Kent Haberleri

Türkiye’nin en yaşanabilir 10 ilçesinden 7’si İstanbul’dan!

REIDIN tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye'nin 81 ili genelindeki ilçe ve mahallelerin yaşanabilirlik düzeylerini ortaya koyan Sosyoekonomik Derecelendirme çalışması sonuçlandı. 

Sosyoekonomik Derecelendirme çalışması sonucuna göre, araştırma kapsamındaki 258 ilçe içinde A+ derecesine sahip ilk üç ilçe sırasıyla Beşiktaş, Beyoğlu, Kadıköy olarak sırlandı. Listenin ilk üçü İstanbul'dan çıksa da, Ankara'nın Çankaya ilçesi 7'nci, Muğla'nın Bodrum ilçesi ise 9'uncu sıradan ilk 10'a girmeyi başardı.


Beşiktaş zirveyi kaptırmıyor

2015 – 2017 dönem aralığında en yaşanabilir ilçelerin başında gelen İstanbul'un Beşiktaş ilçesi, 2017'de de zirveyi kaptırmadı. Aynı dönem içinde yerini korumayı başaran bir diğer bölge de, 4'üncü sırada yer alan İstanbul'un Sarıyer ilçesi olarak kaydedildi. Çalışma sonuçları sıralama yönüyle değerlendirildiğinde ise, İstanbul ilçelerinden Kadıköy'ün Beyoğlu'nu geride bırakıp 2017'de ikinci sıraya yükseldiği görülüyor.

Yeni A+ mahalleler: İzmir'den Kültür mahallesi ve Tekirdağ'dan Hürriyet mahallesi

REIDIN, bu yıl itibarıyla ürettiği göstergelerin bölgesel kapsamını 1.202 mahalleden 1.255 mahalleye çıkardığını duyurmuştu. Bu genişleme paralelinde yeni eklenen 53 mahalle içinde A+ derecesine girmeyi başaran iki yeni mahalle yer alıyor: İzmir'in Konak ilçesine bağlı Kültür mahallesi ve Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesine bağlı Hürriyet mahallesi olarak açıklandı. 


Mahalle bazında Bebek zirvede

2017 sosyoekonomik derecelendirme sonuçlarına göre, ilçe seviyesinde lider olan İstanbul'un, mahalle düzeyinde de liderliğini koruduğu dikkat çekiyor. 2016 sonuçlarına göre, 1.255 mahalle arasında ikinci sırada yer alan Bebek, 2017 yılında en yaşanabilir mahalleler arasında zirveye oturmuş durumda. Levazım, Akat, İstinye ve Arnavutköy mahalleleri ise Bebek ile birlikte ilk beşte konumlanan bölgeler olarak görülüyor.

Yaşanabilir yeni bir ilçe: Artvin Merkez

REIDIN'in bölgesel kapsamına yeni katılan şehirlerden olan Artvin'in Merkez ilçesi, metropol konumundaki İstanbul'un kimi ilçelerini geride bırakarak, yaşanabilirlik düzeyi görece yüksek bir bölge olarak öne çıktı. Artvin Merkez, her ne kadar B+ derecesine sahip olsa da, İstanbul'un yanı sıra başkent Ankara ve büyükşehir İzmir ilçelerinden bazılarını da geride bırakmış gibi görünüyor. 


 Üç yıl içinde en hızlı yükselen ilçe: Küçükçekmece  

2015 yılında B+ derecesi ile 46'ncı sırada yer alan İstanbul'un Küçükçekmece ilçesi, 2017 yılında 18'inci sıraya yükselerek A+ derecesine ulaştı ve böylece yaşanabilirlik düzeyi en hızlı yükselen ilçe olmayı başardı. 
 

REIDIN CEO'su Kerim Alain Bertrand, 2017 sosyoekonomik derecelendirme sonuçları hakkında şu yorumlarda bulundu:  “Sosyoekonomik derecelendirme çalışmamızda refah düzeyi için konut satış ve kira değerlerini; yaşanabilirlik için nüfus, konut yoğunluğu, mağaza sayısı, raylı toplu taşıma sistemleri, sağlık kurumu sayıları, yaşam memnuniyeti verileri, hastanelerdeki 1000 kişiye düşen yatak sayısı, aile hekimi başına düşen nüfus, 112 istasyonu başına düşen nüfus, ambulans başına düşen nüfus, toplam suç miktarı, hane halkı sayısı, havadaki partiküler madde yoğunluğu (PM10) gibi kriterleri; kültürel düzey için ise eğitim durumuna göre nüfus, tarihi/turistik yer sayıları gibi birçok farklı kriter ve veri setini göz önünde bulunduruyoruz. Bölgelerin iç dinamikleri ölçeğinde, bu değişkenlerde gerçekleşen artış ya da azalışlar, bölgelerin sosyoekonomik derecesine ve sıralamasına doğrudan yansımaktadır. Bu kriterlerin tümünü büyük oranda karşılayan Beşiktaş ilçesinin yine listenin başında yer alması bu açıdan şaşırtıcı değil. Bu doğrultuda, Küçükçekmece ilçesinde göze çarpan hızlı yükselişi, Kanal İstanbul güzergahında yer almasına ve havaalanlarına bağlantı yollarına ve toplu ulaşım imkanlarına yakın olmasına bağlayabiliriz. Ayrıca, atıl durumdaki fabrikaların yer aldığı arazilerin markalı konut projeleriyle değerlendirilmeye başlanması ve buna bağlı olarak konut talebinin artarak yeni cazibe merkezleri oluşturmasının beklenmesi gibi nedenler de bu yükselişi tetiklemiş olabileceğini düşünmekteyiz.”