Türkiye Varlık Fonu mega projelere kaynak olacak!
Türkiye Varlık Fonu kuruluyor. Dev fonla Kanal İstanbul, 3'üncü Köprü ve Havalimanı gibi mega projelere kaynak sağlanacak.
Türkiye Varlık Fonu kuruluyor. Dev fonla Kanal İstanbul, 3'üncü Köprü ve Havalimanı gibi mega projelere kaynak sağlanacak. Fonla yatırımların artırılması, sürdürülebilir büyüme oranlarının yakalanması ve ekonomik istikrarın sağlanması hedefleniyor.
Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Kanal İstanbul, 3. Köprü ve Havalimanı gibi mega projelerin yanı sıra dışa bağımlılığı azaltacak Nükleer Santral yapımı için yeni finansman kaynağı oluşturuluyor. Kurulacak Türkiye Varlık Fonu (TVF) ile 2023 hedeflerinde sağlıklı bir şekilde ulaşılması hedefleniyor. Tasarıya göre, Başbakanlığa bağlı, Türkiye Varlık Yönetimi Anonim Şirketi kurulacak.
50 milyon sermayeli dev şirket
Borsalarda işlem gören yerli ve yabancı şirketlerin hisse senetleri, Türkiye'de kurulan ihraççılara ait paylar, alım satımı yapılabilen yabancı kamu, özel sektör ve kamu borçlanma araçları, ihraççı payları, vadeli mevduat, katılma hesabı, tüm tahsisli Hazine taşınmazları ve mevduat sertifikaları, altın ve diğer kıymetli madenlerle bu madenlere dayalı olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçları, şirket tarafından Türkiye Varlık Fonu adına gerçekleştirilecek. 50 milyon lira olan Türkiye Varlık Fonu’nun kuruluş sermayesi Özelleştirme Fonu'ndan karşılanacak. Sermayeye ait paylar da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na ait olacak.
Kalkınmayı hızlandıracak
Şirket ve fona bağlı alt fonlar ve alt şirketler de kurulabilecek. Fonun kaynakları ve finansmanı özelleştirme kapsam ve programında bulunan fona devredilen kuruluş ve varlıklardan, Özelleştirme Fonu'ndan TVF'ye aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından oluşacak. Kamu kaynakları ve çeşitli fonlardan aktarmalarla oluşturulacak TVF ile reel sektör yatırımlarına, stratejik sektör, şirket ve projelere yönelik uzun vadeli kaynak sağlanması yoluyla kalkınmanın hızlandırılması, sürdürülebilir büyüme oranlarının yakalanması ve ekonomik istikrarın sağlanması amaçlanıyor. Fonun kaynaklarının, zamanla kendi kaynağını yaratan bir yapıya sahip olması da belirlenen diğer hedefler arasında.
Şehit yakınlarına ÖTV'siz araç hakkı
TASARIDA şu maddelere de yer verildi: "Şehit eş veya çocukları ya da anne veya babası, ÖTV'siz araç alabilecek. Cep telefonlarındaki asgari maktu özel tüketim vergisi 160 TL olarak yeniden belirleniyor. Ticari araçlarının yenilenmesi için vergi desteği getiriliyor." TVF ile hayata geçirilecek öncelikli hedefler de şöyle:
1- Büyümede 10 yıl içinde yıllık yüzde 1.5 oranında ek artış sağlanması.
2- İslami finansman varlıklarının kullanımının yaygınlaştırılması.
3- Savunma, havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun sektörlerdeki yerli şirketlerin sermaye ve proje bazında desteklenmesi.
4- Otoyollar, Kanal İstanbul, 3. Köprü ve Havalimanı, Nükleer Santral gibi büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu artırılmadan finansman sağlanması.
5- Stratejik sektörlere yasal ve bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan doğrudan yatırım yapılabilmesi.
Kredibilite yükselecek
Kurulan fonla, çeşitli yatırım araçlarına yönlendirilen kamuya ait gelir ve fon fazlaları, reel sektöre uzun vadeli yatırım olanağının sağlanacak şekilde bir üst fonda birleştirilecek. Ayrıca bu fonla Türkiye’nin tasarrufları görünür kılınarak, Türkiye’nin uluslararası kredibilitesi artırılacak.
