Sektörel

Türkiye yatırımlar için güvenli bir liman

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) "Fırsatlar Ülkesi Türkiye - Yatırımlar İçin Güvenli Bir Liman" konulu konferans düzenledi.

Uluslararası Yatırımcılar Derneğinin (YASED) düzenlediği "Fırsatlar Ülkesi Türkiye-Yatırımlar İçin Güvenli Bir Liman" konulu konferans kapsamında gerçekleştirilen "Gayrimenkul ve Perakende Sektöründe Değişen Koşullar ve Beklentiler" oturumunda konuşan Emlak Konut GYO Genel Müdürü Feyzullah Yetgin, Türkiye'nin konut stokunun yüzde 65'inin değişmesi halinde bunun kamu-özel sektör işbirliği olacağını kabul etmek gerektiğini söyledi.

Yetgin, özel sektörün alt gelir grubuna yönelik alanlarda yer alması için işbirliğinin artırılmasının önemine işaret ederek, "Kentsel dönüşüm anlamında yaşadığımız sıkıntıları ele alacaksak, İstanbul'a yapılması gereken çok önemli işler var. Bunu sadece büyükşehir, ilçe belediyesi, TOKİ'nin yapması mümkün değil. Ulusal ve uluslararası kaynakların hayata geçirilmesi gerekir" diye konuştu.

Yabancı yatırım açısından Türkiye'nin her ne kadar cazip bir ülke olsa da yabancı yatırımcıların ülkeye gelmesi için birtakım kolaylıkların sağlanması gerektiğini belirten Yetgin, "Anlamsız prosedürlerle yabancı yatırımcıların korkutulmaması gerekiyor. Bir sıkıntı belki yüzlerce yatırımcıyı Türkiye'den uzaklaştırıyor" dedi.

"GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE TÜRKİYE'NİN ÇOK CİDDİ POTANSİYELİ VAR"

Y&Y GYO Genel Müdürü Işık Gökkaya da 2005-2006 yıllarında inşaat sektöründe ciddi büyüme olduğunu, geçen yılın 9. ayı itibariyle de eksi 1,1 küçülme yaşandığını ifade ederek, küresel krizde tüm dünyada konut fiyatlarında düşüş meydana geldiğini söyledi.

Gökkaya, Türkiye'de gayrimenkul sektörüne 2005'den itibaren ortalama 3 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi olduğunu, son 6 yılda gayrimenkul sektörüne yapılan yabancı yatırım miktarını Kasım 2008 itibariyle yaklaşık 12 milyar doları aştığını kaydetti.

Financial Times'da yaklaşık bir ay önce çıkan makalede "yatırım yapılacak ülkeler arasında Türkiye'nin ilk 10'da yer aldığını" belirten Gökkaya, "Gayrimenkul sektöründe Türkiye'nin çok ciddi bir potansiyeli var" dedi.

"TOKİ ARTIKOYUNCU DEĞİL, DENETLEYİCİ OLMALI"

TOKİ'nin artık oyuncu değil, denetleyici olması gerektiğini ifade eden Gökkaya, "Arsa payının konut ödendikten sonra devlet tarafından alıcıdan alınması... Bu çok ciddi şekilde formüle edilebilecek bir şey. Biz eğer TOKİ'nin öncülüğünde orta gelir grubunun altına ucuz, yaşanılabilir konut üretebilirsek bu hem inşaat sektörünü canlandıracak hem de ekonomiye büyük bir katkı sağlayacaktır. Devletin bir an önce bir çalışma yapıp, birtakım sübvansiyonlar
yapması, imarlı arsa üretip özel sektörle paylaşması lazım" diye konuştu.

Gökkaya, bir soru üzerine de, yabancıların taşınmaz alımında karşılaştığı sorunlara dikkati çekerek, "Bir projemizde 40 ev alındı. 30'u iade edildi. Çünkü izin alınamadı" dedi.

