Genel

Türkiye, çimentoda kapasite fazlasına rağmen hala cazip!

Türkiye çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı Mustafa Güçlü, dünyanın 5 ’nci büyük üreticisi Türk çimento sektörünün kapasite fazlasına karşın cazibesini koruduğunu söyledi. Güçlü, yabancı yatırımcıların pazarı terk ettiği algısının da yanlış olduğunu bel

 

Türkiye çimento Müstahsilleri Birliği 'ne (TçMB) 24 Haziran 'da başkan seçilen Mustafa Güçlü, 100 'ncü yılını kutlayan ve 57milyon tonluk üretimiyle dünyanın 5 'nci büyük üreticisi konumunda olan Türk çimento sektörünün kapasite fazlasına karşın cazibesini kaybetmediğini söyledi. Italcementi ve Lafarge 'nin Türkiye pazarından çekilmesiyle, yabancı yatırımcıların Türkiye pazarını terk ettiği gibi yanlış bir algının oluştuğunu belirten Mustafa Güçlü, “Yabancı sermaye Türk firmalarıyla ortak olarak belli bir ölçüde temsil ediliyor. Türkiye 'de kapasitelerin aşırı büyümesi, sektörün geleceği bakımından bir tehdit olarak algılanabilir ancak şu anda ciddi bir sorunla karşı karşıya değiliz. Yabancı yatırımcıların Türkiye 'ye dair beklentilerden çok, onların kendi uluslararası pazarlara dair stratejilerinin sonucu olarak çekildiklerini düşünüyoruz. Türkiye 'ye dair olumsuz bir değerlendirme yok ” dedi.

İhracat gerilerse sıkıntı

Türkiye 'de kapasitelerin aşırı büyümesinin sektörün geleceği bakımından tehdit olarak algılanabileceğini vurgulayan Güçlü, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu pazara nasıl baktığınızla ilgili bir durum. Bunun karşısında çok hızlı büyüyen bir Türkiye ekonomisi de var. Türkiye 'de eğer ihracat pazarları daralırsa sıkıntı yaşanabilir. Bu yıl ocak-mayıs döneminde Türkiye 'nin ihracatı yüzde 27 düştü ve üretim de yüzde 1 artış gösterdi. Buna karşılık iç piyasadaki çimento talebi yüzde 12 arttı. İhracattaki bu düşüşte Arap Baharı 'nın da etkisi var ancak iç piyasadaki talebin artması ihracatta azalış etkisi yaratır. O nedenle şu anda ihracattaki düşüşü de risk olarak görmüyoruz. ”

5 'inci büyük üretici

Türkiye 'deki çimento sanayinin 100 yılı aşkın süredir var olduğunu hatırlatan Mustafa Güçlü, sektör hakkında şu bilgileri verdi: “çimento sektörü büyük bir tecrübeyi ve olgunluğu da beraberinde taşıyarak geldi bugünlere. Bugün 45 entegre tesiste, toplam 64 milyon ton kapasitemiz bulunuyor. Türkiye çimento sanayi sadece Türkiye büyüklüğüyle değil, evrensel büyüklüğüyle de önemli rakamları ifade ediyor. Dünyada çin, Hindistan, ABD ve Japonya 'dan 5 'ncü büyük üretici konumundayız. Üretimde Avrupa 'nın da bir numarasıyız. 2009 yılı itibariyle dünyanın en büyük ihracatçısıyız. 17 milyon ton ihracatımız bulunuyor. çimento demir-çelik gibi uluslararası ticarete çok fazla konu olan bir ürün değil, daha lokal hareket etmesi gerekiyor. Daha az seyahat edebilen bir ürün olmasına rağmen uluslararası pazarda en çok ihracat yapan ülke konumuna geldik. ”

Irak ve Suriye öne çıktı

Mevcut şartların Türkiye 'yi ihracat yapmaya yönlendirdiğini söyleyen Mustafa Güçlü, şöyle konuştu: “Yaratılan önemli bir kapasite var. Bu kapasite nedeniyle Türkiye ihracat şansını sonuna kadar kullanma çabası içinde. 5-6 yıl öncesine kadar Türkiye 'nin önemli pazarları arasında Akdeniz çanağı ülkeleri geliyordu. şžimdi ise Irak ve Suriye ve Kuzey Afrika gibi pazarlar ilk sıralara yerleşti. Arap Baharı 'na dair gelişmelerden sonra Kuzey Afrika pazarlarında bazı daralmalar ortaya çıktı. Ancak son 5-6 yıldır ihracatımız bu ülkelere döndü. ”

