TÜGVA Kayseri Temsilcilliği, mega projeleri inceledi!
Türkiye Gençlik Vakfı Kayseri Temsilcilliği İstanbul'da gerçekleşen mega projeleri yerinde inceledi. Abdullah Karaağaç, "Projelerine yolculuk fikri üniversite öğrencilerine Türkiye'nin inşaat sektöründe geldiği noktayı göstermek üzerine doğdu" dedi.
Türkiye GençlikVakfı (TÜGVA) Kayseri temsilciliği İstanbul'da gerçekleştirelen tüm dünyanın merakla izlediği mega projeleri yerinde inceleyerek projeler hakkında bilgi aldı. Kayseri'de okuyan üniversite öğrencilerine yeni ufuklar amacıyla Tügva Kayseri kurulduğundan beri böyle bir gezinin gündemde olduğunu belirten TÜGVA Kayseri Dış İlişkiler Koordinatörü Abdullah Karaağaç "Türkiye'nin Mega projelerine yolculuk fikri başta mühendislik öğrencileri olmak üzere tüm üniversite öğrencilerine Türkiye'nin inşaat sektöründe geldiği noktayı göstermek üzerine doğdu. Bu proje sadece bir gezi olmakla kalmayıp aynı zamanda milli ve manevi değerlerimize uygun da bir program olmalıydı. Çalışmalar aylar öncesinde başladı. Öncelikle yapılabileceklerin bir listesi çıkartıldı ve buna uygun bir plan hazırlanarak ilgili proje sorumlularına tek tek ulaşıldı. Öğrencilerin vize dönemi yaklaştığı için, onları derslerinden alıkoymama kadına proje üç gün olarak planlandı. Sonuç olarak program kapsamında dört projeye gidilmesine ve ziyaret zamanları arası ile manevi programlarla doldurulması kararlaştırıldı."ifadelerini kullandı. Gezinin içeriği hakkında detaylı bilgi veren Karaağaç " Üsküdar-Çekmeköy-Sancaktepe Metrosu, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü (3. Köprü) ve İzmit Körfez Geçiş Köprüsünde incelemeler yaptıklarını söyledi. Karaağaç gezi ile ilgili elde ettiği notları okuyucumuzlarlada paylaştı. Karaağaç " Program hazırlıkları sonrasında gezi için kayıtlar alınmaya başlandı. Kayseri'deki dört üniversite için B ayrı ayrı kontenjanlar oluşturuldu. Çoğunluğunu inşaat mühendisliği öğrencilerinin oluşturduğu ve idari ekip dahil kırk beş kişilik gezi grubu oluşturdu. Gezi öncesinde projeler hakkında detaylı bilgiler içeren bilgi notları oluşturularak tüm gezi gurubuna dağıtıldı. 18 Kasın akşamı grup ile yola çıkıldı. 19 Kasım sabahı ise Üsküdar-Çekmeköy-SancaktepeMetrosu Yukarı Dudullu durağı şantiyesine varıldı. Şantiye görevlisi olan iki mühendis bizleri sıcak bir karşılama ile ağırladı. İnşaat sahasına inilmeden önce toplantı salonunda proje hakkında bir sunum gerçekleştirilerek proje hakkında bilgiler verildi. Bu sunumun en dikkat çekici noktaları kısaca şu şekildedir:
1- Metro, 20 km ve 16 duraktan oluşmaktadır.
2- Bu proje ile Üsküdar-Sancaktepe arası 21 dk olacaktır.
3- Metronun günlük yolcu taşıma kapasitesi 1.500.000 kişidir.
3- Duraklar aç-kapat ve up-down metodu olmak üzere iki şekilde inşa edilmektedir.
4- TBMadı verilen cihaz ile tüneller açılmaktadır. TBM cihazı tünelleri açmanın yanısıra tünellere segmentler yerleştirerek tünelin iç beton yüzeyini de inşa etmektedir.
Sunumun ardından inşaat alamna geçildi. Yukarı Dudullu İstasyonu 2 kat otopark, idari kat ve metro katı olmak üzere 4 yeraltı katından oluştuğu öğrenildi. Gezi esnasında tüm katlara ayrı ayrı gidilip hepsi ile ilgili ayrıntılı bilgi alındı. Ayrıca inşaat sürecinde yolcu platformundaki bir tünelin açılışına şahit olunmuştur. Dahası o sırada bulunduğumuz durağın birkaç yüz metre ilerisinde bulunan TBM kazı cihazı ekip için durdurulup, cihazın içine girilmesine izin verilmiştir. Ekibin ikinci durağı Üsküdar'da bulunan Avrasya Tüneli Şantiyesi olmuştur. 19 Kasım günü öğle saatlerinde varılan şantiyede projede görevli olan mühendis bey şantiye önünde kısa bir sunum yapmış ardından inşaat sahasına birde iş sağlığı ve güvenliği uzmanıyla birlikte girilmiştir. Şantiyenin güvenliği açısından inşaatın tünel kısmına yalnızca 15 kişi alınmış, ekibin kalanı ise aç-kapat metodu ile açılmış inşaatı bir balkondan izlemiştir. Projenin dikkat çeken yanları ise kısaca şöyledir.