Akşam
Haber Vatan Gazetesi'nde şöyle yer aldı...
Desteklenmesine karar verilen yatırımlar dev teşvik paketiyle ihya olacak. Kurumlar vergisi sıfırlanırken, işverenin 10 yıla kadar sigorta primi hissesi ile işletmenin enerji harcamalarının yarısına kadarı karşılanacak. Ayrıca bedelsiz arazi kullanımı, 10 yıla kadar faiz desteği geliyor.
Katma değeri yüksek ürünlerle 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracatı hedefleyen hükümet, desteklenmesine karar verilen yatırımlara dev destek programı için kolları sıvadı. TBMM Başkanlığı’na sunulan Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile bazı kanun ve KHK’lerde değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasarısına göre, Bakanlar Kurulu, proje bazında Ekonomi Koordinasyon Kurulu tarafından desteklenmesine karar verilen yatırımlar için kurumlar vergisi oranında yüzde 100’üne kadar indirim uygulatmaya veya 10 hesap dönemine kadar kurumlar vergisi istisnası tanımaya yetkili olacak.
Yatırımcıya bedava arazi
Bakanlar Kurulu ayrıca gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlandırmaya, gümrük vergisi muafiyeti tanımaya, yatırımın Hazine taşınmazı üzerinde yapılması halinde, yatırımcı lehine 49 yıl süreyle bedelsiz irtifak hakkı tesisi veya kullanma izni verilmesine ve yatırımın tamamlanması ve öngörülen istihdamın 5 yıl sağlanması şartıyla taşınmazın, istenirse bedelsiz devredilmesiyle yetkilendirilecek.
Alım garantisi verilecek
Tasarıyla Bakanlar Kurulu, 10 yıla kadar sigorta primi işveren hissesinin karşılanmasına, işletme döneminde yatırıma ilişkin enerji tüketim harcamalarının yüzde 50’sine kadarının en fazla 10 yıla kadar karşılanmasına, yatırım kredisi için 10 yıla kadar faiz veya kâr payı desteği ya da hibe desteği sağlanmasına, yatırım için özel önem taşıyan ve belirlenen sayıda nitelikli personel için 5 yılı geçmemek üzere, asgari ücretin aylık brüt tutarının 20 katına kadar ücret desteği verilmesine yetkilendirilecek. Karar verilen destekler, Ekonomi Bakanlığı bütçesinden karşılanacak ve proje bazlı yatırım konusu ürüne, süresi ve miktarı Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek alım garantisi verilebilecek.
Vatan
Haber Milliyet'te şöyle yer aldı
Aralarında Türkiye Varlık Fonu kurulmasının da bulunduğu kanun tasarısı, TBMM’ye sunuldu. Söz konusu fonun, Türkiye’deki mega yatırımların finansmanını da sağlaması bekleniyor...
Devletin elindeki varlıkların, aktif yatırıma dönüşmesi için kurulan Varlık Fonu tasarısı Meclis’e gönderildi. Fonun ana geliri özelleştirmelerden gelecek, iç ve dış piyasalarda da faaliyet gösterebilecek. Fon tasarısıyla birlikte, Meclis’e yeni bir teşvik ve vergi düzenlemesi de gönderildi.
Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Tasarıya göre ilk aşamada devlete ait çeşitli fon ve gelirlerin belirli bir yüzdesi alınarak, ilgili varlık fonunun kaynaklarının oluşturulması, özel hukuk hükümlerine tabi Türkiye Varlık Yönetimi Anonim Şirketi’nin kurulması öngörülüyor. Hisse senedi, kamu borçlanma araçları, vadeli mevduat, katılma hesabı, mevduat sertifikaları, altın ve altın sermaye piyasası araçlarına ilişkin işlemler, şirket bünyesindeki fon tarafından yapılabilecek.