"SORUN, HIZLI BÜYÜME VE ALIM GÜCÜ SORUNU"

Krea Gayrimenkul Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Kodal ise, Türkiye'deki gayrimenkul sektörüne önümüzdeki 1-2 yıllık dönemde yabancı yatırım girişinde azalma olacağını ifade etti. Kodal, Türkiye'de alışveriş merkezi sektörünün çok hızlı büyüdüğüne dikkati çekerek, "Sorun metrekare sorunu değil, hızlı büyüme ve alım gücü sorunu... Bizde cadde mağazacılığı çok az" şeklinde konuştu.

DD Mortgage Genel Müdürü Murat Aysan da Türkiye'nin en önemli "hikayesinin" kentsel dönüşüm olduğunu belirterek, "Deprem de dahil olmak üzere birçok nedenden dolayı kentsel dönüşüm olması gerekiyor. Kentsel dönüşümü gerçekleştirerek İstanbul'un değerini artırmak mümkün" görüşünü dile getirdi.

"TÜRKİYE, DÜNYADA YATIRIMLARIN GİDEBİLECEĞİ ENDER ÜLKELERDEN BİRİ"

İstanbul Mortgage Üst Yöneticisi (CEO) Bahadır Teker, küresel krize değinerek, "Bizim gördüğümüz manzara; trilyonlarca dolarlık bir batık var ve bu batık bankaların içinde hala duruyor. FED, bankaların içine ne kadar para akıtırsa akıtsın, altta kocaman bir delik var, oradan gidiyor. O deliğin ne zaman ve nasıl kapatılacağı çok önemli" diye konuştu.

Teker, Türkiye'de finansal sistemin omurgasının çok sağlam durduğunu belirterek, "ABD'deki o delik eğer bir yıl alacaksa ve kapanacaksa, Türkiye'nin önünün çok açık olacağına inanıyoruz. Ama birinci koşul, uluslararası piyasaların durulmasıdır" dedi.

Bundan sonra büyüme potansiyeli olan bir yere paranın gitmesinin imkansız olduğunu vurgulayan Teker, gözlerin ister istemez gelişmekte olan ülkelere döndüğünü, Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya'nın yanı sıra Türkiye'nin de alternatifler arasında yer aldığını, yatırım yapma kriteri açısından Türkiye'nin büyük potansiyeli bulunduğunu kaydetti.

Teker, "Türkiye'nin önümüzdeki dönemde dünyada bir yatırım yıldızı haline gelmesi kaçınılmaz. Sorunun çözümü ABD'nin ne olup olmayacağı... Türkiye, dünyada yatırımların gidebileceği ender ülkelerden bir tanesidir" diye konuştu.

Ata Gayrimenkul Geliştirme Üst Yöneticisi (CEO) Tevfik Türel de, alışveriş merkezlerinin yarısının İstanbul'da bulunduğunu, kentte bazı bölgelerin piyasa açısından doygunluğa ulaştığını, buna karşın iyi araştırma yapıldığı ve demografisine bakıldığında belli yerlerde hali hazırda alışveriş merkezlerine ihtiyaç bulunduğunu söyledi. "Bu trend Anadolu'da son krizden sonra oldukça yavaşlamakta" diyen Türel, yabancıların Türkiye'de taşınmaz alımına ciddi talebi olduğunu, ancak bu konuda engeller bulunduğunu savundu.

ULI Türkiye Başkanı Haluk Sur ise dünyanın en hızlı gelişen gayrimenkul piyasalarından birinin son yıllarda Türkiye'de olduğunu, birçok uluslar arası yatırımcının buraya geldiğini ifade etti. Sur, uluslararası yatırımcıların Türkiye ile ilgili beklentilerinin yüksek olduğundan bahsedildiğini ifade ederek, "Galataport, İETT arazisi... Bunlar yurt dışında (yatırımcıların) moralini bozan şeyler ama Türkiye'nin bunları aşacağına inanıyorum" dedi. Haluk Sur, özel sektörün gelişen tutsat (mortgage) sistemi içinde alt gelir grubu projelerine dahil edilmesinin kısa süre içerisinde gerçekleşmesini dilediğini de kaydetti.