TOKİ Ataköy Sahili'ndeki arsaları neden satıyor?
Necati Doğru bugünkü yazısında TOKİ Ataköy Sahili'ndeki arsaları satmasından söz ediyor
Ranttan delirdiler, büyük paralar vurdular. Dere yataklarını, ormanları, sahilleri, kırları, bayırları, dağları, vadileri kentleşme adı altında arsız, çirkin, ruhsuz betonlaşmaya açtılar.
Yandaşları zengin ettiler.
Doymuyorlar.
Durmuyorlar.
Duymuş, okumuşsunuzdur; Türkiye doğal bitki hayatında (florasında) bulunan 12 bin 500 çeşidin, 2 bin 500'ü İstanbul'un derelerinde, bayırlarında, kırlarında, sahillerinde, vadilerinde bulunuyordu. İstanbul, gözü dönmüş rant avcılarınca betonlaştırıldı; içlerinde dünyada eşi olmayan mavi yıldız çiçekleri (Ömerli Barajı ve Halkalı'da), Kadıköy çiğdemleri (Çamlıca'da ve Kalamış'ta), peygamber çiçeği (Aydos ve Çatalca'da), hüzbe çiçekleri (Terkos'ta), emzik otu, karahindiba, çakşı otu (Ataköy'de ve Yeşilyurt'ta) yok olup gittiler. İstanbul florasındaki 2 bin 500 bitki çeşidi 500'ün altına indi.
Rantçılar korkunç!
İsim değiştiriyor.
Kılık değiştiriyor.
İdeoloji değiştiriyor.
Parti değiştiriyor.
Şehrin yeşil alanlarına, bitkilerine, ormanlarına, sahillerine, doğasına durmadan, doymadan, yorulmadan saldırıyorlar.
***
İktidar partisi AKP'nin yönetimine geçmiş devlet şirketi TOKİ (Toplu Konut İdaresi) şimdi İstanbul'un 1950'li yıllarında “bir medeniyet projesi olarak yapılmaya başlanmış Ataköy semtinin” ve dolayısıyla Ataköy'de yaşayan on binlerce kişinin anasının ak sütü gibi hakkı olan “sahil şeridine” göz dikti. TOKİ, Ataköy'ün sahilindeki 94 bin metrekarelik arsayı; lüks konut, lüks otel, alışveriş merkezi, rantı en yüksek ne getirecekse onu yapmak üzere satışa çıkartıyor.
Aralıkta ihale var.
Ataköylüler çok üzgün.
Bana bilgiler gönderdiler.
Vergilerini veren insanlar.
Okumuş, eğitimli kişiler.
Ataköy'ün karadan; konutlar arasındaki yeşil alanların imara açılması... Denizden; son doğal koyun betonla kaplanması... Havadan; meydan pistinin çevre ve gürültü kirliliği arasına sıkıştığını görüp, isyan ediyorlar.
Şimdi sahil de satılacak.
Oysa sahildeki bu arsa; Ataköy evlerini yapan devlet bankası (Emlak Kredi) olduğu için bir kamu malıydı. Halkın ortak kullanımına açık olması gereken bir halk mülküydü. 94 bin metrekarelik bu arsa, devlet kuruluşu olan TOKİ'ye geçti. Ankara'dan ve İstanbul Büyükşehir Belediye'sinden hızlandırmış imar değişiklikleri ile üzerinde “turizm ve ticaret merkezi” kurulabilir hale, yani yüksek rant doğuracak kıvama getirildi ve özel sektöre satılığa çıkarıldı.
Aralıkta satılıyor.
Kime satılacağı bellidir!
***
Burası Ataköy halkının malı aslında. Bu 94 bin metrekare sahil şeridinde Ataköy halkı; anne-baba-oğul-kız-dede-torun, diğer semtlerinden ve şehirlerden gelecek dostlarıyla birlikte; denize girebilir, güneşlenebilir, ayaklarını suya sokabilir, balık tutabilir, sandal keyfi yapabilir, iskelede gece ay ışığında oturup sevgililerine şarkılar söyleyip, şiirler okuyabilir, yürüyüş ve spor yapabilir, denizde taş sektirebilir, sahildeki ağaçların altına oturup kitaplarını okuyabilir ve 50 yıl öncesinin Ataköy florasında yitip giden emzik otu, karahindiba, çakşı otu, çam çiçeği ile mavi yıldız çiçeğini yeniden ekip yetiştirebilirler.
Demokrasi çiçeği böyle büyür.
Devlet şirketi, Ataköylü'nün sahilini elinden alıyor, rant getirsin diye birilerine satmaya hazırlanıyor. Doğu Anadolu'ya demokrasi açılımı sunacağını iddia eden iktidar batılıyı rant faşizmine kurban ediyor.
Sorarlar adama!
Sizin nereniz demokrat!
Vatan