1-Proje tamamladığında sadece lastik tekerlekli araçların geçişine açık olacaktır.
2- Tünelin deniz altından geçen kısmı 5,4 kmdir.
3- Tünel boyunca her 600 metrede bir güvenlik cepleri bulunmaktadır.
4- Tüneller yine TBM cihazı ile açılmıştır.
Gezinin üçüncü durağı, İstanbul'unda üçüncü köprüsü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü olmuştur. Ekip 20 Kasım sabahında Garipçe köyü yakınlarındaki şantiyeye varmıştır. Sunumun ardından köprü, seyir alanı adı verilen bölgeden tanıtılmıştır. Daha çok bilinen adıyla 3. Köprü, aslında 90 km olan Kuzey Marmara Otoyolunun deniz üzerinden geçen 1408 m'lik kısmıdır. Proje pek çok ilki üzerinde barındırmaktadır. Kuzey Marmara Otoyolunun yapılış amacı özellikle ticari olan araçları şehir içine sokmadan İstanbul'u transit geçirmeyi sağlamaktır. Otoyol İstanbul Sultanbeyli'den başlayıp Mahmutbey'e kadar uzamr. Güzergah üzerinde 3. Havaalanı da bulunmaktadır. 3. Köprünün en önemli özelliklerinden biri de; üzerinden raylı sistemin geçecek olmasıdır. Bu özelliğiyle Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan yegane raylı sistem olma özelliği taşımaktadır. Bu sebeple dünyanın en geniş köprüsü (59 m) unvanım da taşımaktadır. Köprü inşaatlarında bilinen iki tür halat biçimi vardır. 3. Köprü çok büyük bir ağırlık taşıyacağından dünyadaki ender hibrit halatlı köprülerden biri olma özelliğine de sahiptir.Gezinin son ayağı olan İzmit Körfez Geçiş Köprüsü şantiyesinin bulunduğu İzmit Dilovasın'a 21 Ekim sabahı varıldı. Yapılan uzun ve verimli sunumun ardından inşaat sahasına geçildi. Köprü bağlantı noktalarının tanıtımının ardından ekip bota binerek köprünün suda bulunan ayaklarına yaklaştırıldı ve ayakların yapısı incelendi. Proje dünyadaki pek çok mühendislik harikasını barındırmaktadır. Dünyanın en uzun dördüncü uzun köprüsü (2682 m) olma özelliğine sahip olan köprünün ayakları suda serbest halde bulunmaktadır. Köprünün dengesi çelik halatlar sayesinde sağlanmaktadır. Köprü ayaklarının zemine sabitlenmemiş olması sismik dayanıklılığı arttırmaktadır. İnşaat sırasında pek çok standart iş makinası modifiye edilerek kullanılmak zorunda kalınmıştır. Mega projelerin bu adı almasındaki ortak özellik, her bir projenin kendi içinde sıradışı olmasından kaynaklanmaktadır. Her bir projede daha önce dünyada dahi denenmiş yöntemler denenmiş olup hepsi ayrı birer mühendislik harikasıdır. Standart inşaat metotları projeler için yetersiz kalmış, yeni metotlar geliştirmek ve ya iş makinaları üzerinde modifiye yapılmak suretiyle Türk mühendisleri sadece ülkemizde değil dünya mühendisliğinde de yeni çığırlar açmaktadır. Manevi programlarında yer aldığı gezide ilk günü Üsküdar Küçük Çamlıca tepesinde bulunan Çilehane Camiiye ait kültür merkezinde geziye katılanlara yönelik bir manevi bir sohbet gerçekleştirilmiştir. Gezinin ikinci günü olan Cuma günü, Cuma namazı, Eyüp Sultan hazretlerinin türbe ziyareti sonrasında, Eyüp Camiinde kılınmış ardından Sultan Ahmet camii ziyareti gerçekleştirilmiştir. Ziyaret sonrasında Türkiye Gençlik Vakfının, Cevizlibağ'da bulunan genel merkezinin kitap kafesinde, Avustralya Sydney'den gelen Cihan Imer bey tarafından maneviyatın günümüz genci için olan önemi, büyük düşünmek, Müslümanların ve ülkemizin dünyadaki yeri ve kaliteli yaşamak gibi konularda gençlerle interaktif bir söyleşi gerçekleştirmiştir' şeklinde konuştu.
Taha Tayfun BAĞCI/Deniz Postası Gazetesi