Bakan Günay, dünyanın turizmde parlayan yıldızı olma hedefindeki Türkiye'nin turizm rotasını AA'ya değerlendirdi.
Türkiye'nin gelen turist sayısı açısından 2011 yılı sonuçlarına göre dünyanın 6'ıncı ülkesi olduğunu belirten Günay, Türkiye'yi ilk 5 ülke arasında görmek için de önemli bir yol haritası hazırladıklarını bildirdi.
Türkiye'ye geçen yıl 30 milyon insan geldiğini, 10 milyondan fazlasının Antalya'yı tercih ettiğini anımsatan Günay, bunun Türkiye'nin deniz, kum, güneş, kitle turizmi ülkesi olarak görüldüğü anlamına geldiğini ifade etti.
Bunun kötü bir durum olmadığını, ancak turizmin sürdürülebilir olması için çeşitlendirilmesi gerektiğini dile getiren Günay, Türkiye'nin bunun için gerekli zenginliğe sahip olduğunu vurguladı.
Bakan Günay, Türkiye'nin tarihi, arkeolojisi, doğal kaynakları, güzellikleri, damak tadı, yemek çeşitliliği ve mimarisi açısından zengin potansiyele sahip olduğunu kaydederek, ''İtalya'nın, İspanya'nın, Fransa'nın kısmen yaptığı gibi Türkiye'nin artık turizm sunumuna sadece sıcak deniz kıyılarını değil, arkeolojisini, tarihini, müzelerini, sofrasını, mimari özelliklerini, kültürünün değişik boyutlarını da katması gerekiyor'' diye konuştu.
Son 3-4 yıl içinde hedef kitleyi bütünüyle değiştirmediklerini, ancak daha yüksek kültür ve gelir gruplarının ilgisini çekebilecek bir boyuta ulaşmak için çalışma başlattıklarını anlatan Günay, eskiden Türkiye'nin sadece Ölüdeniz, Side'de deniz kıyısındaki bir tarihi tapınak ile simgelendiğini, şimdi ise bu simgeleri alternatifleştirdiklerini anlattı.
Türkiye'nin dünyanın turizmde parlayan yıldızı olması hedefiyle çalışmalarını yürüttüklerini belirten Günay, ''Şimdi 30 milyon turistten 25 milyar doların üzerinde gelir elde ediyoruz. Önümüzdeki 10 yıl içinde ise 50 milyon gelenden inşallah 50 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Türkiye'nin geleceğinde turizm var'' dedi.
MÜZELERDEN ELDE EDİLEN GELİR 256 MİLYON LİRAYA YÜKSELDİ
Bakan Günay, turizm değerlerinin zenginleştirilmesi için müzelerde önemli yenilikler yaptıklarını anlatarak, şunları söyledi:
''Tüm müze mağazalarını yeniledik. Müze mağazalarımız bizim eski yıllarda gelen ziyaretçinin ilgisini çekmeyecek, herhangi bir saklanmaya değer objeyi içinde barındırmayan, vasatın altında düzeydeydi. Son yıllarda özel sektörle, üniversitelerle işbirliği yaptık, hem müze mağazalarımızın sayısını hem de kalitesini artırdık. Böylece gelirimiz ile ürün kalitemiz arttı. Artık yurt dışına giderken piyasadan ürün almak yerine, ben şahsen başka bir ülkenin elçisine, başka bir ülkenin bakanına kendi müzemizin mağazalarından çok rahatlıkla armağanlar alabiliyorum ve gururla bunları armağan edebiliyorum.''
Müze gişelerinde de iyileştirmeler yaptıklarını, müzelerin denetimleri kendilerinde olma şartıyla özel sektörle işbirliği yaptıklarını ifade eden Günay, teknolojilerini yenilediklerini, turnike, merkezi kontrol sistemleri ile çok ciddi kaçaklar yakaladıklarını kaydetti.
Müzelerdeki düzenlemelerle ziyaretçi sayısının da arttığına işaret eden Günay, ''2007'nin sonunda ben göreve başladığımda müzelerden gelir 70 milyon liraydı. 2011 yılında ise 256 milyon lira gelir elde ettik. Bu, Cumhuriyet tarihinde bir rekordur. Bu da bizim kültüre önem vermemizin önemli bir ekonomik dönüşümü olduğunu gösteren cesaretlendirici bir örnek oldu'' diye konuştu.
TURİST, ZENGİN TÜRK MUTFAĞIYLA TANIŞACAK
Turizm değerleri konusunda Türk mutfağının da üzerinde durduklarını belirten Günay, Türk mutfağının bir imparatorluk mutfağını içinde bulundurduğunu, Balkanların, Kafkasların, Karadeniz'in kuzeyinde, Ortadoğu'nun içlerindeki tüm lezzetleri bir tencerede buluşturacaklarını kaydetti.
Türk mutfağının zengin olmasına rağmen yurt dışında az sayıda ürünle temsil edildiğine dikkat çeken Günay, ''Biz yurt dışında yakın zamana kadar kötü temsil edildik, yani çok az sayıda ürünlerimiz tanındı. Döner ve baklava kötü değildi, ama bizim ürünlerimiz bunlardan ibaret değil. Yurt dışındaki Türk mutfaklarının zenginleştirilmesi için nitelikli lokantaları desteklemeye başladık. Yurt içinde de yeni mutfak enstitüleri kuracağız'' diye konuştu.
YEŞİL YOL GÜZERGAHLARI OLUŞTURULACAK
Bakan Ertuğrul Günay, Türkiye'de Ege kıyılarındaki mavi tur güzergahlarına alternatif olarak yeşil tur güzergahları oluşturmaya başladıklarını dile getirerek, ''Samsun'dan, Ordu'dan başlayıp Artvin'in yaylalarına kadar uzanan, doğayı bozmayan, asfaltla kaplı olmayan geleneksel köy yolu standartlarının biraz üzerinde yollarla bir güzergah oluşturulacak. Makul konaklama merkezleriyle, imarı düzenlenmiş yayla yapısındaki yeşil tur güzergahı ile özellikle Körfez'den gelecek olan turistleri Türkiye'nin kuzeyine çekmeye çalışıyoruz'' dedi.
Sürdürülebilir turizmin gelecek yıllarda da yapılabilmesinin temel koşulunun mavi ve yeşili korumak olduğunu vurgulayan Günay, doğanın korunması yönünde yeni bir uygulama geliştirdiklerini ifade etti.
Konaklama tesislerine yıldız verirken doğa kaynaklarını nasıl kullandığını de irdeleyeceklerini belirten Günay, şöyle devam etti:
''Enerjiyi, suyu, doğayı kullanmakta dünya standartlarını yakalayan konaklama tesisine yıldız vermekle kalmıyoruz, o yıldızı yeşile boyuyoruz. Böylece çevreci otel konsepti yaratmaya çalışıyoruz. Hedefimiz en az 4 ve 5 yıldızlı konaklama tesislerinin yeşil renkli yıldıza kavuşması.
Ege'nin iç kesimlerinde termal turizm ile ilgili master planını bitirdik. Ciddi yeni yatırımlar söz konusu. Türkiye, yakın bir dönemde dünyada sadece deniz kıyılarıyla bilinen değil, tarihiyle, kültürüyle, müzeleriyle, termal, kış, kongre ve golf turizmi imkanlarıyla daha çok bilinen bir ülke haline gelecek.''
Sabah