Genel

Türkiye AVM sektörüne umutlu bakıyor

Perakende sektörü geçmiş yıllardaki kriz deneyimlerini kullananarak 2010'a daha umutlu bakacak


Perakende sektörü 2009'u hedeflerine yakın sonuçlarla bitirmeyşi başardı. Geçmiş yıllardaki kriz deneyimlerini d kullanan sektör, bu krizde yeni dersler edindi.

Perakende sektörü, Türkiye'nin en dinamik ve en hızlı büyüyen sektörlerinden biri. Son yıllarda büyük bir gelişim gösteriyor. Hem gıda hem de tekstil perakendeciliği, her yıl artan bir büyüme grafiği çiziyor. Türkiye'de şirketler arasında yaşanan evlilikler dışında, Türkiye pazarı yabancı birçok perakende zincirinin de yakın takibinde. Ulusal zincirlerin yanı sıra birçok girişimci, perakendeye yatırım yapmanın yollarını araştırıyor.

Böyle dinamik bir sektör için 2009 yılı tabii ki her sektörde olduğu gibi bir mücadele yılı oldu. Sektör, ciddi bir ayakta kalma mücadelesi verdi. Talepte 2008'in sonbaharında başlayan düşüş, bütün oyuncuları etkiledi. Sektör krize yüklü miktarda stokla yakalandı. Bu stokları eritmek ve sirkülasyonu artırmak için yüksek oranlı indirim dönemi başladı. Sektörde cirolar azalmadı ancak kârlılıkta ciddi miktarda düştü. Krizde mal satışında adetsel artışı yakalayan şirketler, kârlılıktan ödün verseler de ciroyu artırmayı başardı.
 
Adetsel satış artışının en yoğun yaşandığı alışveriş alanı olan outlet merkezleri sayısında büyük bir artış oldu.
 
Sonuç olarak, yüksek indirim, kampanya, outlet formülleriyle perakende sektörü krizi yavaş yavaş aşıyor. Sektörün 2010 yılının özellikle ikinci yarısında: sonra bir büyüme grafiği çizmesi bekleniyor.

Kârlılık hesapları
Ekonomik krizden en fazla etkilenen sektörlerden biri olan perakendede, 2009'da kârlılık hesapları yoğunluk kazandı. Özellikle hazır giyim perakendesinde faaliyet gösteren oyuncular kriz öncesinde yakaladıkları yüksek kâr marjlarını artık yakalayamamaktan şikayet etti. Sektörde kâr marjları ortalama yüzde 15'lere kadar geriledi. Buna karşılık fiş sayısında bir önceki yıla oranla yüzde 15-20 arasında bir artış yaşanırken, cirolar da buna paralel yükseldi.

Ancak kârlılık düşük olduğu için oyuncular bir hayli sıkıntılı günler geçirdi. Bu dönemde özellikle indirimin yanı sıra promosyon ve kampanyalara ağırlık vererek satış vapan perakendeciler, geçen yıla oranla fiş sanlarını artırdı. "Krizde büyüdük" diyen perakendecilerin, aslında bahsettikleri de bu ciro artışından kaynaklandı. Perakendecilere göre, ekonomi bu düzende daha 4-5 yıl daha gidecek. Dolaysıyla bu ekonomik şartlara hazırlanmak ve küreklere asılmak gerektiğini anladıklarını vurgulayan oyuncular, artık zor şartlarda iş yapmaya adapte olduklarını söylüyor.

Rekor satışlar yapıldı
Tüketimin ne kadar azaldığı söylense de, tüketiciler ucuz ürün bulduğu zaman psikolojik olarak satın aldıkları adedi artırıyor. Bu, görüştüğümüz hemen her yöneticinin ortak fikri. Dolayısıyla perakendecilerin 2009 yılındaki iş mantıkları bunun üzerine kurgulandı. Park Bravo Grup'un sahibi Kamil Özçoban, "Rekor kırıyoruz. Fiyat indiren, kampanya yapan tüm perakendeciler aynı şekilde ürün sayısını artırdı" diyor.

