Genel

Üçüncü köprüde tarihe geçecek belge!

Hükümet kararlı. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın Üçüncü Boğaz Köprüsünü İstanbulun kuzeyine, şehrin ormanlarının, su havzalarının ve az iskan edilmiş yerlerinin bulunduğu bölgeye oturtacak...

Çünkü esas amaç trafik sıkışıklığını azaltmak değil, rant yaratmaktır.
Üçüncü Boğaz Köprüsü geçişinin de dahil olduğu Kuzey Marmara Otoyolu Projesinin Garipçe ve Poyrazköy mevkileri arasında konumlandırılması İstanbulda tarihte görülmemiş bir gayrimenkul rantı yaratacak. Buna o kadar çok ağız sulanıyor ki, yaratılan baskının önüne geçilmesi neredeyse olanaksız.
Nitekim, 27 Aralık 2010da Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Yüksek Planlama Kurulu (YPK), Karayolları Genel Müdürlüğüne projeyi yap-işlet-devret yöntemi ile gerçekleştirmesi için olur verdi.
Birkaç saat sonra Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı Kemal Madenoğlu, ki YPK toplantısında o da vardı, toplantıda alınan kararı Ulaştırma Bakanlığına yolladı.
Köprünün en hararetli hamilerinden olan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da halka müjdeyi vermekte gecikmedi: Proje için bu ay ilana çıkılacak, istekli isteyen şirketlere Buyurun, başvurun denecek.
Bu YPK kararı AKPnin Türkiyeyi, nasıl yönettiğinin klasik bir örneği olarak idare hukuku derslerinde yer almaya adaydır. Üstelik bunu ben değil, elimde bir nüshası bulunan YPK kararının, ki altında Başbakan Erdoğanın da imzası vardır, kendisi söylüyor.
Belgeye göre YPK, köprünün Mevcut ulaşım altyapısındaki trafiği rahatlatacak bir koridorda planlanması gerektiğini söyleyerek, zımnen, Garipçe-Poyrazköy güzerghının İstanbul trafiğine çözüm getirmeyeceğini kabul ediyor. Ama, güzerghını değiştir, demiyor.
Tersine, bütçeye gelecek mali yükün en aza indirilmesini temin edecek şekilde belirlenmesi... diyor.
Peki, bu ne anlama geliyor Tercümesi şu: Bu köprünün üzerinden çok az araç geçecek ve biliyorum, sen onu yapacak şirketlere üstüne bir de üstüne para vermek zorunda kalacaksın.
Bu güzerghın İstanbul trafiğini rahatlatmayacağını YPK toplantısında bulunan DPT Müsteşarı Madenoğlunun Ulaştırma Bakanlığına daha önce yazdığı mektuplardan biliyoruz. (Yoksa, bunları toplantıda söylemediniz mi Sayın Madenoğlu)
Her ne kadar hükümet tersini savunuyorsa da, köprü ve onu Anadolu ve Trakyaya bağlayacak yol, İstanbulda yerleşimin kuzeye kaymasına yol açacak. Uzmanlara göre, bu, çevrenin tahrip olmasına, İstanbul nüfusunun yirmi milyona çıkmasına neden olacak.
YPK, bunları bilmesine rağmen, milyonlarca insanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek olan bu proje için çevre etki değerlendirmesi yap demiyor.
Çevresel etkilerin detaylı olarak belirlenerek gerekli önlemlerin alınması gibi her tarafa çekilecek müphem bir talimat veriyor.
YPKnın Karayolları Genel Müdürlüğüne verdiği talimatın özeti şudur: Ben sana işi doğru yap diyormuş gibi görüneyim, sen de doğru yaparmış gibi görün. Ama biz bildiğimizi okuyalım.
Milliyet/Metin Münir