Tolga Baştak: 3.Köprü güzergahı yaşamı olumsuz etkiler
3. köprü güzergahının kent yaşamını olumsuz etkileyeceği ileri sürüldü
Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, 3. köprü güzergahının, İstanbul'un tarihi, doğal varlığını, kent yaşamını ve sağlıklı gelişme kararlarını olumsuz etkileyeceğini ileri sürdü.
Baştak, yaptığı yazılı açıklamada, 3. köprü güzergahının, İstanbul'un kalan doğal alanlarını tehdit ettiğini, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul'un, katılımcılıktan uzak bir süreçle planlanan 3. köprüyle, "sürdürülebilir olmayan, kara yoluna bağımlı, emisyonları artıracak bir ulaşım seçeneğinin devreye sokularak, çağdaş bir kent olma yolunda geri adım attığını" kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan köprü güzergahının, Çevre Düzeni Planı ve İmar Planı'na aykırı olduğunu ifade eden Baştak, açıklamasında şunlara yer verdi: "3. köprü güzergahı, İstanbul'un tarihi, doğal varlığını, kent yaşamını ve sağlıklı gelişme kararlarını olumsuz etkileyecek. Belirlenen güzergah, Kuzey Boğaziçi Önemli Bitki Alanı'nın ve Önemli Kuş Alanı'nın içinden geçiyor.
WWF-Türkiye, 3. köprü ve çevresindeki bağlantı yollarının, küresel ölçekte tehlike altında bulunan ve nesli dünya çapında tehlike altında bulunan kuş türlerinin göç yolunu tehdit ettiğini belirtiyor. Hızlı nüfus artışıyla 78 metropol arasında ilk sırada yer alan İstanbul, yaşam kalitesinin giderek düştüğü, kente karakteristiğini veren dokunun ve doğanın alabildiğine bozulduğu bir süreçle karşı karşıyadır. Başta içme suyu havzalarını ve ormanları tehdit eden plansız büyüme, kentin kuzeyinde yer alan ormanları ve yeşil kuşağı tahrip etmiştir. 3. köprünün açıklanan güzergahı, İstanbul'un doğal alanlarına yönelik tahribat süreci daha da hızlandıracaktır."
Küresel karbon emisyonunun, yaklaşık yüzde 75'ine kentlerin neden olduğunu, bunun azaltılmasının, toplu taşımacılığı teşvik eden ulaşım politikalarının benimsenmesiyle mümkün olduğunu vurgulayan Baştak, 3. köprüde gelinen noktanın, "doğal kaynakları tehdit etmeyen, daha ekonomik, sürdürülebilir, akılcı yöntemler içeren ulaşım planlarını" dışladığını ileri sürdü.
Baştak, İstanbul'da, kentlerde sürdürülebilirliğin en önemli göstergeleri arasında yer alan kişi başına düşen yeşil alan miktarının giderek düştüğünü, güzergahın İstanbul'un son kalan yeşil kuşağını tehdit edeceğini, kişi başına düşen yeşil alan miktarını daha da azaltacağını kaydederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bir kentin, doğaya saygılı ve sağlıklı bir yaşam biçimini sağlayabilmesi ve 'tek dünya kenti' olması, apartman yaşamı oranı ve araç bağımlılığı gibi unsurlarla ilişkili. Tek dünya kenti olmak, kentin sunduğu doğal hizmetlerle uyumlu yaşam biçimlerinin benimsenmesiyle ve kentin ekolojik ayak izinin doğanın kapasitesini aşmamasıyla gerçekleşir. Kent sakinlerinin tümünün ihtiyaçlarına cevap veren daha yeşil kentler, toplu taşımacılığı destekleyen sürdürülebilir ulaşım politikalarıyla gerçekleştirilebilir. 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul'da toplu taşımacılığı destekleyen ve ekolojik ayak izini artırmayan ulaşım politikaları benimsenmeli ve 'tek dünya kenti' olmaya yönelik yaklaşımlar acilen devreye sokulmalıdır."
AA