gücünü yansıtmak adına önemli bir  göstergedir. Bu kapsamda TMSF mevduat sigortacılığı rezervimiz 10 milyar liraya  ulaşmıştır. Bu rezerv miktarı sigorta kapsamında bulunan toplam mevduat ve  katılım fonlarının yüzde 6"sını karşılayabilecek düzeydedir.'

BANKA çÖZÜMLEME FAALİYETLERİ

şžakir Ercan Gül, kurumun diğer ana fonksiyonu olan ve kamuoyu tarafından  da yakından takip edilen banka çözümleme çalışmalarının, yasal yetkileri  çerçevesinde en etkin çözümleme yöntemleri ile kamuya en az maliyet yükleyecek  şekilde en yüksek geri kazanımı gerçekleştirmek amacıyla özverili bir çalışma  temposuyla sürdürüldüğünü, Fon"un, temettü hariç ortaklık hakları kendisine  devrolan 20 banka ve faaliyet izni kaldırılarak tasfiyesine karar verilen 5 banka  olmak üzere toplam 25 bankanın çözümlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü, ayrıca,  Adabank"ın ortaklık hakları ile Arap Türk Bankasının geçici olarak ortaklık  haklarının TMSF tarafından kullanıldığını anlattı.

çözümlenen bankalardan faaliyet izni kaldırılan TYT Bank, Marmara Bank,  Impexbank, Kıbrıs Kredi Bankası ve İmar Bankasında tüm tasarruf sahiplerinin  mevduatlarının yasal faizleri ile birlikte ödendiğini ve bu bankaların  tasfiyesinde ortalama yüzde 90"lık çözümleme oranına ulaşıldığını hatırlatan Gül,  İmar Bankası"nda mevduat ödemelerinin yanı sıra Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS)  satışı adı altında toplanan tutarların da Bakanlar Kurulu kararı gereğince hak  sahiplerine ödenmesini teminen; 38 etap halinde 22 bin 357 kişiye yaklaşık 962  milyon lira (anapara net faiz gelir vergisi) ödeme gerçekleştirildiğini,  hukuki/teknik süreçleri devam eden 160 hak sahibine yaklaşık 8 milyon lira  tutarında DİBS ödemesi kaldığını, çalışmalara hızla devam edildiğini bildirdi.

Gül, temettü hariç ortaklık hakları TMSF"ye devredilerek iradi tasfiye  yolu ile tasfiye işlemleri devam eden Türk Ticaret Bankasında (TTB) yüzde 97"lik  likiditasyon sağlanarak hukuki problemi olan hesaplar dışında bankanın  tasfiyesinin tamamlandığını, TMSF bünyesinde bulunan Birleşik Fon Bankasında  (BFB) ise yüzde 85"lik likiditasyon oranına ulaşıldığını, BFB ve TTB"den yaklaşık  1,5 milyar dolar kaynağın geri kazanıldığını kaydetti.

AA