27 / 12 / 2024

Ülke tanıtımında mimarlar projeleriyle ses getirdi!

Ülke tanıtımında mimarlar projeleriyle ses getirdi!

Sabah Gazetesi köşe yazarı olan Şelale Kadak bugünkü yazısında Türkiye'nin Londra Tasarım Bienali'ndeki başarısını anlattı. İşte o yazı...



Türkiye, topyekûn yaşadığı onca badirenin üzerine kabuğuna çekilmiyor, yurtdışında ülkenin imajını yerle bir etmeye çalışan kara propagandalara, üretimiyle, kültürüyle, sanatıyla, bu alanda aldığı ödüllerle cevap veriyor.

Hep diyorum, ülkenin refah seviyesinin artmasında, dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında olmamızda ekonomi kadar kültür ve sanat da çok önemli yer tutuyor. O nedenle 15 Temmuz'da yaşadığımız hain darbe girişiminden sonra yurtdışında kurum ve kuruluşlarımızın yaptığı etkinlikleri çok ama çok önemsiyorum.

Mesela İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı koordinasyonunda Türkiye'nin Londra Tasarım Bienali'nde, "Dilek Makinesi" isimli çalışmayla boy göstermesi çok önemliydi. Yüz binlerce sanat sever tarafından ziyaret edilen Dilek Makinesi'ni Autoban tasarlamıştı ve öyle ses getirdi ki önemli yabancı basın kuruluşları tarafından bienalde mutlaka görülmesi gereken birkaç eser arasında yer verildi.

Daha İKSV'nin bu sergisinin keyfini sürerken, bu kez Türkiye'nin önde gelen mimarlık ofislerinden Tabanlıoğlu Mimarlık, 17-23 Eylül arasında gerçekleşen Londra Tasarım Festivali'ne katıldı ve ünlü romancımız Sabahattin Ali'nin tüm zamanların en çok okunan romanlarından olan Kürk Mantolu Madonna isimli romanından esinlenilen Beloved/Azizem projesiyle büyük yankı getirdi.

Öyle ki Sabahattin Ali'nin 1943'te kaleme aldığı Kürk Mantolu Madonna'sı tam da bugünlerde İngilizce'ye çevrilmişti ve festivalin ana mekanı Victoria&Albert Müzesi'nin en gösterişli yerine paslanmaz çelikten, tüm müzeyi de yansıtan ve uçan bir kutuyu andıran enstalasyonda nasıl hayat bulduğu herkesin ilgisini çekmişti.

Aynı zamanda Londra'da da ofis açan Tabanlıoğlu Mimarlık, Murat Tabanlıoğlu ve Melkan Gürsel liderliğinde 200 kişiye ulaşan ekibiyle Ankara, Doha, Libya, Dubai, Ukrayna ve Kazakistan gibi dünyanın dört bir tarafında ev ofis, kongre merkezi, endüstriyel yapılar, stadyum ve havalananı gibi önemli yapılara imza atıyor.

Tam yazıya son noktayı koyacaktım ki dün posta kutuma yeni ve güzel bir haber daha düştü. Beyazıt Kütüphanesi'nin tarihi yapısını özenle koruyarak restore eden Tabanlıoğlu Mimarlık'ın, kitapları özel dev cam kutulara koyduğu, inşaatta çıkan tarihi eserleri cam zeminle gün ışığıyla buluşturduğu projesi restorasyon kategorisinde Amerikan Mimarlık Ödülü'ne layık görülmüş ve ekim sonunda Smithsonian Dizayn Müzesi'nde özel bir davetle duyurulacak.

Özetle Türk mimarlar bir tarafından mimari, diğer taraftan da sanatsal projelerle yurtdışında boy gösteriyor ve Türkiye'nin pozitif imajına önemli katkıda bulunuyor.



Şelale KADAK/Sabah



Geri Dön