Uzun mesafeye göndermek zor, bölgesel ihracat var

çimentonun uzun mesafeye iletiminin zor olduğu için ihracatın bölgesel olduğunu belirten Mustafa Güçlü, “çimentoda ABD 'nin, Hindistan 'ın, çin 'in birbirine rakip olma ihtimali yok. Bir dönem çin tüm pazarlara hakim olmayı denedi ancak işin zorluğunu görüp geri çekildiler. Bu nedenle dünyadaki 3.3 milyar tonluk üretimin yalnızca yüzde 7 'si uluslararası ticarete dönük ” diye konuştu.

Doğuda altyapı batıda konut işi öne çıkıyor

çimento tüketiminde her bölgenin kendine has özelliklerle ayrıştığını kaydeden Mustafa Güçlü, “Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz 'de altyapı yatırımları etkili olurken, Marmara bölgesinde de konut ve kentsel dönüşüm çalışmaları öne çıkıyor. Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz son yıllarda önemli artışlar yaşıyor ancak Marmara bölgesi tüketimin yüzde 30 'unu aşan tüketimi gerçekleştiriyor. Marmara Bölgesinin mutlak rakamları çok önemli ” diye konuştu.

Fabrikalardaki ‘atık ısı ' elektrik olacak

Türkiye çimento sanayinin nicelik olarak belli hedefleri yakaladığını, şimdi de kendisini sürdürülebilirlik anlamında aşma çabasında olduğunu ifade eden Mustafa Güçlü, şunları söyledi: “çimento sektörü enerji üretimini en az indirmek için tasarruf çabaları gösteriyor. Bu konuda önemli mesafeler aldık. Avrupa 'da birim klinker başına 881 kilokalori olan enerji tüketim değerleri 820 kilokalori civarında. Sektör bu değerleri 800 kilokalorinin de altına çekebilmeyi hedefliyor. Yeni yaratılan kapasitelerimiz ve eski kapasitelerimizdeki modernizasyon yatırımlarımız var. Atık ısıdan enerji üretimi projeleri var. Bir çok fabrikamız teşviklerini aldı. çimento yüksek ısı altında üretiliyor ve atık ısı da kullanılmayan bir değer olarak kalıyor. Bu ısıyı enerjiye çeviren tesisler yapıyoruz. Standart yatırım değeri 1 megavat için 1.5 milyon dolar oluyor. Bu da, her bir fırın için 15 milyon dolarlık yatırım anlamına geliyor. Bunun dışında atık bertarafı da yapıyor. Değeri olmayan endüstriyel atıkların bertarafını yaparak, alternatif yakıt seçenekleri ortaya koyuyorlar. ”

İlk 5 aylık üretim 24.5 milyon ton oldu

çimento Müstahsilleri Birliği 'nin verilerine göre bu yıl ocak-mayıs döneminde Türkiye 'nin ihracatı yüzde 27 düşerken, üretim de yüzde 1 artış gösterdi. Üretim 24 milyon 597 bin 224 tona ulaşırken, bunun yaklaşık 19.5 milyon tonu iç piyasada satıldı. Türkiye 'nin bu yılın ilk 5 ayındaki çimento ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 azalarak, yaklaşık 5 milyon ton olarak gerçekleşti. Buna karşılık iç piyasadaki çimento satışı yüzde 12 arttı. Bölgesel olarak bakıldığında ise üretimde Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri dışındaki tüm bölgelerde üretim artışı oldu. En fazla üretim artışı ise yüzde 6 ile Karadeniz Bölgesinde görüldü. İç satışlarda tüm bölgeler büyürken, en büyük büyüme yüzde 19 ile Akdeniz Bölgesi 'nde oldu. İhracatta ise tüm bölgelerde azalma yaşandı. Özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yüzde 65 'lere varan düşüşler görüldü.

Meltem Kara / HÜRRİYET