Fonun bağlı olduğu şirketin 50 milyon liralık kuruluş sermayesi, Özelleştirme Fonu’ndan karşılanacak. Bununla birlikte Türkiye Varlık Fonu’na bağlı alt fonlar kurulabilecek. Türkiye Varlık Fonu’nun kaynakları; Özelleştirme Fonu’ndan gelen para, kamu kurumlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir ile iç ve dış piyasalardan sağlanan finansman olacak.
Kısıtlama olmayacak
Şirketin ve Türkiye Varlık Fonu’nun finansal tablolarını, bağımsız denetçi denetlenecek. Şirket, Varlık Fonu ve bu düzenleme çerçevesinde kurulacak diğer şirket ve fonların denetimi Sayıştay Kanunu’na tabi olmayacak. Türkiye Varlık Fonu’nun mal varlığı, haczedilemeyecek, üzerine ihtiyati tedbir konulamayacak. Şirket ve fon, Gelir ve Kurumlar Vergisi’nden muaf olacak. Şirket fon, Belediye Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılma payı ile emlak vergisinden muaf tutulacak. Şirketle fon, kamu kurumlarına uygulanan mevzuat, uygulama ve kısıtlamalara tabi olmayacak.
Kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri şirket tarafından istihdam edilecek personel hakkında uygulanmayacak. Bununla birlikte şirketin kuracağı varlık kiralama şirketleri, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde kurulan varlık kiralama şirketlerine tanınan tüm hak, istisna, indirim ve muafiyetlerden yararlanacak.
Projelere destek
Zaman içerisinde ise kendi kaynaklarını yaratan bir yapıya sahip olması öngörülen fonun Türkiye’de mega yatırımların finansmanını sağlamanın yanı sıra, bankacılık sisteminin finans sektöründeki hakim rolünü de azaltması bekleniyor.
Fonun, finansal stres ortamında piyasalarda dengeleyici bir görev üstlenmesi de öngörülüyor.
Fonun diğer hedefleri ek istihdam sağlanması, savunma havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun stratejik sektörlerdeki yerli şirketlerin sermaye ve proje bazında desteklenmesiyle küresel oyuncu olmalarının sağlanması, otoyollar, üçüncü köprü ve havalimanı, nükleer santral gibi altyapı projelerine kamu kesimi borcu artırılmadan finansman sağlanması, doğal gaz ve petrol gibi yurt dışındaki stratejik sektörlere yasal ve bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan doğrudan yatırım yapılabilmesi yer alıyor.
Yeni teşvik geliyor
Tasarının getirdiği diğer bazı düzenlemeler şöyle:
- Bakanlar Kurulu’na vergi kesintisiyle ilgili düzenleme yapma yetkisi verilecek. Yatırım teşvik belgesi kapsamında bulunan yatırımlara ilişkin inşaat işlerine uygulanan KDV indiriminde, “stratejik yatırım” şartı kaldırılacak. Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nca desteklenmesine karar verilen yatırımlar için Kurumlar Vergisi oranının yüzde 100’üne kadar vergi istisnası tanınabilecek. Bakanlar Kurulu, desteklenmesine karar verilen yatırımlarda 10 yıla kadar sigorta primini, enerji tüketiminin yarısını sağlamaya yetkili olacak. Yatırım kredisi 10 yıla kadar faiz desteği verilebilecek.
- Kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar, ev hizmetlerinde çalıştırılanlardan ay içerisinde 20 gün ve daha az çalışanların eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primleri, 30 güne tamamlanacak.
ÖTV’siz araç
- Şehit eş veya çocukları, şehidin eş ve çocuğunun bulunmaması halinde anne veya babası, bir defaya mahsus ÖTV ödemeksizin araç alabilecek. Aracın 5 yıl sonra elden çıkarılması halinde, bu vergi ödenmeyecek.
- Sahibi oldukları taşıtlarla ticari yolcu ve yük taşımacılığı yapanlar, 30 Haziran 2017’ye kadar ÖTV’den muaf olacak. Şahsının veya şirketinin çalışanını veya yükünü taşıyanlar, bu istisnadan yararlanamayacak. Eski araçların trafikten çekilmesi için de vergi desteği verilecek.
