Topkapı Sarayı adım adım yenileniyor!
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın Topkapı Sarayı'nı ve çevresini yenileme planı kapsamında boşaltılan Zührevi Hastalıklar Hastanesi müzeye dönüştürülüyor
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın Topkapı Sarayı'nı ve çevresini yenileme planı kapsamında boşaltılan Zührevi Hastalıklar Hastanesi müzeye dönüştürülüyor
Ertuğrul Günay gerçekten ilginç bir bakan. Onunla ilişkili bir dizi eleştiri içeren pazar yazım çıktığında Çin'deydi. Herhalde haberi bile olmaz diye düşünmüştüm. Olmaz mı hiç? Orada bile okumuş, döner dönmez beni aradı. Gün onun için çok doluydu: Çırağan Sarayı'ndaki Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Zirvesi'ne katılmıştı ve toplantının önemli bölümünde cumhurbaşkanının yanı başında yer almıştı. Arada çıkıp yanıma geliyor ve anlatıyordu. Böylece bölük pörçük de olsa, kültür hayatımız üzerine önemli şeyler anlattı. İşte bir özeti.
Bakan, öncelikle Topkapı Sarayı'ndan söz etti. Şanghay'daki Yasak Şehir'den çok etkilenmişti: "Git git bitmeyen, devasa bir müze. Biz de Topkapı'yı öyle yapamaz mıyız? Bir Louvre, Kremlin ya da Buckingham haline getiremez miyiz?" Sur-u Sultani içinde yer alan ve saray-müze işlevlerine ters biçimde kullanılan tüm yapıları geri almaya kararlı gözüküyordu. Ama kolay olmuyordu bu; Milli Savunma Bakanlığı'nın depo olarak kullandığı dört büyük yapı örneğin... Bakan bunlardan birine mehter takımını getirmek, burasını hem müze hem konser alanı olarak kullanmak istiyordu. Mehterin asıl yeri saray değil miydi? Diğer üç yapıysa, çok ihtiyaç duyulan teşhir alanlarına dönüşecekti. Ama binaları alamıyordu. Aynı biçimde, Tarih Vakfı da Darphane'yi bir türlü boşaltmıyordu. Oysa bakan burasını da, sayısız değerli tarihi eseri teşhir edemeyen Arkeoloji Müzesi'ne vermek istiyordu.
GÜLHANE'DE GÜLLER
Bu konuda sayılı birkaç başarı sağlanmıştı. Örneğin eski Zührevi Hastalıklar Hastanesi'ni boşaltmıştı. Deniz surlarının yanı başındaki yapının değişik bir müze haline gelmesi için, Sakıp Sabancı Müzesi Müdiresi Nazan Ölçer'le bir araya gelmişlerdi. Ve kent yeni bir müze kazanmak üzereydi. Sarayın bahçesi sayılan Gülhane Parkı'nı gerçekten gül bahçeleriyle donatmayı tasarlıyordu. Eski mutfakların onarımı da yakında bitecek ve 'Çinlilerin bile ağzının suyunu akıtan', ünlü ve dünyada tek Çin porselenleri koleksiyonu da yeniden sergilenecekti.
Bakanın İstanbul'a çok önem verdiğini ve bu kent için gerçek bir heyecan duyduğunu farkettim. İşte aldığım iki müjde: Süleymaniye Kütüphanesi'nin yanı başındaki eski doğumevi alınmış, yakında kütüphaneye dahil edilecek. Benzer biçimde, Beyazıt Külliyesi onarılıyor ve Beyazıt Kütüphanesi de yakında genişleyecek.
Sabah-Atilla Dorsay