Sektörde yapılan kampanyalarla cirolar arttı, günlük ihtiyaçlar karşılandı, kiralar ödendi. Ancak verimsiz mağazalar da kapatıldı. 2009 yılını tıpkı 2008 yılında olduğu gibi perakendede verimlilik yılı ilan etmek mümkün. Twigy Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel, 2009 yılının kampanyalı satış dönemi olduğunu söylüyor. Krizle birlikte "Bir yerine üç satayım" diyenlerin pazar payı kazandığı, yaptığımız görüşmelerden çıkardığımız bir sonuç. Ancak tek bir ürünü sadece indirimle satmayı bekleyen şirketlerin ise zorlandığı görüldü.

Anadolu'ya yönelim perakendede hem gıda hem de tekstil alanında özellikle Anadolu'ya yönelen şirketler, franchise ve bayilik sistemine ağırlık verdi. Ev tekstili, elektronik mağazacılığı da yine franchise sistemiyle, hem büyük şehirlerde hem de Anadolu'da hızlı bir büyüme sürecine girdi.

Kasım sonu itibarıyla 233'e çıkan alışveriş merkezi (AVM) sayısının 2020 yılı sonunda 299'a çıkması bekleniyor. Türkiye perakende sektöründe son beş yıldır yaşanan hızlı mağazalaşma ve AVM yatırımı furyasına, kriz döneminde 'outlet' kavramı katıldı. Klasik alışveriş formatıyla yola çıkan birçok AVM, krizin etkisiyle birlikte outlet merkezlere dönüşmeye başladı. Şu anda Türkiye'de bulunan 33 outlet merkezin 18 tanesi İstanbul'da yer alıyor. Ayrıca yeni outlet merkezi yatırımları da devam ediyor.

Türkiye'nin perakende sektörünün uzman isimlerinden biri olan Jones Lang LaSalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş, Türkler'in kendilerine özgü outlet merkezleri geliştirdiğini söylüyor. Tüketiciler oulet'i görünce, burada her şey ucuz diye düşünerek alışveriş yapıyor. Böyle de farklı, iyi bir ciro oluşuyor. Outlet merkezi sayısının önümüzdeki dönemde de artması bekleniyor.

Tüketim değişimi
Kriz döneminde alışveriş merkezlerinde önemli bir gelişme de C segmenti tarafından yaşandı. C segmenti tüketici grubunda tüketim tekstilden gıda sektörüne doğru kaydı. C grubunun tüketiminde ciddi bir düşüş görüldü. Özellikle Anadolu'daki C grubunda düşüş çok sert oldu. Ama kriz çıkışında C grubunun tüketiminde artışlar daha fazla.

Türkiye, 2009 yılım 1 milyon metrekarelik kiralanabilir alan artışıyla kapatıyor. 2010 yılında alışveriş merkezlerinin metrekare cirolarında yüzde 15'in üzerinde artış bekleniyor. Metro Group Türkiye Temsilcisi Dr. Nurdan Tümbek Tekeoğlu, AVM yatırımlarının 2010 yılının son çeyreğinde hızlanmasını beklediklerini söylüyor. Bu dönemde satışları canlandırmak için düzenlenen promosyon ve kampanyalara da dikkat çeken Tekeoğlu, bu konuda Metro'nun stratejisini ise şöyle değerlendiriyor:

"Krizde satışları canlandırmak için AVM'lerde ciddi promosyon ve satış kampanyaları uygulanıyor. Aynı nedenle ciddi indirim kampanyalarının, promosyonların devam edeceğini düşünüyoruz."

Hedef yüzde 10 büyüme
Nielsen tarafından gerçekleştirilen AMPD Perakende Endeksi Kasım 2009 raporuna göre, 2008 Kasım ayındaki yıllık artış 2007 Kasım ayına kıyasla yüzde 8 seviyesindeydi. 2009 Kasım ayındaki yıllık ciro artışı ise (Kasım'dan Kasım'a) yüzde 5 düzeyinde olmuş. 2009 yılının ilk 11 ayını 2008 yılının aynı dönemiyle kıyasladığımızda, organize perakende cirosunun yüzde 6 büyüdüğü görülüyor.