Cepte vergi artışı
- Bakanlar Kurulu’nun cep telefonlarındaki asgari maktu özel tüketim vergisi tutarına ilişkin yetki sınırları da 160 TL esas alınacak şekilde yeniden belirlenecek.
Milliyet
Haber Sabah Gazetesi'nde şöyle yer aldı
Ekonomik büyümeye gelecek 10 yılda yıllık yüzde 1.5 ilave katkı sağlaması hedeflenen Türkiye Varlık Fonu'nun kurulmasına ilişkin kanun tasarısı TBMM'ye gönderildi. Piyasalardaki dalgalanmaların önüne geçecek olan fonun asıl kaynağı da özelleştirme gelirleri olacak.
İLK SERMAYESİ 50 MİLYON
Bu fona bağlı alt fonlar da kurulabilecek. Borsada işlem gören yerli ve yabancı şirketlerin hisse senetleri, borçlanma araçları, katılma hesabı, vadeli mevduat, Hazine taşınmazları, mevduat sertifikaları, altın ve diğer madenlere dayalı ihraç edilen sermaye piyasaları araçları şirket tarafından Türkiye Varlık Fonu adına gerçekleştirilecek. Şirketin 50 milyon liralık kuruluş sermayesi Özelleştirme Fonu'ndan karşılanacak. Fonun kaynakları, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca özelleştirme kapsamında ve fona devrine karar verilen kuruluş, varlıklar ile Özelleştirme Fonu'ndan fona aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından oluşacak. Bakanlar Kurulu fona kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altındaki ihtiyaç fazlası gelir, kaynak, varlıkları da aktarabilecek.
ŞEHİT YAKININA ÖTV'SİZ ARAÇ
Torba Yasa'yla şehit eş veya çocukları özel tüketim vergisi ödemeksizin araç alabilecek. Terör nedeniyle taşınmazlara verilen zararlar karşılanacak. Kreş, gündüz bakımevleri kurumlar vergisinden istisna olacak. 2B alanlarındaki taşınmazlara ilişkin başvuru süresi de uzatıldı.
Sabah
Haber Anadolu Ajansı'nda şu şekilde yer aldı...
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, ekonominin kısa süre içerisinde darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz öncesi noktaya geleceğini belirterek, "15 Temmuz kalkışmasının ekonomi üzerindeki etkilerinin minimum seviyede kalması ve hızla toparlanmasında, ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu sağduyulu ve rasyonel yaklaşım son derece etkili olmuştur." dedi.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK), Canikli başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da toplandı. Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile diğer ilgililer katıldı.
Nurettin Canikli, açılış konuşmasına, darbe teşebbüsünde hayatını kaybedenlere rahmet, gazilere acil şifa dileyerek başladı. Türkiye'nin bir daha buna benzer hain saldırılarla karşılaşmaması için dua eden Canikli, darbe girişimiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ekonomik ve siyasi istikrarının ortadan kaldırılması, ülkenin yönetilemez hale getirilmesi ve böylece üzerinde uluslararası anlamda operasyon yapılabilir bir ortam oluşturulmasının hedeflendiğini bildirdi. Canikli, şunları kaydetti:
"Darbe teşebbüsünü gerçekleştiren Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bir piyondur, maşadır. Bu olayı küresel gelişmeler ve dengelerden bağımsız düşünmek kesinlikle söz konusu değildir. Ülkesini bombalamayı ve Türk milletini katletmeyi gerçekleştirecek kadar gözü dönmüş, hain FETÖ bu anlamda küresel güçlerin paralı bir maşasıdır. Bu saldırı, Başkomutanımız Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, milletimizin kahramanca direnişiyle bertaraf edilmiştir. Başbakanımız ve hükümetimiz, Cumhurbaşkanımızın yanında bu saldırının ortadan kaldırılmasına öncülük etmiştir."
Hain teşebbüsün başarılı olması halinde Türkiye'nin, demokratik ilkeler ve hukukun üstünlüğü açısından, ekonomik açıdan 20-30 yıl geriye gideceğine dikkati çeken Canikli, bu durumda Türkiye'nin Orta Çağ şartlarına dönmüş olacağını söyledi. Milletin kendi geleceğine el koyarak bu teşebbüsü bertaraf ettiğini ifade eden Canikli, olay karşısında destan yazan millete ve güvenlik güçlerine teşekkür etti.
"Bu şerden bazı hayırlar da ortaya çıkmıştır." diyen Canikli, Türkiye'nin bundan sonra demokratik düzeni darbeyle değiştirilmesi ihtimal dahilinde olan ülkeler kategorisinden çıktığını belirtti. Millet iradesini ortadan kaldırmaya yönelik bir teşebbüse millet tarafından imkan sağlanmayacağı ve defedileceği için Türkiye'nin birinci sınıfa yükseldiğini ifade eden Canikli, bu durumun Türkiye'nin risk derecesini düşüreceğini, daha istikrarlı ülke algısını güçlendireceğini, orta ve uzun vadede katlanılan maliyetlerin aşağıya çekileceğini bildirdi.
Nurettin Canikli, "Bu acımasız saldırı karşısında Batı dünyası gereken desteği vermemiş, hatta bazı ülkeler de darbecilerin yanında yer almış, milli irade görmezden gelinmiştir. Hatta daha da ileri gidilerek darbe teşebbüsünün başarılı olmamasına üzülen açıklamalar gündeme gelmiştir. Dostlarımızdan, dost bildiklerimizden maalesef gereken desteği alamadık. Bir kez daha bu konuda hayal kırıklığı yaşıyoruz." diye konuştu.
- "Büyük oranda telafi edilmeye başlandı"
Başbakan Yardımcısı Canikli, tehdidin boyutunun çok büyük olduğuna ve tamamen ortadan kalkmadığına dikkati çekerek, olağan yöntemlerle FETÖ ile mücadelenin sonuçlandırılmasının uzun yıllar alacağını, 40 yılda sinsice yerleştikleri noktalardan sökülüp atılmaları için olağanüstü yöntemlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Olağanüstü Hal'in (OHAL) bu yapının temizlenmesi ve darbe girişimlerinin ortadan kaldırılması dışında bir amaç için kullanılmadığını vurgulayan Canikli, "Nitekim OHAL ilan edileli yaklaşık iki hafta oldu, hiçbir vatandaşımız 15 Temmuz öncesine göre yaşam ve olaylarla karşılaşma biçiminde en ufak bir olağan dışılık fark etmemiştir." ifadelerini kullandı.
Darbe girişiminin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin büyük oranda telafi edilmeye başlandığını, iyileşmenin devam ettiğini belirten Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekonomimiz, kısa süre içerisinde 15 Temmuz öncesi noktaya gelecektir. 15 Temmuz kalkışmasının ekonomi üzerindeki etkilerinin minimum seviyede kalması ve hızla toparlanmasında, ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu sağduyulu ve rasyonel yaklaşım son derece etkili olmuştur. Keza Merkez Bankası, Bankalar Birliğinin, SPK, BDDK, BİST ve diğer ekonomik kuruluşlarımızın çok hızlı ve yerinde kararları tahribatın boyutlarını azaltmıştır. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, darbe teşebbüsünden sadece 4 gün sonra 19 Temmuz'da, faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan indirerek yüzde 8,75 seviyesine çekmiştir. Bu son derece önemlidir. Darbe teşebbüsünden çok kısa süre sonra bu şekilde bir faiz indirim kararı, tahribatın boyutlarının büyük oranda ortadan kalkacağı, minimize olacağının en büyük işaretlerinden birisidir."
Temmuz ayı ekonomik verilerine ilişkin de Canikli, "Ayrıca temmuz ayı ekonomik verileri de darbe teşebbüsünün kalıcı, olumsuz ekonomik etkilerinin minimum seviyede kalacağını göstermektedir. Reel kesim temmuz ayı güven endeksi bir önceki yıla göre yüzde 1,2 puan artarak 108 puana yükselmiştir. Yine ticaret sektöründe 2015 Temmuzuna göre iş hacmi satışlar endeksi yüzde 5,6, mevcut mal stok seviyesi yüzde 2,8, iş hacmi satışlar beklentisi endeksi de yüzde 3,5 arttı. Borsa kayıplarını hızla telafi etmekte, faizler düşmekte, TL döviz karşısında değer kazanmakta..." değerlendirmesinde bulundu.