Sektörün 2010 hedefi ise yüzde 10 büyüme. Bu yıl organize perakendenin cirosu ise 65 milyar dolar. YKM Yönetim Kurulu Üyesi Nuşin Oral, sektörde hareketlenmenin 2010 yılında artacağını dile getirerek, "Artık ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı öğrendik. Şimdi sektör gaza basacaktır" diyor.

Perakendenin 2009'da ciddi bir ayakta kalma mücadelesi verdiğini ifade eden Diesel'in Türkiye temsilcisi Özlenir Giyim'in sahibi Tahsin Özlenir, 2008 sonbaharında tüketimde başlayan düşüşün, şirketlerin bir sonraki sezon siparişlerinde volümleri düşürdüğünü belirtiyor. Özlenir, şöyle devam ediyor: "Elinde az mal olan perakendeci de indirimlere geç girmeyi denedi. Ama çok mümkün olmadı. Sürekli indirim için tüketici beklentisi devam ediyor. Kriz uzun sürecek. 2010'da şirketlerin finansman sıkıntısı yaşayabileceğini tahmin ediyorum."

Gıda perakendesinde yeni hedefler
Gıda perakendeciliğinde 2010'un 2009'dan çok da farklı geçmeyeceği düşüncesi hakim. Zaten gıdada işler 2009 yılında tekstil perakendesinde olduğu gibi büyük bir düşüş yaşamadı. Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Şeref Songör, sektörün 2009 yılında da istihdam oluşturmaya ve büyümeye devam ettiğini söylüyor. "Gıda perakendeciliği dışında özellikle beyaz eşya ve konfeksiyonda ciddi sıkıntı diyen Songör, şöyle devam ediyor:

"Toplamda 10 bin civarında market ve hiper market boyutu mağazacılığının olduğunu biliyoruz, 2008 yılında 38 milyar dolar ciroya ulaştık. Bu yıl ise 40 milyar dolar civarın d7a bir ciro bekliyoruz. 2010 yılında 50 milyarı yakalayabileceğimizi düşünüyoruz. 2010'da sektörde ciddi bir büyü bekliyoruz. Özellikle istihdamın büyümesine en çok katkı sağlayacak sektörlerin başında olacağız."

Uyum Marketleri Yönetim Başkan Yardımcısı Ali Akyüz ise 2010 yılı için "2009'dan pek farklı olmayacağı görüşünde. Bununla birlikte 2009 yılının olumlu yönlerinin 2010'dan daha  az olduğuna dikkat çeken Akyüz, “Bir çok çok şirket, altyapıları uygun olduğu için, yoğun ciro hareketi içinde durumunu bilmiyor. Giderek kârlılıklar düşüyor ve maliyetler de yükseliyor. Böyle bir bilanço, büyük tehlikeler içeriyor diye düşünüyorum" diyor.
 
Migros Ticaret A.Ş Genel Müdürü
"İyileşme yavaş olacak"
2010 yılının ilerleyen aylarında iyileşme bekliyoruz. Krizin etkisi uçurumdan düşmek kadar keskin olmayacak. Bir anda tekrar çıkışa geçilemeyecek, iyileşmenin yavaş olacağını hesaba katıp, uzun soluklu adımlarla planlama yapılması gerekiyor.

Global krizin başladığı geçen yıl, Migros olarak süreci, büyüme ve talebe uygun fırsatlar sunarak karşılayacağımızı belirtmiştik. O dönemin tutucu ve kabuğuna çekilmiş ürkek mesajları yanında bizim izlediğimiz cesur stratejinin, bugün geniş ve yaygın olarak kabul görmesi memnuniyet verici. Bu yıl müşteri sayımızı, yüzde 15 oranında artırdık. Yıl sonunda ciromuz, hedefimize paralel gerçekleşecek. Bir yıl önce haftada sekiz mağaza gibi iddialı hedef ortaya koymuş, yeni rotamızı açıklamıştık. Yıl sonunda hedeflediğimiz 400 mağazayı açmış ve arzu ettiği büyümeyi gerçekleştirmiş olacağız rotamız, 70 milyonluk ülkenin dün; listelerindeki perakendecisi olarak üst sıralara yerleşmek, kriz sonlandığında dünyayı daha büyük perakendeci olarak selamlamak."

Özge Yavuz/Ekonomist