Nurettin Canikli, bu süre zarfında uluslararası sermayeli yatırımcıların Türk ekonomisine duydukları güvene yönelik açıklamaları ve sermaye çıkışı olmazken girişinin gerçekleşmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.
- İhracatçıya yeşil pasaport
AK Partinin 15 yıllık iktidarı döneminde yatırım ortamının kalitesinin artırılmasına yönelik yapısal reformların öncelikler arasında yer aldığını dile getiren Canikli, 65. Hükümet olarak yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmaları hızlandırdıklarını kaydetti. Uzun zamandan bu yana talep edilen ihracatçılara yeşil pasaport uygulamasının başlatılacağını bildiren Canikli, vergi beyannameleriyle sosyal güvenlik bildirgelerinin da birleştirildiğini anımsattı. Canikli, yıllardır konuşulan Turkuaz kart uygulamasının başlatıldığını dile getirdi.
Yabancı yatırımcıların beklentileri çerçevesinde, uluslararası nitelikli iş gücünün Türkiye'de çalışmasının önündeki engellerin de tamamen kaldırıldığını kaydeden Canikli, şöyle devam etti:
"Eylem Planı'nda yer alan öneriler; yatırımların cazibesinin artırılması amacıyla yatırım teşvik mekanizmalarının gözden geçirilmesi, vergi ve benzeri yüklerin azaltılması, yatırım izin süreçlerinin kolaylaştırılması, işgücü piyasasının rekabetçi hale getirilmesi, küresel ekonomiye entegrasyonun güçlendirilmesi, ticari uyuşmazlıkların hızlı bir şekilde çözülmesi ve finansmana erişimin daha kolay ve güvenli hale getirilmesi gibi konularda yoğunlaşmaktadır. Önümüzdeki dönemde de özellikle yatırım ortamını iyileştiren ve yatırımlarda bürokrasiyi azaltan düzenlemelere ilişkin tasarıları ve ikincil düzenlemeleri kısa sürede hayata geçireceğiz."
- "Türkiye Varlık Fonu ekonomik büyümeyi de motive edecek"
Canikli, Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) otomatik katılımla ilgili tasarıyı TBMM'ye gönderdiklerini ifade ederek, "Bu düzenleme ile yaklaşık 6,7 milyon çalışanın otomatik BES kapsamında olacağı tahmin edilmektedir. Bu düzenleme ile 10 yıllık dönemde 90 milyar liralık bir tasarrufun oluşturulmasını bekliyoruz. Bu rakam gerçekten ciddi bir rakamdır ve Türkiye'nin tasarruf oranlarının bir miktar daha yukarıya çıkartılmasında önemli katkı sağlayacaktır." dedi.
Türkiye Varlık Fonu'nun da kurulacağını belirten Canikli; stratejik, büyük ölçekli ve ülkenin gelişmesine katkı sağlayacak yatırımlara uzun vadeli ve düşük maliyetli finansman oluşturacak fonun ekonomik büyümeyi de motive edeceğini dile getirdi.
Özellikle yüksek miktarda finansman gerektiren, yüksek teknolojili ve stratejik yatırımların bu şekilde hayata geçirilebileceğine dikkati çeken Canikli, "Fon, ihraç edeceği menkul kıymetler yoluyla küçük yatırımcıların tasarruflarını yüksek nemalı getirilere dönüştürme imkanı da sağlayacaktır." diye konuştu.
Nurettin Canikli, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tebliği ile gayrimenkul sertifikası uygulamasının başladığını belirterek, bunun da inşaat sektörünün dönüşüm projelerinin daha ucuz ve güvenilir finansman temin etmesine katkı sağlayacağını kaydetti.
AA